Bu bölüme kalbimi bıraktım. Sizde bırakır mısınız...(❤)
çalıştım hem yürüyor hem ağlıyordum ve her bir adımım da kafamın içinde yankılanan o söz "Allah senin belanı versin" ben hiç bir şey yapmamıştım ki... Sadece doğum günü hediyemi almıştım. Gök gürledi birden... Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım aniden yağmur bastırdı. Şimdi bedenim ıslanıyor keşke yaşadığım tüm kötü anları da akıp götürse yağmur... Eve gidene kadar yağmur yağmaya devam etti fakat ben kendimde değildim gözlerim kararıyordu... Önümü görmekte zorlanıyordum. Yağan her bir yağmur damlası bedenimden aşağı doğru süzülüyor ve her defasında zorlanıyorum yürümekte...
Değişik bir sokağa girdim. Evime bile gidemeyecek kadar bitkindim... Ben çok çabuk yorulurdum zaten küçükken de bu hep böyleydi en sonunda dayanamayıp bir kaldırım taşının üstüne attım kendimi... Artık ayakta duramayacak kadar yorgundu vücudum. Yağan yağmur her geçen saniye daha da artıyordu ve ben her geçen saniye daha çok ıslanıyordum... Kendimi serbest bıraktım. Ne olcaksa olsun artık... Gözlerimi kapattım veyere uzandım... Gözlerime düşen damlalar gözümü bile açmama izin vermiyordu hep böyle kalsaydım keşke. Hiç açamasam gözlerimi... Yağmur eşlik etse bana. Sonrasını hatırlamıyorum ya uyudum ya da bayıldım... Gözümü açmaya çalıştım hafifçe araladım ama hiç bir şey göremedim bulunduğum yer kapkaranlık bir ortamdı... Burası neresi hiç bir fikrim bile yoktu.
Gözüm açık fakat etraf kapkaranlık... Yavaşça ayağa kalktım vücudum hala Islak gibiydi. Telefonum bile yoktu yanımda... Beni, kim nasıl getirmişti buraya? Ayağa kalktığımda ellerimle etrafı yoklamaya başladım ve önümde bir demir olduğunu fark ettim. Demirin ortasına vuran da bir ışık... Kafamı kaldırıp ışığa doğru baktığımda bir binanın içinde olduğumu anlamıştım... Boş bir binaydı yıkık döküktü sanki. Olduğum yerde kalmaktan ve sabah olmasını beklemekten hiç bir şansım yoktu çünkü önümü bile göremiyordum nereye gidebilirdim ki... Oturdum yere dizlerimi kendime çekip ellerimle kafamı kapatıp uyumaya çalıştım ama korkuyordum.Korkarken insan nasıl uyuyabilirdi ki...
Ben buradan nasıl kurtulacağımı düşünürken bir anda bir ses geldi bir çan sesi gibi... Sanki biri demirlere vuruyordu. Hızlıca ayağa kalkıp demirlerden aşağı doğru baktım ama kimse yoktu hemen etrafima bakınırken yan tarafta boş olan bir daire gördüm ve oraya doğru ilerledim. Gözüm yavaş yavaş alışıyordu karanlığa... Bir fener bulmaya çalıştım. Boş dairenin kırılmış Çekmeceleri ve kırılmış dolapları vardı ve hepsinin içini açıp bir fener bulmaya çalıştım... En sonunda yerde duran bir kasenin yanında küçük bir fener gördüm... Hemen aldım ışığını açtım şanslıydım çünkü hem bir fener bulmuştum hem de pilleri hala çalışıyordu... Feneri de alıp boş daireden çıktım ve aşağıya doğru ilerledim... Indiğim her bir merdiven basamağında yutkunuyordum çok korkuyordum çünkü...
Demirlerden gelen ses yükselmeye başladı. Değişik bir bodrum katı gibi bir yer gördüm ama demirbir anahtar buldum ve demir parmaklıkların üstünde bulunan kilidi açmaya çalıştım ve açtım da... Biri bağrıyordu ama kelimeleri çıkartamıyordu sanki. Fenerimle birlikte sesin kaynağına doğru iyice ilerledim ve bir kızın elleri, ayakları, ağzı her yerinin bağlı bir şekilde oturduğunu gördüm... Kalbim hızlı hızlı çarpıyordu... Kız bağırıyordu, beni görünce gözlerini kocaman açarak ağlamaya ve benden yardım istemeye başladı. Bende koşarak kızın ağzını açtım ve gözlerim kocaman açıldı bu kız... Bu kız... Eslem'di... O an geçirdiğim ani bir şokla
-Eslem...
Dedim.
-Sen... Kumsal... Ne olur yardım et bana lütfen.
-T-tamam korkma çıkartacağım seni buradan.Diyerek hızlıca ellerini ve ayaklarını da çözdükten sonra yavaşça ayağa kalktık
-İyi misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR! Kitap Olacak!
Genç KurguYıkılmış bir hastanede olan biten olayları bir fotoğraf karesi içerisine almak isteyen Kumsal'ın tehlikeli bir yola nasıl "Esir" düştüğünü, bu yolda kimlerle karşılaşıp hayatına nasıl yön verdiğini anlatan biraz korku, biraz acı ve biraz da gerilim...