İyi okumalar 💘
Bu bölümü nasıl buldunuz? Güzel ilerliyor muyuz?..🥳
İçinde düşüncelerimi sakinleştirmeye gidiyorum. Giray olmadan, bundan öncede yoktu hayatımda ama bir kere girdi hayatıma, bir kere oldu hayallerim. Bundan sonrası da onsuz olmasın istiyorum ama yok işte... Onsuz koca bir boşluktayım, etrafta benim yanımda olan bir çok insan var ama ben boşluktayım işte. Ben kendi boşluğumda yalnızım... İnsanlar etrafımdayken benim boşluğum dolmaz ki... Onunla geçirdiğim tek bir saniye bile boşluğumu doldurmaya yeter. Şimdi o yok ben var mıyım bilmiyorum... yokken bir Kumsal olabilir mi? Giraysız bir Kumsal olabilir mi?...
Ben kafamı yasladığım camda bunları düşünürken, ne bir ses duyuyordum ne de dışarıdan izlediğim insanları görüyordu gözlerim. Çınar'ın aniden sarsmasıyla kendime geldim. -Kumsal, sen iyi misin?-Ha... Ne...
- İ- iyiyim ya, bir şey mi oldu? -Yok bir şey olmadı da daldın gittin duymuyorsun beni.
-Ha evet dalmışım. Sorun yok... Dedim. Ve otobüs kalktı aniden yavaş yavaş ilerlemeye başladı. Sonra ani bir frenle olduğumuz yerde sarsıldık ve otobüs durdu. -Ne oluyor?
Dedi. Eslem ardından otobüsün kapıları açıldı. Ve siyah bir gölge girdi içeri. Saçları dağılmıştı... Ve birden kafasını kaldırdı, gözlerini etrafta gezdirirken bana doğru kaydı gözleri. Sadece bana baktı... Ağır adımlarla bana doğru geldi ve -İyi yolculuklar.
Dedi. Giray'dı bu... Şimdi soğuk
davranıyordu bana. Sadece 'iyi
yolculuklar" demişti... Sonra biri daha
girdi kapıdan, sonra biri daha ve biri
daha... Bunlarda Şeyma, Yiğit veAteş'ti... Hemen boş yerlere oturdular. Ve otobüs bu sefer gerçekten yola çıktı... Şimdi boşluğum yeniden doldu mu bilmiyorum ama az da olsa rahatladım. Kumsal'ın Giray'ı geri geldi... Her ne kadar soğuk da davransa bu yolculuğa beni tek göndermeyeceğini biliyordum. Ben kafamı çevirip ona dakikalarca bakarken Çınar yine beni sarsti. -öhöm, öhöm, Kumsal önüne dön bu şekilde mi gideceksin bütün yolu. -B-bilmem gidebilir miyim? -Bence önüne dön çünkü boynun ağrıyacak.
-Hissetmiyorum ki.
Dediğimde önüme döndüm ve boynum gerçekten de öyle bir ağrıdı ki anlatamam...
-Yani... Hissetmiyordum.
-Tamam bak boynunu çok hareket ettirmeden otur.
Kafamı sallayarak onay verdiktensonra kafamı yine cama yasladım ve dışarıyı izlemeye başladım. İnsan sevdiğine dalıp giderken acı hissetmiyor, onu izlerken hiç bir şey düşünmüyor, ve ona her baktığında yeniden hayran oluyor. Sadece ona... Kalbinde esir tuttuğun o adama. Yol boyunca hiç konuşmadım. En sonunda otobüs durdu ve Çınar kolumdan tutarak beni kaldırdı. -Geldik.
Dedi. Hep birlikte otobüsten indik, etraf o kadar güzeldi ki... Bir sürü ağaç, gökyüzünün sahibi bir sürü kuş ve doğanın rengi yeşil... Yeşil ve yeşilin tonları. Her şey o kadar huzurlu ki... Olduğum yerde gözlerimi kapatıp yüzümü güneşe doğru döndüm. Güneş ışınlarının gözüme ulaşarak içerden gözlerimin sulandığını hissedebiliyordum. Ardından tenime vuruyordu güneş... Ama sıcak değildi hava. Hafif birAma sıcak değildi hava. Hafif bir rüzgarla savruluyordu saçlarım. Ve tenime vuruyordu rüzgar. Doğanın sesi iliklerime kadar işliyordu... Eslem'in koluma dokunmasıyla gözlerimi açarak Eslem'e odaklandım. -Kumsal hadi gidiyoruz. -T-tamam.
Dedim. Arkama doğru baktığımda Giray yoktu. Gitmişlerdi... Eslem'in kulağına doğru fısıldadım.
-Eslem... Giray'lar yok.
-Gittiler çünkü…..
-Nasıl gittiler?
-Ya işte herkes ev kiralıyor ya buradan, onlarda eve gittiler işte.
-off!
-Ne oldu sana?
-Hiiç... Neyse hadi gidelim.
Dedim ve bizde kendi evimize doğru ilerledik. Ormanın ortasında küçücük bir ev... O kadar güzel ki. Eve girip eşyalarımızı yerleştirdikten sonra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR! Kitap Olacak!
Roman pour AdolescentsYıkılmış bir hastanede olan biten olayları bir fotoğraf karesi içerisine almak isteyen Kumsal'ın tehlikeli bir yola nasıl "Esir" düştüğünü, bu yolda kimlerle karşılaşıp hayatına nasıl yön verdiğini anlatan biraz korku, biraz acı ve biraz da gerilim...