Paramedik kadın belgeyi bana doğru uzatırken konuştu.
"Hastaneye gelmek istemediğiniz için imzalamanız gerekiyor."
Kafamla onaylayıp kağıdı imzaladım. Cem ambulansın kapısına tek kolu üzerine yaslanmış beni seyrediyordu.
"Emin misin gitmek istemediğine tansiyonun, şekerin düşmüş tekrar bayılıp kalma bir yerlerde."
Kafamı iki yana sallayıp gözlerimi mavi bakışlarından kaçırdım.
"Yok iyiyim. Hastaydım zaten biraz bişeyler yerim geçer."
Ambulanstan inerken Cem tutunmam için kolunu uzattı.
"Teşekkür ederim ama gerçekten iyiyim."
Kolunu bedeninin yanına indirip omuz silkti. Kafenin kapısından çıkan Kaan yanımıza gelip elindekileri bana uzattı.
"Tuzlu ayran ve çikolatalı kek. Ayrı ayrı tükette miden bulanmasın. Ambulanstaki kadın söyledi."
Elindekileri alıp yakınımdaki kaldırımın kenarına otururken oldukça utangaç hissediyordum. Bedenim beni en istemediğim yerde savunmasız bırakmıştı.
Sırtıma sonradan koyulmuş kollarını giymediğim hırkayı yakalarında çekip sarınarak biraz daha ısınmaya çalıştığımda misk ve odunsu notalara eşlik eden sigara kokusu ciğerlerime kadar dolmuştu.
Cem hala tepemde dikiliyordu. Elimdeki yiyecek ve içeceğe bakarken sıkıntılı bir soluk verdim.
"Kalk kafeye gir. Kendini iyi hissettiğinde evine bırakırım ben seni. Nerede oturuyorsun?"
Ayrandan bir yudum aldığımda yüzümü buruşturdum. Oldukça tuzluydu. Sadece kendimi toparlayıp buradan gitmek istiyordum.
"Şirinevler. Yakın zaten ben gidebilirim."
Cem elini bana uzattığında önce eline sonra gözlerine baktım.
"Kalk dedim sana. Benden zarar gelmez buranın esnafı tanır beni hep merak etme."
Kafamı hafif sallayarak onu onayladım ve elini tutup beni kaldırmasına izin verdim. Avuçları benimkine nazaran oldukça sıcaktı. Önümden yürüyüp kafeye girdiğinde arkasından ilerledim. Biz içeriye girerken kapının önüne yığılmış meraklılar tayfasıda yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı.
Kafenin arka tarafına ilerleyip boncuk perdeli kapıdan geçtik. Bölmelere ayrılmış playstation alanlarının önünden geçip deri koltukların bulunduğu köşeye geldik. Elini uzatarak oturmamı işaret ettiğinde oturdum.
Karşıma oturduğunda bakışlarını hala üzerimde hissedebiliyordum. Önce ayranı sonrasında çikolatalı keki tükettiğim sürede kimse konuşmamış öylece oturmuştuk. Kendimi biraz daha iyi hissettiğimi ısınmaya başlayan vücudumdan anlayabiliyordum.
Sırtımdaki hırkayı çıkarmak için hamle yaptığımda sesini duydum.
"Kalsın o sırtında çıkarma."
Durumu kabullenip avcumda duran parmaklarımı izlemeye başladığımda yeniden konuştu.
"Bu kadar gerilmene gerek yok. İnsanlık hali olur öyle şeyler. Ben Cem yanımdaki de Kaan. Adını ambulansta öğrendim ama sendende duymak isterim."
"Poyraz."
Dedim tek nefeste. Elini uzattığında uzanıp tuttum.
"Memnun oldum."
Elleri hala benimkinden sıcaktı. Yanıtladım.
"Bende memnun oldum."
Kaan'da elini uzattığında onunlada tokalaştım. Yanımıza bir adam yaklaşıp konuştu. Doğrudan Cem'e bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY +9 - GAY
Teen FictionTAMAMLANDI. Yolları Metin 2 denilen bir oyunda kesişen iki genç. Oyun içi textingle karışık. Bölümler kısadır.