DOLUNAY +9 - GAY

73. Uykucu

Bir hafta evde istirahat ederek son kalan devamsızlığımın dibini sıyırmıştım. Bu yüzden okula gitmek için aynanın karşısında formamı ve saçımı düzelttikten sonra baştan aşağı kendimi süzdüm.

Odamdan çıkıp mutfağa adımladım. Çayla kahvaltılıklardan atıştıran Funda'yı görünce kendime çay aldıktan sonra gülümseyip karşısına oturdum. Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra evden çıktık.

Funda arkadaşlarının yanına geçerken bende Hamit'i aradım. Üçüncü çalışta açtı.

"Okulda mısınız?"

Sesi biraz derinden gelirken yanıtladı.

"Tabi oğlum biz senin gibi yatmıyoruz."

Sırıtıp cevap verdim.

"Tatava yapma bana puşt. Ben yaklaştım okula. Siz neredesiniz?"

Hattın öteki ucunda sırıttığını duydum.

"Sigara içiyoruz bahçenin altında. Ne kadar yakınsın, bekleyelim mi?"

Sırtımdaki çantanın kolunu omzumda düzelttim.

"Bekleyin geldim sayılır."

Telefonu kapattıktan sonra adımlarımı hızlandırıp sigara içtiğimiz ağacın altına doğru ilerledim. Beni fark ettiklerinde Hamit kollarını açıp bana doğru bir iki adım geldi.

"Ooo kardeşim daha iyi görünüyorsun bugün."

Olayı duyunca ertesi gün beni görmeye gelmişleri. Sarılıp birbirimizin sırtına vurduk.

"Eyvallah, iyiyim. Siz nasılsınız bakayım."

Hamit kolunu omzuma atarken Ahmet ve metin ellerini göğüşlerine koyup kafalarını hafifçe eğdiler.

"İyiyiz kardeşim."

Çenemle üzerimizde kalan okulu gösterdim.

"Okul nasıl gidiyor var mı farklı bir şey?"

Hamit yanımda cıklayıp yanıtladı.

"Yok ya. Derslere girip çıkıyoruz işte. Sıkıcı, sıradan."

Sigaramı yakarken sırıttım.

"Sarmıyor değil mi bensiz?"

Metin alayla gülümsedi.

"Aynen kardeşim, uğraşacak kimse kalmıyor sen olmayınca."

Sigaramı içerken Hamit'le konuştuğum sıra Metin, Ahmet'e dönmüş heyecanla bir şeyler anlatıyordu. Parmağımı şıklatıp dikkatilerini kendime çekmeye çalıştım.

"Hop, hop! Ne kaynatıyorsunuz lan ikiniz?"

Metin aynı heyecanla bana dönerken kısa süre duraksayıp alık alık yüzüme baktıktan sonra konuştu.

"Lan barda yanına gittiğim hatunu hatırlıyor musun?"

Kafa salladım.

"Evet lan. Ne oldu onunla, soramadım sana hiç?"

Omuzlarını dikleştirip dudakları ufak bir gülümsemeyle aydınlanırken yanıtladı.

"Numaralaşmıştık o akşam onunla. Ben aramadım sonra rahatsız olur diye. O da aramadı, dün akşama kadar."

Kaşlarımı kaldırıp gülümsedim.

"Hadi lan, eee?"

Gözleri parlarken devam etti.

"O da benden çekinmiş aramak konusunda. Bugün okuldan sonra buluşup bir şeyler yapacağız yengenizle."

Omzuna vurup konuştum.