DOLUNAY +9 - GAY

78. Salih'in intikamı

Hava aydınlanırken Cem'i evine yollayıp eve çıkmış ve birkaç saat daha kestirmiştim.

Duştan çıkıp aynanın karşısına geçtim ve saçımdaki suyun bir miktarını havluyla aldıktan sonra buklelerimi parmağımla düzeltmeye çalıştım.

Dişlerimi fırçalayıp üzerime biraz parfüm sıktıktan sonra banyodan çıkıp odama ilerledim.

Dolabımda asılı takımı çıkarırken suratımdaki aptal sırıtışa engel olamıyordum. Yapacağımız şey komiğime gidiyordu. Yine de eğleneceğimi inkar edemezdim.

Takımı üzerime giyinip aynanın karşısında kravatımı düzeltirken kendimi baştan aşağı süzdüm. Ceketimin uçlarını düzeltirken odamın kapısı çaldı.

"Gel, gel."

Kapı yavaşça aralanırken Funda ovuşturduğu gözlerini odanın içerisinde gezdirip en sonunda beni buldu.

"Bu ne hal?"

Elimle kendimi gösterdim.

"Olmuş mu?"

Kafa salladı.

"Olmuş, olmuş da niye böyle giyindin?"

Alt dudağımın içerisini ısırırken yanıtladım.

"Cem'le Metin 2 de karakterleri evlendireceğiz. Takım giyip ufaktan kutlayalım dediler."

Funda kırkırdayınca kaşlarımı çattım.

"O kadar saçma mı ya?"

Kafasını hızlı hızlı iki yana salladı.

"Yok, hayır, değil aksine çok tatlı."

Yeniden gülerken elini ağzına kapatınca geriye gidip yatağımın kenarına oturup soluk verdim.

"Çok özür dilerim ona gülmüyorum. Saçma bulduğun halde acayip stresli görünüyorsun ondan güldüm."

Tek kaşımı kaldırıp ona döndüm.

"Stresli değilim ben."

Belki biraz Salih'in yapacaklarından korkuyor olabilirdim, o kadar. Gülümseyip yanıma oturdu.

"Neden geriliyorsun ki?"

Elimi boynumun arkasına atıp ense kökümdeki saçlarımı çekiştirdim.

"Salih'in düğününde Cem birazcık puştluk yapmıştı anlatmıştım sana hatırlıyor musun?

Mırıldandı.

"Hıhım."

Devam ettim.

"İşte muhtemelen bugün onun intikamını alır ama işte nasıl alır bilmiyorum."

Yüzünü ekşitip konuştu.

"Ucu sana dokunur mu acaba?"

Omuzlarımı kaldırıp indirdim.

"Büyük ihtimalle evet."

Bir kolunu sırtıma atıp kafasını omzuma yasladı.

"En azından bir şeyin geleceğini biliyorsunuz eğlenmenize bakın."

Haklıydı, en kötü ne olabilirdi ki? Ben de kolumu sırtından atarak omzunu sıvazladım.

"Orası öyle. Neyse halledeceğiz bir şekilde."

Biraz bekleyip çekingen ve bir o kadar tatlı bir tonla sordu.

"Abiş ben de geleyim mi?"

Göz ucuyla ona baktım. Aslında olabilirdi zaten Eda'da gelecekti. Telefonumu çıkarıp saate baktım. Cem yirmi dakikaya beni almak için burada olurdu. Sessiz kaldığım için kafasını kaldırıp yavru kedi bakışlarını yüzüme dikti.