Bu bölümü yazarken biraz gerildim sizde düşüncelerinizi belitriseniz sevinirim🙈🙈
Bu bölümün şarkısı; GÜNEŞ- NE Kİ BENDEN İSTEDİĞİN.
iyi okumalarr🤍
Kaşlarım havada cevap verdim.
-Önemli demişsin. Ne oldu?
Gözlerini gözlerimle buluşturarak konuştu
-Sana kötü bir haberim var. Fotoğraf makineni çalan şahıs bizim dün hastanede kim olduğunu anlamaya çalıştığımız şahısmış.
Gözlerim yine kocaman açıldı. Böyle bir şey olabilir miydi gerçekten eğer böyle bir şey olduysa da bu demek oluyordu ki o adamın peşine benimde düşmem gerekiyordu...
-Nereden biliyorsun?
-Çünkü aynı motorla hastaneye geldi.
-Ne!
-Neyse duydun işte. Eğer fotoğraf makineni geri istiyorsan bizimle olmak zorundasın.
-Niye tek başıma olamaz mıyım?
Giray oturduğu yerden kalkarak
elinde ki çakıyı sallayarak konuştu
-Tek başına hiç bir şey yapamazsın.
-Sen öyle san.
-Kendine çok mu güveniyorsun.
Diyerek aniden çakıyı boynuma doğru tuttu hemen geriye çekilerek
-Ne yapıyorsun manyak mısın sen!
Sırıtarak cevap verdi
-Bak nasıl korktun. Gözlerinden bile belli o yüzden hala tek başına kalmak musun?
Sustum* cevap veremezdim çünkü haklıydı bu çocuğa haklı demek içimden gelmiyordu tabii ama bu sefer gerçekten de haklıydı...
-Of tamam.
-Güzel. Şimdi telefonunu bana ver
-O niye?
-Numaramı yazacağım.
Yine sustum Giray ise kolumda ki çantamı hızlıca çekiştirerek telefonumu aramaya çalıştı.
-Dur ne yapıyorsun ya!
Telefonu çantamda bulamayınca
aniden beni kendine doğru çekti nefesim kesildi birden öylece kala kaldım elini pantolonumun cebine götürerek pantolonumun cebinde duran telefonumu hızlıca çekerek bir anda serbest bıraktı beni... Ben hayatımda ilk defa böyle saygısız bir çocuk görüyorum inanın...
-İlla zorla mi alalım yani...
-Verecektim zaten ne gerek vardı terbiyesiz.
Elinde ki telefonumu açarak gözlerini gözlerime devirdi ve konuştu
-Uyuzluk yapma kızım.
-Bak bu kaçıncı benim bir adım var
-Öyle mi?
-Öyle. Adım Kumsal
-Adını sormadım.
-Ya gıcık mısın?
-Evet.
-Tamam al. Kaydettim numaramı
Diyerek telefonu elime tutuşturdu
-Allahım bulaştım. ya off ben size nereden
-Biliyor musun aynısını bende düşünüyorum...
Dediğinde yine oflayarak oradan uzaklaştım Giray arkadan sesleniyordu.
-Akşam sekiz de hastanenin önünde ol.
-Oldu
paşam başka bir isteğiniz...
Tek kaşını kaldırarak konuştu
-Şuanlık yok.
-Senin gibi uyuz olmaktan iyidir.
Söylenerek eve gittim. Saat sekize yaklaşıyordu ama içimde çok kötü bir his var. Ben o çocuklarla nasıl yapacağım, onlarla nasıl bir ekip gibi hareket edeceğim inanın bilmiyorum hele o Giray hayatımda gördüğüm en tuhaf insanlardan biri... Yine daldım düşüncelere. Saat çoktan sekiz olmuştu üzerime bir şeyler alıp evden çıktım. Hastaneye doğru yürüdüm...
Bu hastaneye gelmeyi de artık hiç istemiyordum ama fotoğraf makinem için yapmak zorundayım. Şimdi herkes alt tarafı bir fotoğraf makinesi diyecek ama bu benim için sadece içinde küçük bir merceği olan sıradan bir makine değil... Bu benim hayatımın makinesi belkide...
Hastanenin önünde durduğumda arkadan birinin "pişt" dediğini duydum hemen kafamı çevirdiğimde bahçedeki çalıların arkasında bana el işareti yapan Yiğit'i gördüm. Hemen yanlarına doğru ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR! Kitap Olacak!
Teen FictionYıkılmış bir hastanede olan biten olayları bir fotoğraf karesi içerisine almak isteyen Kumsal'ın tehlikeli bir yola nasıl "Esir" düştüğünü, bu yolda kimlerle karşılaşıp hayatına nasıl yön verdiğini anlatan biraz korku, biraz acı ve biraz da gerilim...