PARTİ...

99 44 0
                                    

-Bende eve gitmek istiyorum.

Yine öfkeyle baktı bana. Elimi hızlıca kolundan çekip konuştu.

-Bir daha böyle hareketler sergileme sakın!

Giray bugün tamamen değişmişti... Peki ben bu yeniliğe hazır mıydım... Aslında Giray hep böyleydi sadece olaylar o zaman daha durgundu ve olayların durgunluğu Giray'ın da durgun, sakin kalmasını sağlıyordu...

-Bende eve gitmek istiyorum.

Hiç bir şey demeden eve girdi ardından Yiğti ve Ateş'i gördüm yanıma geldiler.

-Kumsal iyisin değil mi?

-Hayır. Ateş ben eve gitmek istiyorumİkisi de aynı anda Giray'a baktılar. Giray'da kaşlarını kaldırarak bana bakıyordu... Ardından Ateş bana dönerek

-Ee Kumsal şimdi değil ama sonra gideceğiz merak etme.

Dedi ve Yiğit'le birlikte eve girdiler. Onlarda Giray ne derse onu yapıyorlardı çünkü Giray'ın bu hallerine alışmış ve huyunu iyice anlamışlardı ona görede hareket ediyorlardı ama ben... Ben Giray'a alışmak zorunda değildim ki... Alışamazdım da... O çok zor bir insan nerede ne yapacağını kestiremeden her şeye anında zarar verebiliyor. Ben buna nasıl dayanacağım...

Başka yapacak bir çarem olmadığı için bende eve girip kanepede oturdum. Yiğit ve Ateş mutsuz olduğumu anladıklarında yanıma oturdular. Yiğit başladı konuşmaya

-Bak Kumsal lütfen üzülme olur mu?-Ben üzülmekten değil ki... Ben korkuyorum...

Ateş araya girdi.

-Haklısın Giray böyledir zaten ama alışırsın hadi toparla kendini.

Ateş haklıydı yapacak bir şey yoktu. Şuan Giray'ın bana kötü

davranmasını düşünemezdik ortada bir cinayet ve çalınan bir fotoğraf makinem var... Kanepeden kalktığımda telefon çaldı arayan Çınar'dı. Hemen açtım. Benim telefonum ortada olmadığı için Giray bana yedek bir telefon vermişti ama Çınar bu numarayı nasıl bulmuştu ki...

"Alo Çınar"

"Kumsal nasılsın?"

"İyiyim sen?""Bende iyiyim. Bu akşam bizim ofiste parti var gelmek ister misin? Babam seni de davet etti gelmeni çok istiyor."

Hiç bir şey demedim. Giray yanımıza geldi ve telefonu elimden çekip Çınar'la konuşmaya başladı.

"Akşam saat kaçta?"

Diye sordu.

"Giray... Ben Kumsal'a soruyordum."

"Saat kaçta gelmesi gerekiyor?" "Telefonu niye sen alıyorsun?"

"Sen sor diye. Söyleyecek misin yoksa kapatayım mı?"

"Tamam be saat sekizde gelsin."

"Tamam sekizde geliriz."

Dedi "geliriz" mi? Ben bu kadarşaşırdıysam Çınar'ı düşünemiyorum bile... Giray aniden telefonu kapatıp elime tutuşturdu.

-Giray sen iyi misin?

-Evet neden sordun?

-Benim adıma karar veriyorsun...

Giray bana doğru yaklaşarak konuşmaya başladı.

-Bundan sonra böyle. Alışsan iyi olur

Kaşlarımı kaldırarak baktım sadece. Arkasını dönüp uzaklaştı yanımdan... Yiğit ve Ateş'le birlikte eve gidip üzerime akşam ki parti için bir şeyler ayarladım. Onlarda kapının dışında bekliyorlardı çünkü Giray öyle istemişti... Beni sevmiyor, beni arkadaş olarak bile sevmiyor sadece kendi çıkarı için yanında tutuyor. Eğer başıma bir şey gelirse planlarımız boşa gidecek ve biz hiç bir şeye ulaşamayacağız.-Yiğit ben beş dakikaya inerim.

-Tamam bekliyoruz biz.

Hemen eve çıkıp üzerime lacivert ince askılı, uzun ve yandan yırtmacı olan bir elbise giydim. Saçım zaten hafiften dalgalı olduğu için toplamadım altına da elbisemle aynı renkte olan bir topuklu ayakkabı giyip evden çıktım. Kapıyı açtığımda Yiğit ve Ateş aynı anda arkaya dönüp beni baştan aşağı süzdüler... İkisi de ağzı açık beni inceliyorlardı Ateş ağzıyla ıslık çalarken Yiğit...

-Off taş.

Dedi. Gülmeye başladım ve yanlarına doğru gittim.

-Ee hadi gidelim artık sonra Giray Bey kızmasın.

-Kumsal sen neymişsin be... İyi ki yalnız bırakmamışız bu şekildeherkese görünmen iyi olmazdı.

Yiğit'e gözlerimi devirerek baktığımda

-Tamam tamam hadi gidelim artık.

Dedi ve biz Giray'ı almak için evine giderken Ateş'in telefonu çaldı. Giray arıyordu

"Ateş ben ofise geldim. Önceden bir yoklamak istedim bu Çınar'ın babasıyla Batu "itinin" babası ortak çıktılar çabuk gelin hadi"

"Tamam geliyoruz. Kumsal'ı bekledik" "Uyuz uyuz hareket etmesin."

Dedi ve telefonu kapattı. Batu ve Çınar'ın babasının ortak olduğunu bilmiyordum... Bizde ofise doğru ilerledik Yiğit'in arabasıyla yaklaşık on beş dakika da ofise vardık. Arabadan indiğimizde bizi kırmızı bir

Nasıl gidiyoruzz?..🤍

ESİR! Kitap Olacak!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin