-Gojo ile market alışverişine çıkmak.
•Gojo ile market alışverişi yaparken, büyük olasılıkla mağazada bir saatten fazla zaman geçirirsiniz. Gojo zamanını, istediği bütün tatlıları alarak geçiriyor. Yine de ona aldırmıyorsun, seni her zaman eğlendirmeyi biliyor.
•Ne yaparsan yap ama onun market alışverişlerini tek başına yapmasına izin verme. Asla. Hep ne alacağını unutuyor.
•Sonunda hep gereğinden fazla şey satın almış oluyorsunuz. Bir alışveriş listesi hazırlamanız kesinlikle işe yaramaz, Gojo her türlü alışveriş sepetini tatlılarla doldurur. Sadece 7 ürün almayı beklersin, ancak kocanın başka fikirleri var. Market arabasındaki alanın çoğu şeker ve abur cuburlarla dolacak.
•Babaların karpuzun hep en iyisini seçmek için tokatladığı olayı biliyorsun değil mi? Satoru'nun da bu yeteneği var, meyve seçiminde iyi. Bunun için ona güvenebilirsin.
•Zaman zaman seni market arabasına oturtacak, böylece hem arabayı itip hemde seni izleyebilecek. Ama sonunda arabada daha fazla yer açılması için hep inmen gerekiyor.
•5 farklı marka çamaşır deterjanı satın almak gerçekten gerekli mi? Gojo'ya göre evet, gerekli.
•Genellikle, Jujutsu Lisesi öğrencileri Gojo'dan kendileri için bir şeyler satın almasını ister, ama çoğu zaman onları almayı unutur. Öğrenciler bunun yerine sana ne alacağını söylemeyi öğrendiler bile.
•Rafın yüksekliği nedeniyle ölüm kalım mücadelesi vererek üst raftan bir paket kestane almaya çalışıyordun. Seni izleyen Gojo ise anında kahkahalara boğuldu.
•"Bebeğim çok kısasın" diye alay ediyor, kolunu market arabasına dayamış ve cenesini de avucunun icine yaslamis eğlenceyle sana bakıyor.
•Parmak ucunda duruyordun ama normal hâline geri döndün ve ona baktın. Gojo cevap olarak cilveli bir şekilde göz kırptı. Her zamanki gibi sinirlerini nasıl bozacağını çok iyi biliyor..
"Bana yardım etmeye ne dersin, hm?" Diye soruyorsun, ancak üslubun bunun sorudan çok bir emir olduğunu açıkça belli ediyor. Kocan iki elini kaldırmış bir şekilde teslim olurken, sana yaklaşıp, tek eliyle seni kaldırıyor. Diğer eli ise metal market arabasının üzerinde kalıyor.
•Dikkatli bir şekilde, kavrulmuş kestane paketini aldın ve ellerini Gojo'nun omzuna yerleştirip, seni yere indirmesini işaret ettin ama o bunu yapmadı. Şaman hareketsiz bir şekilde durdu ve ona tekrar baktığında dudaklarıyla bir şeker paketini işaret ettiğini gördün
"Hayır." iç çekiyorsun ve seni bırakması için koluna baskı uyguluyorsun. "Yeterince tatlı aldın, Satoru"
Hiç kımıldamıyor, birazcık bile.
Ona sert bir bakış atınca yüz ifadesi hemen, ebeveynlerinin onu kreşten almasını bekleyen üzgün bir çocuğun sürat ifadesine büründü.
Satoru, gözlüğünün üstünden sana bakarak somurtmaya başladı. O zamanlar bu hâline aşık olur ve ona 5 paket şeker alırdın, ama şimdi kolay kolay yemiyordun.
"Bir paket 'Oreo' yememek seni öldürmez, Satoru" diyorsun, yüzünde sert bir ifade ile.
•Bir erkek ne kadar güçlü olursa olsun, muhtemelen hep karısından korktuğu bir yanı olur. Gojo Satoru'da aynı.
Hâlâ surat asan adam seni aşağı indiriyor.
•Somurtkan ifadesini görmezden gelip, arabayı iterek hızla şeker reonunu geçtin. Gojo'nun gözleri, Noel'de ki küçük bir çocuk gibi, şeker markalarının peşinden koşmakla meşgul. Adamın zaman zaman çocuksu bir kişiliği vardı, bu bilinen bir gerçek.
•Omzunda bir el hissedince, dönüp Gojo'yu gördün. Onun hâlâ somurtkan yüz ifadesinde olduğunu anlayıp başını iki yana salladın. Paltonun cebinden bir kağıt parçası çıkarmak için serbest elini kullandın.
"Megumi bulaşık deterjanına ihtiyacı olduğunu söylüyor" diyorsun kocana bakarak. "Öyleyse git onun için bir tane al. Kugisaki'nin de bazı kadınsı ürünlere ihtiyacı var, onları da onun için ben alacağım."•Marketin kapanmasına 30 dakika kaldığını söyleyen bir kadının sesi seni rahatsız ediyor. İç çekerek, konuşmak için yan tarafına döndüğünde, Gojo'nun artık yanında olmadığını gördün.
Lanet olası yaşlı adam.
•Kocanın tuhaflıklarına aşina olduğundan, nerede olduğunu bulman birkaç dakikanı bile almadı.
•Market arabasını, hamur işi bölümüne gözatabil diye, parmak uçlarında durup destek almak için kullanıyorsun. Beyaz saçlı şamanı ararken gözlerini kıstın. Tamda tahmin ettiğin gibi, Gojo, elinde hamur işleri dolu bir tepsiyle orada duruyor. Daha fazla vakit kaybetmeden hemen onun yanına gittin.
•Satoru ile alışveriş yapmak seni hayal kırıklığına uğratsa da, her zaman bunu nasıl telafi edeceğini biliyor. Hamur işlerini de alıp, paralarını ödemek için birkaç dakika daha durduktan sonra (Kasada Gojo, yaşlı biri olduğunu iddia edip sıra çalsa da) sonunda el ele marketten çıktınız.
Beyefendi gibi (kendisinin böyle olduğu konusunda ısrar ediyor), Gojo tüm alışveriş poşetlerini tuttu ve sana hamur işleri dolu bir torba bıraktı.
Arabanıza doğru yürürken, satın aldığınız yiyeceklere kontrol amaçlı bir göz attıktan sonra başını onun omzuna yaslıyorsun.
"Akşam yemeğinde ne istiyorsun bebeğim? İstediğini pişireceğim." derken onun eline, parmaklarınla daireler çiziyorsun.
"Hadi bugün dışarıda yemek yiyelim, seni sevdiğin restorana götüreyim." Onun cevabına başını salladın.
O arabayı çalıştırmaya hazırlanırken aniden başını onun omzundan çektin.
"Bekle. Megumi için bulaşık deterjanı aldın mı?"
Gojo sesli bir şekilde yutkundu ve gözlerini çoktan kapanmış olan süpermarkete çevirerek cevap verdi. "Hayır.."
"Çocuk seni öldürecek Satoru..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tokyo Revengers&Anime reaction tepki
أدب المراهقينHerkes yapıyordu ben eksik kalmayım dedim. İstek almıyorum. Smut ve ensest asla yazmıyorum. Soft tepkileri yapıyorum sadece. Tokyo revengers ağırlıklı bölümler atıyorum.