Tokyo Revengers&Anime reaction tepki

Tokyo revengers part2

-Gelecekteki çocukları ile tanışırlar

Chifuyu

"Hey! Hey! Sanırım onları bulduk, hadi takip edelim."

Shibuya'nın yıllık havai fişek festivalinin akşamı, herkesin aylardır beklediği kader gecesi. Chifuyu, arkadaş grubuyla birlikte gelmeni istemek için cesaretini toplamıştı. Randevu olduğunu asla açıklamadı ve Toman üyelerinin şakalaşmalarına ve alaylarına karşı onu savunmasız bıraktı.

Takemichi ve diğerleri, kalabalığın içinde dolaştıktan sonra gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Arkadaşlarının ikinizi bir araya getirmek için çok uğraştığı çok açıktı.

Chifuyu, bunun bir randevu olmadığına dair kendi kendine güvence verdi. Yine de ikiniz de burada, biraz dondurma bölüyor ve gürültüden ve terli vücutlardan uzakta, festival alanında tenha bir alanda oturuyor ve grubun geri kalanının nereye kaçtığı hakkında sohbet ederken birbirinizin tadını çıkarıyorsunuz.

"Benimle festivale geldiğine sevindim," diye itiraf etti Chifuyu, onun sözleriyle yanaklarının pembeleştiğini fark ederek. Gezici gözleri, arkadaşlarını arayan festival müdavimlerini taradı ama işe yaramadı.

"Atıldık, ha? Zaten onlara kimin ihtiyacı var?" Chifuyu bu gece için elinden gelenin en iyisini yaptı, sen kendi paranı ödeyebileceğinden ne kadar şikayet etsen de, canın ne istiyorsa onu almak için cüzdanını sağa sola boşaltıyor. Onunla birlikte olmanın seni mutlu ediyorsa boşa gitmediğini biliyor ama dürüst olmak gerekirse, yakın arkadaşlığına maddi değerinden daha çok değer veriyorsun.

"Bir süredir bunu dört gözle bekliyorduk, bunu dünyalar için kaçırmazdım!" Uzanıp paylaşılan bardaktaki son dondurma lokmasını çalarak dedin. "Diğerlerine sonra yetişiriz. Seninle vakit geçirmek istedim. En iyi arkadaşımla yukataları eşleştirmek eğlenceli! Neredeyse gerçek bir çift gibi görünüyoruz."

Chifuyu gerçek bir çift olmak istiyor. Erkek arkadaşın olmak istiyor. Ama o bir korkak. Reddedilmekten korkuyor. Seni kaybetmekten korkuyor.

"Yanağında biraz çikolata var," diye belirtti Chifuyu, senin makyajını mahvetmekten paniğe kapılmanı izlerken kıkırdamalarını bastırarak.

"Nerede?" Hafifçe yapış yapış parmakların yüzünü kaydırarak sordun ama işaret ettiği noktayı tamamen kaçırdın.

"Tam burada," dedi, senin kumaşı lekeleyeceği yönündeki itirazlarına rağmen, kolundaki dağınıklığı hafifçe silerek. Akşam boyunca yanında taşıdığı çantasını karıştırdı ve gecenin en lüks hediyesini dikkatlice çıkardı. "Bu bana, sana bu saç tokasını aldığımı hatırlattı. Beğendin mi?"

O daha düşünemeden, onun hiç bitmeyen nezaketi için minnettarlığınızın küçük bir göstergesi olarak yanağına küçük bir öpücük konur. Chifuyu, konuşmanızı dinlerken düzensiz nefesini sakinleştirmeye çalışırken bu sevgi dolu hareket karşısında neredeyse bayılıyordu.

"Beğendim. Beni çok şımartıyorsun Matsuno. Giymeme yardım et, olur mu?"

Chifuyu, hediyenin yukata'nızın deseniyle karışmasına hayran kaldı. Komşu yiyecek tezgahlarının flüoresan ışıkları altında parıldadı ve neredeyse etrafınıza meleksi bir aura yansıttı. Saç tokası sevimliydi elbette ama sen ay ışığının ruhani parıltısı altında kesinlikle muhteşemdin. Bu sahneyi filme çekmek ve canı istediğinde güzelliğinize bakabilmek için her şeyi yapardı.

"Nasıl görünüyor?" Hızlı bir selfie çekmek için cep telefonunu açarak sordun. Yaklaştın, vücudunu onun omuz omuza oturan vücuduna bastırdın. Ah kahretsin, senin esnek cildinde kalan şeftali kokulu parfümün kokusunu alabileceğine yemin etti ve bu onu kesinlikle delirtti.