İyi okumalar benim yol arkadaşlarım...🦋
Konuştuk durduk... Biliyor musunuz Yiğit ve Giray küçükken denize girdiklerinde ikisi de aynı anda boğuluyorlarmış Ateş'i ise bir kere kaçırmaya çalışmışlar... Ve bunun gibi daha bir sürü anı... Eve vardığımızda hepimiz vedalşıp dağıldık. Eve girdiğimde yine uzun uzun düşündüm bugün olanları... Biz bir ekip olabilecek miydik? Olmuş muyduk? Ya da bizi daha ne gibi maceralar bekliyordu...yine bu düşüncelerle uyuya kalmıştım. Sabah olduğunda yatağımı toplayıp evden çıktım Giray'larla buluştuğumuz yere gittim.
-Günaydın.
Dediğimde hepsi aynı şekilde karşılık verdi... Ve gördüğüm tablo şuan her şeye bedeldi herkes gülüyor en önemlisi de Giray somurtmuyor... Yanlarına doğru ilerleyip banka oturdum ve
-Bakın benim bir fikrim var bugün Batu'nun evine gidip saati
değiştirelim...
Yiğit araya girdi
-Neyle değiştireceğiz?
Giray yanımıza doğru gelerek
-Benim elimde ki bu saatle... Senin düşündüğün şeyi bende düşünmüştüm Kumsal.
Giray'la ilk defa aynı fikirdeydik... Gözlerine bakarak gülümsedim.
–Ee o zaman gidelim.
Dedim ve hepimiz Batu'nun evine doğru ilerledik eve vardığımızda kapıyı çalacaktım ki Yiğit beni durdurdu...
-Dur! Yapabilecek miyiz?
-Yapacağız.
Dedim ve kapıyı çaldım. Batu kapıyı açtığında biraz şaşırmıştı çünkü yanımda hiç tanımadığı üç çocuk getirmiştim...
-Batu selam.
-Selam.
-Ee bunlar benim arkadaşım nasılsın diye sormaya geldik.
-Hoş geldiniz buyurun.
Dediğinde eve girdik ve salona doğru geçtik... Biraz oturduktan sonra Batu bize bir şeyler ikram etmek için mutfağa gidip içecek getirirken hemen kolunda ki saate odaklandım fakat kolunda saat falan yoktu kolumla yanımda duran Giray'ı dürttüm ve gözlerimle Batu'nun koluna bakması için işaret ettim. Hemen kafasını çevirip baktığında o da benim gibi şaşırmıştı... Çünkü saat kolunda yoktu ama ne olursa olsun
kolunda yoktu ama ne olursa olsun benim her zaman bir "B" planım vardır...
-Ee Batu, ben bir lavobaya gidebilir miyim hem sizde tanışmış olursunuz.
Dediğimde Giray anlamsız bakışlarla bana bakıyordu... Batu kafasını sallayıp onayladıktan sonra ayağa kalkıp lavoboya doğru ilerledim. Lavobo üst kattaydı merdivenlerden çıktıktan hemen sonra uzun bir koridor karşılıyordu... Hemen merdivenin solunda ki kapıya doğru yöneldim ve kapıyı hafifçe araladım burası Batu'nun odasıydı... Arkamı kolladıktan sonra yavaş adımlarla içeriye girdim yatağın baş ucunda duran çekmeceleri karıştırmaya başladım ama saati bir türlü bulamıyordum... Ardınan yatağın tam karşısında duran gardroba doğru yöneldim ceket ve pantolonların ceplerini karıştırmaya başladım ama hala yoktu...
Bir an kendimden şüphe ettim acaba ben mi yanlış gördüm ki diye. Ama
doğru gördüğüme o kadar eminim ki... Ben saati ararken dışardan gelen ayak sesleriyle hemen doğrulup gardrobun arkasına saklandım. Kapı hafifçe aralandı kafamı uzatıp baktığımda gelen kişinin yüzünü bile göremedim... "Kumsal" diye kısık bir ses tonuyla seslendiğinde Giray olduğunu anladım ve saklandığım yerden çıktım.-Ne yapıyorsun ya hadi acele et.
-Giray, yok saat falan.
-Nasıl yok?
-Yok işte her yere baktım ama yok bulamadım...
-Kumsal o saat çok önemli bak bir
delil.
-Ya farkındayım ama...
-Dur banyoya baktın mı?
Tabii ya banyoya da saat
koyulabilirdi... Bu daha önce benim aklıma neden gelmemişti acaba.-Hayır bakmadım.
-Gel birde oraya bakalım.
Dediğinde odadan çıkıp banyoya doğru ilerledik bir dolabı açtıktan sonra saati gördüm ve aniden "Bulduk" diye bağırdım Giray aniden eliyle ağzımı sıkıca kapattı ve endişe içinde gözlerime baktı
-Kumsal sus... Gelecekler şimdi
Giray eliyle ağzımı tutarken kapının dibinde Batu'nun bize baktığını gördüğümüzde ikimizde şok içinde olduğumuz yerde öylece kalakaldık...
-Kumsal... Siz ne yapıyorsunuz?
İkimizde cevap veremedik. Sahiden biz ne yapıyorduk arkadaşımın
banyosunda banyo dolabını açmışım ve diğer arkadaşımda eliyle ağzımı kapatmış bana endişe içinde bakıyor resmen rezillik bunun adı...Giray yavaşça elini ağzımdan çekti. Bende kendimi düzelterek bir şeyler açıklamaya çalıştım.
-Ee ben peçete bulamadım da onu ararken Giray da beni gördü ondan yardım isterken...
Giray sözümü keserek devam etti
-Ya peçeteyi bulamadığı için bağırıp duruyordu bende sus diye ağzını kapattım.
Batu hiçte inanmış gibi durmuyordu kaşlarını havaya kaldırmış imali imalı bakıyordu...
-Ee peçete orda...
Nasıl gidiyoruzzz💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR! Kitap Olacak!
JugendliteraturYıkılmış bir hastanede olan biten olayları bir fotoğraf karesi içerisine almak isteyen Kumsal'ın tehlikeli bir yola nasıl "Esir" düştüğünü, bu yolda kimlerle karşılaşıp hayatına nasıl yön verdiğini anlatan biraz korku, biraz acı ve biraz da gerilim...