Güneşi gülüşüne sığdıran kadın

1.4K 83 9
                                    

Kulağındaki kulaklıktan yankılanan , en sevdiği müziğin ritmine kapılmış ilerlerken sert bir çarpışma ile kendine Songül. Yere düşen telefona şaşkın gözlerle bakarken, sıkkın bir nefes verdi.

Öfke dolu bakışları karşısındaki iri yarı adama çevirince sertçe yutkundu önce. Adamın uzattığı telefona bakarken, dalıp gittiği düşüncelerden adamın erkeksi sesi ile sıyrıldı.

"Buyrun! Telefonunuz."

Söyleyeceği cümleler birer birer boğazına dizilirken, tuttuğu nefesi hızlıca bıraktı Songül. Parlayan elalarını karşısındaki adamın gözlerine sabitleyip sinirle kükredi.

"Dikkat etsene kardeşim biraz"

Kadının ses tonundaki yüksek tını ile yüzüne belli belirsiz bir tebessüm yerleşirken, dolgun dudaklarını araladı Emin.

"Pardon hanfendi ama siz bana çarptınız!"

"Ne demek siz bana çarptınız!" dedi Songül kaşlarını havalandırıp. "Telefonum yere düştü farkındaysanız"

Karşısında susmadan konuşan kadının sinirli halleri ile yüzündeki gülümseme derinleşirken ellerini havaya kaldırıp, kadının susturmak için araya girdi Emin.

"Haklısınız! Tekrar özür dilerim"

"Yapın yapın sonra özür dileyin! Olmaz ki canım"

"Kusura bakmayın hanfendi ama sizinle tartışamayacak kadar acelem var inşallah başka bir karşılaşmaya" diyerek kadının yanından hızla uzaklaştı Emin.

Kadın ile arasındaki mesafeyi hızla açarken kulaklarına çalınan sesin efsunlu tınısı ile içinin ısındığını hissetti.

"Ay ben çok meraklıyım size laf yetiştirmeye. Adama bak ya utanmıyor! Sen gel bana çarp, sonrada üste çıkmaya çalış."

Adımları sıklaşırken, sinirini yatıştırıp, pastaneye doğru yöneldi Songül. İşe geç kalmak üzere olduğunu bilse de, o en sevdiği poğaçayı almadan güne başlayamadığı için hızlandırdı adımlarını.

Yağmur şiddetini iyice arttırken, cebindeki telefonu çıkarıp kısa bir tuşlama yaptıktan sonra kulağına dayadı Emin.

"Alo Yaver'im ne yaptın?"

"İyilik ağam bizim kahvedeyim sen neredesin?

"Geleceğim ben de oraya ama önce bizim pastaneye uğramam lazım!"

"Gene mi ağam ya? Bıkmadın  mı hergün zeytinli poğaça yemekten?"

Yaver'in sitemkâr tınılı sesi ile gülümsemesi derinleşirken; "Bıkılır mı lan zeytinliden! Bi poğaçam bi menengiçim! İkisinde de ölsem  vazgeçmem." dedi Emin.

"Tamam ağam bir şey demedim" dedi Yaver gülerek. "Ama önemli bir şey konuşacaktık. Anlatmayacak mısın savcının söylediklerini?"

"Gelince Yaver gelince! Mevzu uzun, süreç sıkıntılı." dedi Emin sesli bir nefes verip. "Bizim kimlik değişecek. Gelince  anlatırım sana detaylı. On dakikaya ordayım zaten!"

"Tamam ağam"

"Hadi eyvallah!"

Telefonu kapatıp, pastaneden içeriye girdi Sadi. Kasadaki görevli ile yaptığı kısa sohbetten sonra asıl derdini dile getirmek için araladı dudaklarını.

"Zeytinli poğaça alacaktım ben aslanım"

Ama tam da o anda, yumuşak kıvamlı bir ses tonu yankılandı kulaklarında.

"Zeytinli poğaça alabilir miyim?"

Sesin geldiği yöne dönünce, zümrüt gözlü kadınla bir kere daha göz göze geldi Emin. İstemsizce yüzüne yayılan tebessüm, kadının öfke dolu sesini duyması ile silindi birden.

Bir küçük sadgül meselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin