DOLUNAY +9 - GAY

30. Ateşkes

İki elimi ağzıma siper edip derin bir nefesi dışarıya salarken Hamit daha sakin görünüyordu ancak ben hala şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım. Ahmet vücudunun yükünü bir bacağından diğerine verirken konuştu.

"Sen anlat şimdi, ne iş?"

Gözlerimi kırpıştırıp konuşmadan önce ayağa kalktım. Şaşkınlığım biraz daha ayılmama neden olmuştu ancak hala hafiften başım dönüyordu.

"Hamit nasıl becerdi bilmiyorum ama doğru tahmin etti. Cem'le alakalı şeyi yani."

Hamit alayla sırıttı.

"Tüm o aptalca davranışlarını bağlayacak tek nokta vardı."

Kafamı yere eğdim. Dudağımın içini deliler gibi kemirirken söyleyecek bir şey bulamıyordum. Ahmet yerime konuştu.

"Hoşlanıyor musun şimdi o adamdan?"

Yanaklarımın kızardığını yüzümdeki ısı artışından anlayabiliyordum. Bakışlarım hala yeri seyrederken kafamı aşağı yukarı sallayarak onayladım.

"Ne ara oldu bu? Herifle sadece aptal bir oyun üzerinden konuşuyorsun."

Hamit'in sesi hafiften sinirli ancak meraklı çıkmıştı. Bakışlarımı onlara kaldıracak cesareti bulduğunda dudaklarımı ıslatıp konuştum.

"Ben görüştüm onunla. Daha doğrusu denk geldik, şans eseri."

İkisininde kaşları senkronize şekilde havalanırken hadi diye mırıldandılar. Kafa salladım. Bira kasasından üçümüz için yeni biralar çıkarırken beni seyrettiler. Hamit'le olan kavgadan sonrasını onlara anlatırken ikiside sessizce beni dinlemişti.

Anlatacaklarım bittiğinde üçümüzde elimizdeki biralarla önümüzdeki sönmeye yüz tutmuş ateşi seyrediyorduk. Hamit huysuzca soluklandı.

"Keşke en başında bize anlatsaydın."

Bakışlarım yavaşça ona dönerken elimde tuttuğum biranın şişesini sıktıktım.

"Kendime söyleyemedim ki size anlatayım. Sizde bana bahsetmemiştiniz. Nerden bilebilirim?"

Ahmet'in kaşları çatıldı ancak sesi daha anlayışlıydı.

"Homofobiğin tekiydin sana nasıl söyleyelim puşt?"

Homofobik sayılmazdım aslında. Nefret duymuyordum sadece garipsiyor ve uzak durmaya çalışıyordum. Oyun konusunda onlara kızdığım en büyük nokta dolandırıcılıkla uğraşmalarıydı.

"Tamam destekçi değildim ancak homofobikte değildim ki ben. Size kızmamın nedeni insanları dolandırıyor olmanızdı. Kullandığınız yöntem arada kaynadı sadece."

İkiside omuz silkti. Elimdeki bitmiş birayı yenisiyle değiştirirken konuştum.

"Yinede size kendinizi kötü hissettirdiğim için özür dilerim."

Yüzlerine baktığımde gülümsediklerini gördüm. Hamit önüme gelip kısa bir süre dikildikten sonra kollarını sırtıma sarıp beni kendine bastırdı. Gözlerim yavaş yavaş sulanırken sarılmasına karşılık verdim.
Birbirimizden uzaklaştığımızda omzumu sıvazladı.

"Sıkıntı yok. Ne yapacaksın şimdi sen Cem meselesini, sevgilisi mi ne varmış öyle diyordun?"

Salih meselesi yeniden zihnime üşüşürken omuzlarım aşağıya doğru düştü.

"Bilmiyorum. Sevgilisi olduğu konusunda emin değilim aslında. Herif birden bire ortaya çıktı. Daha öncesinde blackrose çarını kadın olarak tanıtmadan evvel benden hoşlanabileceğini falan söylemişti. Bu kadar kısa sürede sevgili bulmasına şaşırıyorum. Belkide aldatmaktan çekinmiyordur falan, bilmiyorum."