Havluya sarılmış vaziyette, evin holüne saçılmış kıyafetlerimi toplarladım. Cem iki elini başının arkasında kavuşturmuş uzanırken odaya girdiğimde kafasını hafif kaldırıp bana bakıp gülümsedi."Neden benden giyinmiyorsun?"
İşaret parmağımla iki kaşımın ortasını kaşıdım.
"Kıyafet değişikliğim geçen sefer annemin dikkatini çekmişti epeyce."
Havluyu üzerimden çıkarmadan kendimi ovalayıp iyice kuruladım. Cem ayağa kalkıp bakışlarını baştan ayağa üzerimde gezdirdikten sonra karşıma gelince durdu. Uzanıp yüzünü boynuma gömdü ve derince soluklandıktan sonra uzaklaşmadan evvel az önce soluduğu noktaya bir öpücük bıraktı.
"Acıktım biraz mutfağa geçiyorum rahat rahat giyin sende."
Yaklaşık iki saat önce yaptığımız tıka basa kahvaltıya rağmen ben de kendimi aç hissediyordum. Kafa salladığımda odadan çıktı. İç çamaşırlarının arasından aldığım boxerı giyindikten sonra üzerime sabahki kıyaferlerimi geri giyindim.
Mutfağa doğru yürürken nemli saçlarımı kafama yapışmasınlar diye karıştırıp havalandırdım.
Sırtı dönük, tezgaha yaslanmış neyle uğraştığını görebilmek için hafif yana eğildim. Tabağın içerisine muz dilimlemiş şimdide elma soymakla uğraşıyordu.
"Şimdilik atıştıralım sadece kafeyi bir kolaçan ettikten sonra yemeğe gideriz."
Kafa sallayıp yemek masasına ilerledim. Masanın üzerinde duran paketten bir sigara çıkarıp dudaklarımın arasına koyduktan sonra tutuşturdum. Sigaradan çektiğim dumanı ciğerlerime indirirken Cem meyve dolu tabağı masanın ortasına koydu. İki bardak çıkarıp bardakları sütle doldururken yüzümü buruşturdum.
"Kendimi üç yaşında gibi hissettim şimdi."
Cem sırıtıp dolu bardağı önüme doğru bıraktı.
"Evet, özellikle mızmızlanarak bunu çok güzel kanıtlıyorsun."
Diğer bardağı da masaya bıraktıktan sonra karşımdaki sandalyeyi çekip oturduğu sıra onun gibi sırıtıp sigaramdan bir soluk daha çektim.
Biraz atırtırdıktan ikimizde kafeye indik. Kaan ortalıkta olmadığımız iki saat içerisinde oyunda ihtiyacımız olan şeylerin büyük kısmını toplarlamıştı.
Cem kasa bilgisayarına geçerken ben de ona en yakın boş masalardan birine kurulup oyunu açtım ve uglyduckling hesabına girdim. Cem'in online olduğu bilgisi ekranın sağ köşesinde parlarken alt dudağımı ısırdım.
Loncanın diğer üyeleri hem lonca chat'inden ona hoş geldin diyordu hem de genel chat'e spam atıyorlardı.
Bonefire: KRAL GERİ DÖNDÜ @@@@@
Darkside: KENDİNİ KRAL SANAN SIRTLANLAR ASLANINIZ GERİ DÖNDÜ DİZ ÇÖKÜNNN @@@@@@
Yalnızkurt: AYYILDIZ YIKILMAZ TATİLDEN DÖNDÜK @@@@
Chat akmaya devam ederken bir yandan Cem'e laf atanlar da oluyordu.
Sarcastic: BİRİLERİNİ SAKLANDIĞI DELİĞE YENİDEN SOKMANIN ZAMANI GELMİŞ
Pasha: AHA ÇAKALIN BİRİ BURNUNU MAĞARASINDAN ÇIKARMIŞ
Cerberous: Tamam paşam sen tasalanma kime neyi sokacağımız belli olur elbet
Sırıtıp karakteri köy meydanına soktum. Bizimkiler gardiyan yanında toplandığından yanlarına gittim. Biraz ötede Cem ve Pasha'nın karakterleri yan yana duruyordu. Oturduğum yerden kalkıp Cem'in yanına yürüdüm.
Monitörüne doğru eğilip baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY +9 - GAY
Teen FictionTAMAMLANDI. Yolları Metin 2 denilen bir oyunda kesişen iki genç. Oyun içi textingle karışık. Bölümler kısadır.