16. İtiraf

3K 234 67
                                    

Hülya üzerindeki hırkaya iyice sarılıp yanıma yaklaştı.

"Hayırdır Poyraz?"

Burnumu çekip duruşumu dikleştirdim.

"Hiç öyle."

Bakışlarımı kaçırdığımda birkaç adım ötemde benim gibi sırtını duvara vererek oturdu.

"Niye ağlıyorsun?"

Titreyen ellerimle yüzümdeki yaşları savuşturdum.

"Asabım bozuldu biraz. Sıkıntı yok."

"Belli belli. Cem meselesinden mi?"

Hafifçe kafamı salladım. İkimizde kısa süreliğine sessiz kaldıktan sonra Hülya konuştu.

"İstersen yeniden konuşayım onunla. Bu sefer para istemem söz."

Güldüğümde oda güldü.

"Gerek yok. Hallederim ben herhalde."

Çok fazla konuşmak istemediğim için kısa kesiyordum. Hülya bunu fark etmişti muhtemelen ki ayağa kalkıp üzerini silkeledi.

"İyi madem çok durma sende hava baya soğuk."

"Geçerim bende birazdan. İyi geceler."

"İyi geceler Poyraz."

Binanın girişine yöneldiğinde kapıdan girmeden biraz bekledi ve dönüp konuştu.

"Yeniden yardım lazım olursa söylemen yeterli, çekinme."

Bir kere dah kafamı sallayarak yanıtladım.

"Teşekkür ederim Hülya."

Binadan içeri girdiğinde bende ayağa kalkıp telefonu cebime koyduktan sonra eve girdim.

Annem ve Funda uyumuştu. O yüzden sessizce duş alıp yatağa gömüldüm. Son 2 geceye göre daha rahat uyumuştum.

Okuldan sonra internet kafede yerimi almış oyuna giriş yapmıştım. Cem oyunda online değildi. Şaşırmıştım çünkü bilgisayar başında olmasa bile hesabını açık bırakıp öyle gidiyordu bir yerlere.

Neyseki Pasha oyundaydı. Mesaj kutusunu açtım.

Blackrose: Samet konuşabilir miyiz biraz?

Pasha: Efendim Mahmut ya da artık adın her neyse.

Onunda durumdan haberi vardı. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Klavyede kullanacağım fake kadın ismini tuşlayıp göndermeden önce biraz bekledim. Yalan söylediğim için bu kadar tepki gördükten sonra bu yalanı sürdürecek olmak midemi ağrıtıyordu. Entera bastım.

Blackrose: Melek.

Pasha: İlgilenmiyorum adınla ne diyeceksen söyle.

Blackrose: Biliyorum bana kızgınsınız ama hangi biriniz oyunda biri ben kızım diye size yaklaşsa ona inanırdı ki?

Pasha: Yaklaşmasaydın amına koyayım. Banane bundan.

Blackrose: ama yaklaştım ve gayet iyi anlaşıyorduk.

Pasha: Napıyım.

Blackrose: Kırıcı oluyorsun.

Pasha: Hiçte olmuyorum. Biz sana güvenip aramıza aldık. Ozaman söyleyebilirdin kadın olduğunu. Bu kadar beklemen gerekmiyordu.

Blackrose: Toplasan iki hafta oldu ben aranıza gireli abartma istersen.

Pasha: Y arram belkide sen kadın bile değilsin. Bize kadınım diye yanaşıp bizi dolandırmaya çalışan kaç kişi oldu haberin var mı senin?

Uyanık piç. Blöf zamanı.

Blackrose: Belkide böyle düşünmenizden çekinip söylememişimdir?

Hemen cevap vermedi.

Pasha: Olabilir.

Bingo!

Blackrose: Kusura bakmayın sanırım düşündüğümden fazla rahatsızlık vermişim size. Canınız sağ olsun.

Ya hep ya hiç.

Blackrose: punisher0 şifre idoFi4389 benimle muhattap olmuyosunuz girer alırsınız itemleri. Sıktı bu muhabbetler beni.

Pasha: Yok kalsın sende Cem istemiyor hiç bişey.

Blackrose: Yanında mı?

Pasha: Yok değil.

Blackrose: Peki tamam.

Pasha: Hadi iyi akşamlar.

Blackrose: İyi akşamlar.

Dudağımın içerisindeki eti kemirip dururken ekrana baktım. Zaman öldürmek için hesabı level atlayabileceğim yerlere götürdüm. Cem'in oyuna girmesini bekliyordum. Son kez ona yazıp şansımı deneyecek ve olmazsa bu işin yakasını bırakacaktım.

Aradan üç saat geçmişti ve Cem hala oyuna girmemişti. Hesabı açık bırakıp sigara içip yeniden döndüğümde yanda yanıp sönen mektubu görünce kalp atışlarım hızlanmıştı.

Cerberous.

Mouse'u yanıp sönen mektubun üzerine kaydırırken avuç içlerimin terlediğini hissedebiliyordum.

Cerberous: Hesabının şifresini değiştir. Sonrada loncadan ayrıl ve muhattabı kes. Ben kimseyi atmak istemiyorum.

Blackrose: Haksızlık yapıyorsun. Sadece kendime arkadaş arıyordum.

Cerberous: Lan biz olmak istemiyoruz. Adam gibi yaklaşmayı deneseydin.

Blackrose: Neden büyütüyosun bu kadar anlamıyorum. Oyun lan bu.

Cerberous: Evet oyun sende önemseme ve sal bizi.

Blackrose: Tamam aq. Yapacağınız işi s1keyim sizin.

Cerberous: Aynen kardeşim. Hadi.

Blackrose: Bitmedi daha sus bi. Ne egoist insanlarsınız siz. Kaç gündür özür dileyip duruyorum sana ulaşmaya çalışıyorum tek bir cevap vermiyosun. Erkek ya da kız ne fark eder sanki altına mı yatmak istedim a mk.

Cerberous: Benim için fark eder. Erkek ya da kız olman benim için fark eder.

Blackrose: Millete bulaşıp savaş falan yapıyoruz ne gibi bir farkı olabilir bunun.

Cerberous: Melek. Ben erkeklerle ilgileniyorum ve senden hoşlandığımı sanıyordum. O yüzden konuşmak istedim, sesini merak ediyordum. Karı çıktın aq.

Hala söylediğin yalanın o kadar önemsiz olduğunu mu düşünüyorsun? S1ktir git şimdi yoluna.

Hassiktir.

---------------

Poyraz: nE

Poyraz: nE

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


DOLUNAY +9 - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin