33. Araba Sohbeti.

2.6K 252 94
                                    

Hamit, Ahmet ve Metin'e baktığımda onlarında önce araca sonra bana baktığını gördüm. Hamit göz ucuyla aracı işaret etti.

"O mu?"

Evet diye fısıldadım. Kalbim yeniden göğsümün içerisinde hızlanırken omzumdaki çantanın sapına daha sıkı sarıldım. Hamit yüzüme bakıp çenesini araca doğru uzattı.

"Git hadi."

Yüzümü buruşturup onu onayladım.

"Ozaman... Görüşürüz sonra."

Üçü birden kafa sallarken adımlarımı Cem'in aracına doğru ilerlettim. Utancımdan başımı eğmiş sadece attığım adımların ucunu seyrediyordum. Arabaya vardığımda titreyen parmaklarımla kapıyı açtım. Parfümüyle harmanlanmış ona has kokusu aracın içindeki sıcak havayla yüzüme çarpınca nefesimi tuttum.

Koltuğa yerleşip kapıyı ardımdan çektiğimde dümdüz önüme bakıyordum. Bana baktığını hissedebiliyor ve bakış açımın kenarından fark edebiliyordum.

"Gözüne ne oldu?"

Parmak uçlarım yeniden elmacık kemiğimi yoklarken dilimi üst dişlerimin üzerinde gezdirip yanıtladım.

"Çarptım bişey olmadı."

Kızgın bir soluğu ciğerlerinden dışarı bıraktığını işittiğimde anahtarı çevirip motoru çalıştırdı.

"Karşında çocuk yok. Bilmiyor muyuz biz o çarpmaları?"

Gövde eksenini bana çevirdiğinde bir cevap beklediği belliydi.

"Önemli değil işte atıştım biriyle, o kadar."

Beni seyrettiğini hissederken hala ona bakmıyor, bakamıyordum.

"Kiminle?"

Konuyu uzattığı için sıkılmaya başlamıştım.

"Arkadaşım ve hallettim zaten. Hak ettiğim bir yumruktu. Konuyu kapatır mısın artık?"

Önüne dönerken kendi kendine anlamadığım bir şeyler homurdanıp aracı hareket ettirdi. Köşede durmuş doğrudan bizi seyreden Hamit, Ahmet ve Metin'in önünden geçip gittik. Aracı internet kafenisine giden yola sokarken ikimizde konuşmamıştık ve ben hala onunla göz teması kurmamayı sürdürmüştüm.

Kafenin önünden geçip arkasında kalan sokağa girerek aracı park ettiğinde inmeden bir süre bekledik. Uzayan ve uzadıkça katlanılmaz hale gelen sessizliği ilk bozan o oldu.

"Poyraz?"

Kucağımda duran parmaklarımı seyrederken mırıldandım.

"Hım?"

Duraksayıp büyük bir nefesi ciğerlerine doldurdu.

"Öncelikle bundan sonra yüzüme bakmayacak mısın?"

Göz bebeklerim titrerken vücudumu yavaşça ona çevirdim. Mavileriyle buluşan kahvelerimin cesareti kısa sürede kırılmış, bakışlarımı göğsüne doğru indirmeme neden olmuştu.

"Neden mesajıma geri dönmedin?"

Dudağımın içini kemirmeye başladım.

"Ne diyecektim ki?"

"Gelmeyecek miydin yanıma?"

Yanıtlamadan biraz bekledim.

"Gelmeli miydim?"

Aldığı derin soluğu işitirken yerimde huzursuzca kıpırdandım.

"Sorularıma soruyla karşılık verme. Öncelikle ben senin sorunu cevaplayayım sonra sende benimkileri tamam mı?"

DOLUNAY +9 - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin