DOLUNAY +9 - GAY

59. Ufak Plan

Yatağımda gerindikten sonra bacaklarımı yataktan sarkıtırken esnemeyle açılan ağzımı elimin tersiyle kapattım. Annem rapor almaya gitmem için beni erkenden ayağa dikmişti. Dışarıya çıkmak için rahat bir eşofman takımı giyindikten sonra mutfağa geçip Funda'yla selamlaştım.

"Abi barıştınız mı siz?"

Gözlerimi büyütüp işaret parmağımı dudaklarıma bastırdım.

"Sessiz ol annem zaten biri var biri var diye kafamın etini yiyor."

Çayından aldığı yudumla ısırdığı tost parçasını midesine indirirken gülümsedi.

"Annem çıktı erkenden arkadaşlarıyla kahvaltı yapacakmış."

Rahatlayıp soluk verirken masaya oturup tabağındaki iki parça tosttan birini kaptım.

"Abi senin içinde yapmıştım orada makineye at bi zahmet yeme benimkini ya!"

Almak için uzandığında geriye doğru çekilip tosttan bir ısırık aldım.

Kaşları çatık yüzüme bakarken ayağa kalkıp hazırlanmış ekmeği tost bakinasının içerisine yerleştirip üstünü kapattım.

"Tamam abicim bir şey yok,abartma. Sen de benim tostumun yarısını alırsın."

Suratı asık vaziyette elindeki yarım parçadan ısırırken sırıttım.

"Ve evet barıştık."

Yüz ifadesi yumuşarken parıldayan gözlerle yüzüme baktı.

"Dün onunla mı kalmıştın, beraber miydiniz?"

Kafa salladığımda oturduğu yerde heyecanla kıvrandı.

"Affetti mi seni ne oldu?"

Gözlerimi kırpıştırdım.

"Eh."

Ben onu daha çok affetmiştim sonuçta ancak Funda, Cem'in bana tavrını bilmiyordu. Göz devirip dudak büktü.

"Aman abi ya senin ağzından da laf alınmıyor."

Sırtımı ona döndüm. Kaşlarım çatılırken tost makinasının üstüne güç verip içindeki ekmeği iyice ezdim.

"Ben de onu affettim çünkü."

Anlamayarak sessizleştiğinde ona dönüp gülümsemeye çalıştım.

"Onun seni affetmesi gerekmez mi, o ne yaptı ki sana?"

Dudaklarım düz çizgi halini alırken anlatıp anlatmamak arasında kaldım. Kendime çay bardağı çıkarıp kaynayan çaydan bir bardak doldurdum.

"Açıklamama bile izin vermedi kendimi. Kestirip attı beni hemen."

Alt dudağının içini kemirirken düşünceli düşünceli yüzüme baktı.

"O kadar mı kötü davrandı sana?"

Tostu makinadan çıkarıp ikiye böldükten sonra yarısını ona uzatıp sandalye çektim.

"Kendi bokuna daha saygılı davranıyordur herhalde."

Yüzünü buruşturup ağzındaki lokmayı yutmaya çalıştı.

"O yüzden o kadar çökmüştün sen."

Kafamı hafifçe sallayıp onu onayladım.

"En ufak kavgada sana bu şekilde acımayan birini affetmen doğru mu peki?"

Çayımdan bir yudum alırken kaşlarım yeniden çatıldı.

"Evet ama sonuçta onu dolandırmaya çalıştığımı düşünüyordu."