Telefonu kulağıma dayayıp tuttuğum soluğu dışarı bıraktım.
"Cem neredesin?"
Gözümün önündeki silüet sigarasından yeni bir soluğu çektikten sonra telefonda Cem'in konuştuğunu işittim.
"Sence?"
Dudaklarımı ıslattım.
"Ne yapıyorsun burada, bu saatte?"
Karartı bir adım öne gelip bana el salladı.
"Aşağıya inebilir misin?"
Gecenin serinliğiyle ürperirken dişlerimi gıcırdattım.
"Geliyorum."Telefonu kapattıktan sonra üzerime fermuarlı polarımı, altıma yerde bulduğum siyah eşofmanı giyindikten sonra parmak uçlarımda yürüyerek salona çıktım.
Karanlık salon sessizdi. Uykularının en derin yerinde olduklarını umarak dış kapıyı yavaşça açıp çıktım ve ardımdan kapattıktan sonra merdivenleri hızlı ancak sessiz şekilde indim.
Sokağın sonuna doğru seri adımlarla ilerlerken kaşlarımın çatılmasına engel olamıyordum. Karşısında dikildiğimde solgun yüzünü daha net şekilde görebiliyordum.
"Neden buradasın bu saatte?"
Gözlerini kısıp dudaklarında duran yeni dalı tutuşturan ateşi izledi. Dumanı yavaşça bırakırken bana döndü.
"Olmamam için bir sebep var mı? Aksine seni özlemiş olmam gelmek için yeterli bir sebep."
Gözleri mi kırpıştırdım. Yakınına yürüyünce üzerindeki alkol kokusunu alabilmiştim.
"En azından haber verseydin birbirimizi görme şansımız olurdu. Burada ben bilmeden dikilmen biraz şey..."
Burukça gülümsedi.
"Ürkütücü mü, sapıkça mı?"
Yanıtlamadan dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Her ikiside."
Kırılmış gibi başını hafif eğdi.
"Haklısın."
Sessizliğimizin içinde gerginliğin nabzı atıyorken en sonunda konuştu.
"Git uyu. Yarın sınava gideceksin."
Kafa salladım ancak davranışı beni fena halde germişti. Sigarasını attıktan sonra kollarını iki yanına açtı, yüzümde gezinen bakışları tereddütle doluydu.
Kollarımı beline sararken titrekçe soludum. Kendine has kokusuna karışmış alkol kokusunu yeniden alınca kafam göğsüne yaslıyken konuştum.
"Alkol kokuyorsun."
Saçlarımın arasına karışan bir öpücük bıraktı.
"Yemeğin yanında biraz içtim. Sarhoş değilim."
Kafamı anladığımı belirtmek için salladım.
"Evine git sen de ama dikkat et."
Dudakları hala saçlarımın arasındayken yanıtladı.
"Tamam dikkat ederim. Haydi gidelim, üzerin de ince üşüyeceksin."
Ondan uzaklaştığımda yüzüme yeniden dikkatle baktı. Dudaklarını ıslatıp konuşmadan evvel biraz bekledi.
"İyi şanslar şimdiden. Sınavdan sonra görüşürüz."
Aynı şekilde yüzündeki garip ifadeyi bir süre inceledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY +9 - GAY
Novela JuvenilTAMAMLANDI. Yolları Metin 2 denilen bir oyunda kesişen iki genç. Oyun içi textingle karışık. Bölümler kısadır.