DOLUNAY +9 - GAY

75. Düğün Sonrası

Nikah memuru gelince pistte oynayanlar yerlerine oturmuş ortalık biraz olsun durulmuştu. Yerime oturup masanın ortasında duran kuru pastalardan birini yerken Salih ve Eda'yı izliyordum. Salih'in gerginliği yüz ifadesinden okunurken acaba benden başkası bunu fark ediyor mu diye düşünüyordum.

Cem yanımda arkasına yaslanmış vaziyette oturmuş kollarını göğsünde çaprazlamıştı. Aynı şekilde nikah masasını seyrediyordu.

"Konuklarımızın ve şahitlerimizin huzurunda sayın Eda Sönmez, kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Sayın Salih Karaca'yı hastalıkta ve sağlıkta eşliğe kabul ediyor musunuz?"

Kenardan Salih'in kuzenleri seslendi.

"İyi düşün, son kavşak!"

Eda bakışlarını oturan kalabalıkta gezdirip bağırdı.

"Evet!"

Kısa bir alkış arasından sonra nikah memuru devam etti.

"Sayın Salih Karaca kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan, kendi özgür iradenizle, Sayın Eda Sönmez'i hastalıkta ve sağlıkta eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

Az önce Eda'ya laf atan kuzen tayfasından yine ses yükseldi.

"Çoluğumuzu çocuğumuzu düşün Salih!"

Herkes kahkahayla gülerken Salih hafifçe gülümsemekle yetindikten sonra ufak bir soluk alıp yanıtladı.

"Evet, ediyorum."

Daha gürültülü bir alkış koptuğu sıra Eda, Salih'in ayağına basarken Salih tepkisiz kaldı. Şahitlerinde onayı alındıktan sonra imzalar atıldı ve yeniden yükselen şarkıyla pist dolmaya başladı.

Pasta dağıtımı ve takı töreni biterken biraz sıkılmaya başlamıştım. Cem çoktan takısını takmış kendi pastasından sonra benim yemediğim pastayı da yerken yanımda oturuyordu. Yavaş yavaş mekan boşalmaya başladığından sandalyemi biraz daha Cem'in yakınına yanaştırdım.

"Salih cidden yatmış mıdır o kızla?" Ona yaklaşıp fısıldayarak konuştum.

Cem elinde tuttuğu tabaktaki son parçayı ağzına koyarken başını salladı.

"Evet, yatmış."

Surat asıp dizime vurdum.

"Hadi be." mırıldandım.

Cem omuz silkti.

"Erkek adam kızı buldun mu yapar."

Kaşlarımı çatıp Cem'in omzuna vurdum.

"Aptal aptal konuşacaksan siktir olup gidicem yanından."

Dilini üst düşlerinin üzerinde gezdirirken dudaklarında bastırdığı sırıtışı görünce tek gözümü kısıp sordum.

"Ne gülüyorsun lan?"

Masanın ortasındaki kuru pastalardan birini alıp ağzımın yakınında tutarken hala çatık kaşlarımın altından ona bakıyordum. Ağzımı açmadığımdan bedenini bana çevirip yüzüme doğru eğildi.

"Çok safsın yavrum."

Dişlerimi sıkarken konuştum.

"Ne alaka lan? Az önce söylediğin aşırı derece iğrenç anasını satayım."

Kıkırdarken yanıtladı.

"Biliyorum."

Sinirimi bozmaya başladığından ondan uzağa doğru çekileceğim sıra kolumdan tutup beni durdurdu. İki masa uzağımızdaki orta yaşlardaki kadının bakışlarını üzerimizde hissedince kafamı o tarafa çevirdim.