Haitani Kardeşler

1.7K 48 6
                                    

Ran ve Rindou bekleme odasındaki kanepede teyzeleriyle eniştelerinin arasında oturuyorlardı, amcaları babalarını aramaya çalışırken havayı tuhaf bir sessizlik kaplıyordu.. Rindou oyununu oynayıp dikkatini dağıtmaya çalışırken Ran ona boş gözlerle baktı.Rindou,teyzesinin anlattıklarından anladığı kadarı ile,
annesinin yaklaşık iki saattir doğum sancısı çektiği ve bir an önce doğum yapması gerektiği sonucuna vardı.

❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️

"Haitani Asayu?"

elinde bir panoyla bir kadın içeri girdi. "Ziyaretçileriniz var."

Terli ve yorgun kadın hemşireye gülümsedi ve yeni doğan kızını inip kalkan göğsüne bastırarak başını salladı.

"Kocam mı? Haitani Itachi?"

"Hayır hanımefendi, Juuba Ranka, Juuba Shouta, Haitani Ran ve Haitani Rindou."

"Kız kardeşim, eniştem ve oğullarım buradalar ama kocam yeni doğan kızını görmek için hastaneye gelemedi mi?" Asayu, hemşireye içeri girebileceklerini söylemeden önce gözlerine yaşların battığını hissetti ve burnunu çekti.

"Okaa- san!"

"Mama!"

13 yaşındaki Rindou ve 15 yaşındaki Ran hastane yatağının yanında durmuş, göğsüne küçük bir bebek koyan annelerine bakıyorlardı.

"Ran, Rindou, bu Y/n. Küçük kız kardeşiniz." Nefes verdi, yorgun gözleri odayı taradı. "Baban nerede?"

Ran ve Rindou birbirlerine baktılar ve tekrar annelerine baktılar. "Babam... gelmedi." Rindou ayaklarına bakarak mırıldandı.

"Asla umursayacak gibi değil." Ran ofladı, kollarını kavuşturdu ve somurttu. Annesi sarışın kafasına vurarak onu susturdu. Ama derinlerde, en büyük oğlunun haklı olduğunu biliyordu.

"İkinizde bana bakın." İki çift eflatun göz annelerininkiyle buluştu, annelerinin gözlerinin sulanmaya başlamasına şaşırdılar. "Onu her şeyden koruyacağınıza ve onu çok seveceğinize söz verin bana."

"Tabi ki kaa- san"

"TABİİ YAPARIZ. OKAA- SAN!"

Anne kıkırdadı, hemşire içeri girip çocuğu göğsünden alırken dudaklarında bir gülümseme yayıldı.

"H- Hey! O nereye gidiyor? Hemşire-san !" diye sordu çocuklar çılgınca, anneleri ile kapı arasına bakarak. Anne kıkırdadı ve oğullarının başlarını okşadı, "merak etmeyin, ben iyileşip eve gitmeye hazırlanırken onu çocuk odasına koyacaklar. "
❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️

Ran ve Rindou kulaklarına inanamayarak yere baktılar.

Boşanmak. Hemde küçük kız kardeşlerinide yanına alarak.

"Hileci Piç"

"Alkolik Kaltak"

"Rindou," dedi on dört yaşına yeni basmışken, kız kardeşlerinin odasının kapısının önünde oturan ağabeyine döndü. "Y/n'yi al, gidelim buradan."

"Fakat-"

"Annemi duydun, Y/ n'yi yanına alıp bizi babama bırakacak. Onu bir daha asla görmeyeceğiz."

Odadaki sessizlik ağırdı. iki oğlan da dünyanın yükünü omuzlarında hissederek kız kardeşlerinin beşiğine doğru yürüdüler. Küçük kız bu noktada yaklaşık 3 aylıktı ve yine de erkek kardeşleri onun için canını vermeye hazırdı.

"Hey Ran?"

"Evet?"

"Konuştuğumuz şeyi hatırlıyor musun?"

"Hangi şey?"

"Biliyorsun, biz... Roppongi'yi devralıyor muyuz?"

"Mm, evet."

"Bunu yaparsak, Y/n'yi sonsuza kadar kötü insanlardan koruyabiliriz," diye mırıldandı Rindou, Ran'ın küçük bebeği kucaklamasını, küçük olanın kıkırdayıp ağabeyinin sarı örgülerine tutunmasını izlerken.

"Roppongi'yi ele geçireceğiz ve Durdurulamaz olacağız."

"Evet.Evet. Şimdi onu bırak. Sıra sende."

"Aww.Birkaç dakika daha RinRin?"

"O korkunç lakabı bir daha ağzına alma."

"Tamam♡"

"Ew"

Ran değerli küçük kız kardeşini diğer kardeşinin kucağına bırakırken söylendi.

"Neden sana bana olduğundan daha fazla gülümsüyor?"

"Çünkü ben senden çok daha havalıyım."

"İki küçük kardeşim tarafından da ihanete uğradım."

"Aş bunu."

"Tanrı beni terk etti."

Rindou gözlerini devirerek kapıya doğru yürüdü, kız kardeşi kucağındaydı ve erkek kardeşinin
elinde 'sahte' bir bohça vardı.

"Ne yapıyorsun sen?"

"Babamın ve annemin dikkatini dağıtacağım ve sende koş Y/n'yi saklandığımız yere götür."

"Aptalca bir plan..."

Birbirlerine baktılar ve Ran, kollarında sahte bohçayı taşıyarak odadan çıktı.
❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️

"İnanamıyorum."

Ran, terk edilmiş oyun alanında otururken, kız kardeşini kucağına alırken yüksek kayaların üzerinde sırıtıyordu.

"Önce birkaç küçük çeteyi ortadan kaldırarak itibar kazanmaya başlamalıyız." Rindou, her zamankinden daha akıllı olan kardeş olarak konuştu.

"Evet♡. kemiklerini kırabildiğim sürece♡!"

"Durdurulamaz Haitani Kardeşler olacağız."

"Ona dövüşmeyi ve kendini korumayı öğreteceğiz"

"Ona dövüşmeyi ve kendini korumayı öğreteceğiz"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tokyo Revengers&Anime  reaction tepkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin