Ayakkabılarını kapının önünde çıkarırken eşikte dikilip onu bekledim. Cem, benim aksime hiç gergin görünmüyordu. İçeri girdiğimizde annem mutfağın kapısından önce Cem'e sonra bana bir süre baktı.
Kesin anladı diye paniklemekten avuç içlerim terlemeye başlamıştı. Donup kaldığım için Cem yanımdan geçerken hafifçe omzumu dürtükledi. Geçmesi için kenara kaydığımda yürüyüp annemin karşısında durdu.
"Cem ben, Poyraz'ın internet kafeden arkadaşıyım."
Annem Cem'in yüzünü inceledikten sonra elini ona uzattı.
"Ben de Meryem. Memnun oldum canım."
İkisi tokalaşırken tuttuğumu fark etmediğim soluğumu ciğerlerimden dışarıya bıraktım. Annem Cem'i mutfağa buyur edince bende arkasından yürüyüp onlarla mutfağa girdim. Funda ocağın başında uğraştığı tavayı bırakıp bize döndüğünde dudakları hafif aralık, şaşkın bakışlarını üçümüzün arasında dolaştırdı. En sonunda şaşkınlığını atıp Cem'in karşısına adımlayıp elini uzattı.
"Hoş geldin Cem abi."
Cem onunla da tokalaştı.
"Hoş buldum. Funda olmalısın sen de. Abin senden bahsetmişti. Benden de sana bahsetmiş belli ki."
Cem göz ucuyla bana baktığında sanki mümkünmüş gibi kızarmamaya çalıştım. Funda kafasını hızlı hızlı salladı.
"Evet, memnun oldum."
Masaya oturmuş kahvaltımızı ederken tanışma merasimi bitmiş havadan sudan konular konuşulmaya başlanmıştı. Annem Cem'i tanımaya çalışmak için arada sırada onunla ilgili sorular sorular soruyordu.
"Annenlerden ayrı yaşıyorsun yani öyle mi?"
Cem tabağından kesip ağzına attığı lokmayı çiğnerken kafa salladı.
"Evet, onların evi iki kat üstümde. Gerçi babam emekli olduğundan beri ikisi de köyde daha uzun süre kalmaya başladılar, evlerine pek uğramazlar."
Annem çayından bir yudum alırken göz ucuyla bana bakınca kafamı tabağıma indirdim. Cem tabağındaki son lokmayı ağzına atarken bitmiş çayları tazelemek için ayağa kalktım.
Bardakları doldururken annem yeni bir soru daha sordu.
"Ne zaman tanıştınız Poyraz'la?"
Cem yanıtlayacağı sıra araya girdim. Benim tuhaf davranışlarımın başlangıcının onunla aynı zamana denk gelip gelmediğini öğrenmeye çalıştığından sorduğuna emindim.
"Anne bilseydik sicil kaydını da alıp gelirdik."
Annem ters ters yüzüme bakarken Cem konuştu.
"Sorun yok Poyraz. Annenin kimlerle takıldığını bilmek istemesi gayet normal."
Göz devirerek ona baktığımda göz kırptı. Annem gülümsedi.
"Hah, teşekkür ederim. Nasıl anlıyor beni görüyor musun? Evli misin, çocuğun falan var mı?"
Gözlerimi irileştirip anneme baktım. Almıştı gazı tabii, durdurabilene aşk olsun. Funda kenarda kıkırdarken Cem boğazını temizleyip konuştu.
"Evli değilim, çocuğum da yok."
Sırıtırken Cem'in kolunu tuttum.
"Biz kalkalım mı?"
Annem yeni doldurduğum bardağını önüne çekerken konuştu.
"Poyraz ayıp ama belki daha doymadı adam."
Cem karnının üzerini ovaladı.
"Yok, yok. Çok teşekkür ederim her şey için çok güzeldi. Kafeden beklerler beni şimdi. Poyraz'ı da alıyorum sorun olmazsa tabii?"
Ben kızaran yanaklarımı bıkkınca şişirken annem omuzlarını düşürüp çayından bir yudum daha aldı.
"İyi, peki gidin madem. Yine bekleriz."
Kızaran yanaklarımla mutfaktan çıkarken Cem'de peşimden geldi. İyice yakınıma gelip elini omzuma koyduktan sonra hafif bana doğru eğilirken fısıldadı.
"Bu şekilde bizi daha çok ele veriyorsun balım."
Dudaklarımı ıslatıp aynı şekilde fısıldadım.
"Aman ya hadi gidelim patlıyıcam yemin ederim."
Kıkırdadığında omzumla onu dürtükledim. Annem arkamızdan gelmişti. İkimizde ayakkabılarımızı giyinirken kapıda bekledi. Cem onunla yeniden tokalaştı.
"Tanıştığıma memnun oldum, teşekkür ederim her şey için yeniden."
Annem boşta kalan elini havada salladı.
"Önemli değil. Ben teşekkür ederim uğradığınız için."
Merdivenleri inmeye başladığımızda arkamızdan seslendi.
"Poyraz eve erken gel."
Cem sırıtırken yeniden onu dürtükleyip yanıt verdim.
"Tamam anne!"
Apartmandan kapısını açarken birisi benden önce davranıp kapıyı iteleyince geriye çekildim. Hülya içeri girince önce bana sonra arkamdan inen Cem'e dik dik bakıp sırıttı.
Hiç bir şey demeden yanımızdan geçip merdivenleri çıkmaya başladığında Cem'le sessizce birbirimize baktık. Apartmandan çıkıp demir kapıyı arkamızdan kapattıktan sonra konuştum.
"Herhalde ikimizi birden görünce sataşmaya götü yemedi."
Cem cebinden arabanın anahtarını çıkarmış sallarken omuz silkti.
"Hep böyle sessiz kalacaksa ben yanımdan ayırmam seni."
Yanına yaklaştığımda beni kolunun altına çekti ve arabaya yürümeyi sürdürdük. Arabayı açtıktan sonra ikimizde koltuklara yerleşip kapıları aynı anda üstüne çarptık.
Cem anahtarı kontağa yerleştirip kafasını dikiz aynasına kaldırdığında kaşları yavaşça çatıldı. Kafamı çevirip iki koltuğun arasından onun baktığı yere bakınca kırmızı büyük harflerle çizilmiş yazıyı gördüm.
İ B N E
Helööö!!! Gecenin körüne kısa bir bölüm atıp kaçayım.
Biraz tansiyonu yükseltelim 🤡🤡
Sonraki bölümde görüşmek üzere, öbdüm. ✨️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY +9 - GAY
Teen FictionTAMAMLANDI. Yolları Metin 2 denilen bir oyunda kesişen iki genç. Oyun içi textingle karışık. Bölümler kısadır.