Songülün hikayesi

1.3K 72 1
                                    

Kırılgan bir kadınım ben. Naif, çıtı pıtı ama bir o kadar da gözü kara bir polisim. Meslek tercihim babamdan yadigar olsa da işine aşık bir kadınım aynı zamanda.

Ben Songül Acarerk.

Anne ve babasını on iki yaşında kaybetmiş, kimsesiz bir kadınım. Bütün hayatımı, mesleğime adayıp gençliğimi çalan senelerimi tek bir emele bağladım.

Anne ve babamı benden ayıranlardan intikamımı alacaktım.

Çıktığım bu çetrefilli yolda her zaman olduğu gibi yine yalnız olacaktım. Çünkü ben yalnızlığı kendime dost edinmiştim.

Tek isteyim tayinimi İstanbul'a aldırıp beni kimsesiz bırakan insanların dünyasını başına yıkmakken hiç bilmediğim bir duygunun içine düştüm bir gün.

O yağmurlu, soğuk Ankara sabahında bir adam girdi hayatıma.

Ve ben bir saniye bile düşünmeden, o okyanus gözlü adamı hayatımın tam merkezine yerleştirdim. Aşka inanmayan ben kör kütük tutuldum ona.

Çünkü o benim hayatımın aşkıydı.

Ben bulutların üzerine yerleşmiş, dolu dizgin aşkımı yaşarken birden kara bulutlara hapsoldu yüreğim. Aşık olduğum adam azılı bir mafya babası çıktı.

Yetmezmiş gibi bir de yalan bir hayatı vardı.

Çocukluğumdan beri peşimi bırakmayan güven sorunu tekrar paçama yapıştığında geri çektim kendimi. Onun o okyanus karası gözlerinden kaçıp uzaklaşmak istedim ama yapamadım. Çünkü o okyanus gözler nereye gittiysem buldu beni.

Sarıp sarmaladı, öpüp kokladı. Ve bana ruh üfledi yeniden. Çünkü bizim kaderimiz birdi. Ya da biz öyle olduğunu sanıyorduk.

Çünkü bizi bir araya getiren kader akılalmaz bir geçmişle sınadı bizi. Ve biz yenildik.

Ama biz birbirimize aittik.

Ve ben kalbimi böylesine çarptıran, bana derin derin nefesler aldıran bu adamı kaybetmek istemiyordum.

Bizi sınayan kadere göğüs gerip, kalbime batan dikenlerin acısını hiçe saydım.
Çünkü ben güçlü olmayı ta on iki yaşımda öğrenmiştim.

Öğrenmediğimse; insanlara güvenmek her zaman olduğu gibi büyük bir hata olacaktı.

Bir küçük sadgül meselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin