Fotoğraf Makinesi!

216 67 6
                                    

Hayatta yaşanmışlıklar öğretir insana büyümeyi...💞

Bu bölümün şarkısı; Mert kıyak- GEL.

olsun... Hepinize iyi okumalar:)

-Ya ben mi dedim o hastaneye gelsin gecenin bir vakti diye. Banane madem geldi azıcık güvenseydi hanım efendi.

Bense ağlayarak Giray'ın dediklerine bir anlam vermeye çalışıyordum... Yiğit araya girdi

-Giray sen olsan güvenir misin saçma saçma konuşma da ne yapacağız onu düşün!

-Banane ne yaparsa yapsın.

Diyerek hızlı adımlarla yürümeye başladı. Yiğit'in kollarından kurtulup hızlıca Giray'ın kolundan çekiştirdim. Gözlerini gözlerime odakladım

-Bana bak! Bende çok meraklı değildim o hastaneye gelmeye bana bu şekilde davranamazsın ben seni tanımıyorum bile benim hakkımda ne yaparsa yapsın deyip çekip gidemezsin. Madem öyle diyorsun bıraksaydın da hastanede gitseydim

Hiç bir şey diyemeden sadece gözlerime bakmakla yetindi. Kolunu elimden kurtararak yoluna devam etti. Arkasından söylenmeye devam ettim.

-Merak etme bu gece olan oldu ve bu gece her şey bitti. Bir daha göremeyeceksin beni...

Diyerek oradan uzaklaştım. Eve girdiğimde yatağıma uzanıp uzun uzun ağladım. O fotoğraf makinesi benim hayalimdi lisedeyken staj paramla biriktirip almıştım ve onun sayesinde katıldığım yarışmadan o ödülü alabilseydim kendime yeni bir ev tutacaktım benim ailem yok. Çok küçükken trafik kazasında kaybettim bu yaşıma kadar da yurtta büyüdüm şimdi ise ayaklarımın üzerinde durabilmek için ailemden bana kalan evde yaşıyorum ama bu ev artık bana acıdan başka bir şey yaşatmıyor...

Bu evden kurtulmanın tek yolu o yarışmaydı ama artık bir fotoğraf makinem yok... Ne yapacağım hakkında da hiç bir fikrim yok... Ağlamaktan uyuya kalmışım sabah olduğunda okula bile gitmedim. Öylece oturdum... Ardından biraz bir şeyler atıştırdıktan sonra üzerime bir şeyler alıp evden çıktım

Kapıyı açtığımda karşımda Ateş'i gördüm. Şaşırmıştım nasıl oldu da evimi bulmuştu...

-Kumsal acil gelmen lazım yeni gelişmeler oldu Giray seni çağırıyor.

Onca şeye rağmen hala beni çağırıyor olması çok garipti. Ben onlarla olamazdım ki onların yaşamını bilmiyorum hiç birini bilmiyorum sadece üç tane çocuğun olduğunu ve isimlerini biliyorum...

-Ne alaka banane sizin işinizden git ona söyle beni karıştırmasın bu işlere

-Ya mecburiyetten çağırıyoruz yoksa senin bu işlere karışmanı o da istemiyor.

-Ne mecburiyeti?

-Hadi gel de anlatsın.

-Off iyi.

Söylenerek Ateş'i takip ettim. Boş bir araziye doğru yürüdük etraf çok sessizdi bir tane bile insan yoktu bir tane kırık bir bank, bir tane varil ve bir tanede dökük arabadan başka hiç bir şey yoktu. Biraz daha ilerledikten sonra Giray'ı gördüm.

-Ne var?

Elinde ki çakıyla ağaç dalını budayarak yüzüme bile bakmadan cevap verdi.

-Sorun çıkartmadan gelmişsin.

ESİR! Kitap Olacak!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin