Sadi göz ucuyla karısını izlerken surat ifadesinden rahatsız olmuştu. Songül baya ciddiydi ve gözlerinde şu ana kadar görmediği bir kızgınlık vardı.
Songül masadaki tabaklara yemekleri koyduktan sonra Sadi'nin karşısına geçip oturdu. Kollarını yemek masasına dayayıp, gözlerini ona soru sorarcasına bakan gözlere sabitledi.
"Bir şey mi oldu Sadi?"
"Hayır" dedi Sadi başını sallayıp. "Ama sana bir şey olmuş gibi karıcım. Canın sıkkın galiba."
"Canım sıkkın değil onu da nereden çıkardın."
Sadi omuzlarını havalandırdı bilmem dercesine.
"Telefon konuşmamızda da ses tonundan anladım ters bir şeyler olduğunu ama şimdi yüzünü görünce iyice emin oldum. Neye canın sıkıldı karıcım?Anlatmak ister misin?"
Sadi'nin ilgili tavırları iyice sinirlendirmişti Songül'ü. Kendi aptallığına bir dizi küfür sıralarken gözlerini çekmedi adamın gözlerinden.
Hayatta koşulsuz şartsız güvendiği tek adamın ondan sakladığı şeyler olduğunu hep biliyordu ama böylesini tahmin edememişti. Hayatında yaptığı en büyük hatanın Sadi'ye güvenmek olduğunu düşünürken adamın telaşlı sesi sıyırdı onu düşüncelerinden.
"Karıcım! Bir şey demeyecek misin?"
Songül omuzlarını dikleştirip toparladı kendini hemen. "İyiyim. Her şey yolunda" dedi sahte bir tebessümle. Sonra konuyu değiştirmek istercesine masanın üzerinde duran yemek tabağını işaret etti Sadi'ye.
"Yesene barbunya."
Bayramdan sonra yeni bölümde görüşmek üzere. Şimdiden hepinize iyi bayramlar💜🕊️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir küçük sadgül meselesi
RomansaTesadüf diye bir şey yoktur olması gereken olur. Songül ve Sadi'nin de hayatlarının kesişmesi tesadüf değildi olması gereken oldu. Sadi yeni hayatında Songül için her şeyini veremeye hazır. Peki Songül'ü bekleyen gerçek ne? Ve bu gerçeği kimden v...