Sabahın erken saatleri olmasına rağmen gökyüzünü örten bulutlardan dolayı hava karanlıktı. Bir elim cebimde diğer elim dudaklarıma götürdüğüm sigarayı tutarken kafenin açılmasını bekliyordum.
Harun abiyi caddenin başında görünce biten sigaramı yere atıp başımla onu selamladım. Selamıma karşılık verip cebindeki anahtar yığınını çıkarırken soğuktan sızlayan ellerimi ovuşturdum.
"Poyraz erkencisin bugün."
"Uyku tutmadı abi."
İçeri girdiğimizde bilgisayarlardan birine geçip oyuna girdim. Oyun akşam saatlerine göre daha boştu. Çoğunluk sabaha kadar oynayıp bu saatlerde oyundan çıkıyordu. Arkadaşlar kısmına baktığımda Cem'in açık olduğunu gördüm.
Mesaj penceresini açıp mesaj attım.
Blackrose: Günaydın.
Köy merkezindeydim ve dolaşırken kenarda Cem'in hesabını gördüm. Karakteri yanına ilerletip dikkatini çekmek için kutsama attım. Cevap vermedi karakteride öylece duruyordu.
Arkadaşlar sekmesini yeniden açıp lonca kısmına geldim ve çevrimiçi olanlardan birine tıkladım.
Blackrose: Selam. Günaydın Cem nerde haberin var mı?
Yaklaşık iki dakika sonra yanda mesaj attığım kişinin mektubu yanıp sönmeye başladı.
Bonefire: A.S. Günaydın. Cem uyumaya gitti hesabı afk bırakıyor o sabahları.
Blackrose: Anladım teşekkür ederim.
Bonefire: İşin yoksa gelip bizim farmlıkları kutsasan çok makbule geçer ha.
Blackrose: Neredesiniz geleyim
Bonefire: Çöl girişi gel ben seni alırım.
Blackrose: Geliyorum.
Öğlene doğru bonefire ve yourkiller uyumak için çıktıklarında tek başıma kalmıştım. Şaman karakterleri farm için uygun pek uygun değildi. Özellikle benim gibi büyü hasarı odaklı dizilime sahipse farm yapmak imkansıza yakın hale geliyordu.
O yüzden oyunda oyalanacak bişey bulamıyordum. Cem'de hala oyunda olmadığından oyunu kapatıp hesabı ödedikten sonra kafeden çıktım. Sahilde biraz yürüyüp Cem meselesinde ne yapacağımı düşünerek vakit öldürmüştüm.
En kısa sürede onu postalamak istiyordum çünkü kafamı sürekli meşgul etmesinden yorulmaya başlamıştım.
Cem'le geçirdiğim süreçte ondan ne kadar item yürütürsem yürüteyim oyunu bırakmasına neden olmayacağını gözlemlemiştim. Hem çok itemi vardı hemde loncasında bulunan herkes birbirine sahip çıkıyordu.
Cem'in tüm itemlerini yürütsem bile en fazla arkamdan söverdi herhalde. Zaten birkaç hafta içerisinde de loncası sayesinde itemleri yeniden toparlardı.
Bunun haricinde onu oyundan soğutacak gerçek kozu bana vermişti aslında. Gay olduğunu biliyordum ve oyunun büyük kitlesi homofobiklerden oluşuyordu.
Eşcinsel olduğunu daha önceden Hamit bilmiyorsa kimsenin bilmediğine emindim.
İlk söylediğinde bunun ekran resmini almak aklıma gelmese bile ona yeniden bu konuyu açabilir onu istediğim gibi konuşturup ekran kaydı aldıktan sonra yayabilirdim.
En etkili yöntem kesinlikle buydu ama ona olan kinimin soğuyup azaldığı gerçeği işi değiştiriyordu. Ona karşı bu kadar acımasızca davranmak eskisi kadar cezbedici gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY +9 - GAY
Teen FictionTAMAMLANDI. Yolları Metin 2 denilen bir oyunda kesişen iki genç. Oyun içi textingle karışık. Bölümler kısadır.