"Okulun bahçesindeyim ne olursun gel"
"Tamam geliyorum."
Batu'nun iyi olmadığını sesinden de anlıyordum... Giray öfkeyle bana bakıyordu
-Niye aramış?
-Sana ihtiyacım var dedi...
Giray kaşlarını kaldırarak baktı gözlerime hiç bir şey demeden. Bu durumun ne kadar önemli olduğunu bende biliyordum ama sürekli bir şeyler araştırdığımızda illa ki bir yerlerde takılacağız sürekli bu duruma kafa yorduğumuzda kendimizi çıkmazların içinde bulacağız...
-İyi git o zaman.
-Bak bu durumun önemli olduğunu
-Neyse sorun yok. Ben gidiyorum
Diyerek aniden ayağa kalktı
-Nereye?
-Bilmiyorum ama uzak bir yere gitmek istiyorum.
-Bende geleyim...
-Yok kalsın.
-Ama...
-Sorun yok. Ben iyiyim Kumsal beni düşündüğün için sağol.
Dedi ve arkasını dönüp gitti telefonumu çıkartıp Giray'ı aradım
"Giray, Batu gitti tutamadım."
"Gördüm. Sende peşinden gitme yanımıza gel buluştuğumuz yere..."
yanımıza gel buluştuğumuz yere..."
Giray için bir sorun yoktu kimse umurunda değildi ki tek derdi kendi sorununu çözmeye çalışmaktı haklıydı bu durum onun için çok önemli anlayabiliyorum ama Batu'nun en kötü anında ona saçma sapan bir soru sorarak kalbini kırdığımı da farkındayım bu yüzden
"Ben Batu'nun peşinden gidiyorum."
"Ne, uyuzluk yapma da gel"
"Özür dilerim... Kendiniz halledin..."
Diyerek telefonu kapattım. Giray zaten benden hoşlanmıyor bana güvenmiyor hem bu yüzden hemde Batu'nun yanında olmak istiyorum en azından saatini de inceleme fırsatım olmuş olur. Hemen Batu'yu aramaya koyuldum gidebileceği her yere baktım fakat hiç bir yerde bulamadım. En sonunda bir otobüs
durağının dibinde beklediğini gördüm ve koşarak yanına gittim...-Batu!
-Kumsal...
-B-ben az önce olanlar yüzünden özür dilerim. Bir anda kendime gelemedim ve saçma bir soru sordum işte.
Batu, elimi tutarak gözlerime odaklandı ve konuştu.
–Üzülme... Beni bu zamana kadar kimse düşünmedi zaten ben alışığım.
-Öyle düşünme lütfen. Bak ne olursa
olsun ben yanındayım
-Beni düşündüğün için teşekkür ederim iyi ki varsın... Benim şimdi gitmem gerekiyor. Hoş çakal...
-Tamam dikkat et.
Dedim ve Batu'nun yanından uzaklaştım. İşim bittiği için buluştuğumuz yere Giray'ların yanına gittim.
-Giray!
Diye seslendiğimde bağırarak sesimi bastırdı ve
-Neden geldin!
-Ya çağırdın geldim işte.
-Ben seni şuan çağırmadım!
-Ama Batu çok kötüydü onun yanında olmak zorundaydım.
Giray kaşlarını kaldırarak elini sıkıca yumruk yaptı ve duvara hızlıca vurdu... İyice korkmaya başlamıştım. Giray çok garip bir çocuk gözlerine baktığım her an korkuyorum içim titriyor.
-Bak Kumsal bu işte beraberiz dedik öyle kafana göre hareket edemezsin ayrıca o bir katil!
Dediği anda yutkundum. Nerden anlamıştı katil olduğunu bir saat yüzünden direk Batu'yu mu suçluyordu şimdi.
-Bir saat yüzünden mi karar verdin buna?
-Evet!
-Çok saçma. Çocuğun babası ölmüş ya babası!
-Ya banane benimde ailem öldü Kumsal bende kaybettim babamı. Ayrıca belki kendisi öldürdü zaten araları kötüymüş.
Gözlerim doldu. Giray nasıl bir karaktere sahipti böyle... Kimseye güvenemiyordu herkesten şüphe
Devamı gelsin mi?..💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR! Kitap Olacak!
Roman pour AdolescentsYıkılmış bir hastanede olan biten olayları bir fotoğraf karesi içerisine almak isteyen Kumsal'ın tehlikeli bir yola nasıl "Esir" düştüğünü, bu yolda kimlerle karşılaşıp hayatına nasıl yön verdiğini anlatan biraz korku, biraz acı ve biraz da gerilim...