DOLUNAY +9 - GAY

80. Eros'un Dengesi - Final -

2 Ay Sonra

Üniversite sınavının ikinci oturumunun sona ermesiyle oturduğum sıradan kalkıp kalabalığın arasından sıyrılarak binanın çıkışına doğru ilerledim. Havanın sıcaklığı dışarı çıkınca daha dayanılmaz bir hal alırken gözlerimi kısıp çevreme bakındım.

Havada sallanan birkaç el arasından sonunda onu bulabilmiştim. Onu fark ettiğimde salladığı elini indirip diğer eli gibi cebine sokup olduğu yerde öne arkaya sallanıp gülümsedi. Gülümsemesine karşılık verirken merdivenleri hızlı hızlı inip yanına vardım.

"Arabayı aşağıya park ettim. Nasıl geçti sınav?"

Yavaş yavaş yürümeye başladığımız sıra yüzümü ekşittim.

"Üzerine düşmediğim halde iyi ama genel olarak kötü. Çok bekledin mi?"

Cebinden sigara paketi çıkarıp kendine alırken bana da bir dal uzattı.

"Seni bıraktıktan sonra kafeye geçtim. Yeni geldim sayılır."

Sigaramı yakmak için duraksayıp elini dudaklarım arasında tuttuğum dalın ucuna siper etti. Yanan sigaradan çektiğim dumanı ciğerlerime yollarken yürümeye devam ettik. Arabaya varana kadar sınavda çıkan sorulardan aklımda kalanlar üzerine biraz konuştuk.

O sınava gireli yıllar olmasına rağmen benden daha iyi hatırlıyordu bazı konuları. Arabaya yerleştiğimizde aracı park yerinden çıkarmaya çalıştığı sıra o fark etmeden onu izleme fırsatını bulabilmiştim.

Üniversiteye giden, daha genç ve derslerine kendini vermiş Cem'i düşünmek göğsümün üzerine karabulutların çöreklenmesine neden olmuştu. Gözlerini yoldan ayırmadan konuşunca zihnimin içerisinden çıkmak için derin bir nefes alarak kendimi toparladım.

"Akşama Hamit'le Ahmet gelecek mi?"

Kafa salladım. Metin'i kız arkadaşı pek bırakmadığından fazla uğrayamıyordu ancak Hamit ve Ahmet sık sık Cem'in kafesine gelip bizimle takılmayı tercih ediyordu.

"Dün akşam uğrarız diyorlardı, gelirler muhtemelen."

İki koltuğun arasından uzanarak arka koltuktaki çantamı alıp içerisinden telefonumu çıkardım. Esnemekten açılan ağzımı elimle kapattıktan sonra sonra arananlardan annemi seçtim. Kısa bir sınav kritiği sonrası Cem'le vakit geçireceğimi söyledikten sonra telefonu kapattım.

En başında Cem konusunu ara sıra irdelese bile son zamanlarda bunu yapmayı bırakmıştı. Sınav çıkışı olduğu için berbat halde olan trafik akmayı neredeyse bırakmıştı. Yeniden esnediğimde camımı biraz araladım.

Cem arkasına iyice yaslanmış, bir kolu direksiyonun üzerindeyken kafasını bana çevirdi.

"Arkada biraz uyukla istersen?"

Kirpiklerimi kırpıştırıp dudaklarım düz çizgi halindeyken göz ucuyla arka koltuğa baktım. Hafiften uykumun olması ve ön tarafa göre daha az güneşe maruz kalmasından ötürü bu teklif aşırı derece cazip gelmişti.

İki koltuğun arasından kendimi ileriye doğru iterken kalçamda hissettiğim darbeyle yerimden hafif sıçrayıp küfür ettim.

"Uykumu kaçırdın ki şimdi benim."

Arkamı arka koltuğa yerleştirip kollarımı göğsümde çaprazladım. Cem dikiz aynasından bakarken bir yandan sırıtıyordu.

"Uykun kaçacak yer arıyormuş öyleyse."

Kendimi onun koltuğunun arkasına doğru kaydırıp koltuğundan destek alarak kendimi öne doğru çektim. Eğilip boynunun boşluğundan öperken göğsünün kocaman bir solukla yükseldiğini gördüm.