Her ihanet sevgi ile başlar

1.3K 107 268
                                    

"Bu fotoğraftaki adam benim babam Sadi."

Duyduğunu algılaması bir kaç saniyesini aldı Sadi'nin. Her şey gelirdi insanın başına bu hayatta ama böylesine de denk gelmemişti hiç. İçine düştüğü durum sandığından da zor ve karmaşıktı. Ne tepki vermesi gerektiğini bilemeden baktı bir süre Songül'ün gözlerine. Gözleri önünde duran fotoğraf karesi ile tekrar buluştuğunda sesli bir nefes verdi.

"Gerçek olamaz bu Songül."

"Ama oldu. Allah kahretsin ki gerçek bu."

"Songül" dedi Sadi panik içinde. Kadına doğru ilerledi yavaş yavaş.

"Yalvarırım dinle beni. Ben o adamın baban olduğunu bilmiyordum Songül."

"Babamın ölümünden bir gün önce çekilmiş bir fotoğraf var elimde ve ne hikmetse babamın yanında sen varsın."

"Ben gerçekten o adamın baban olduğunu bilmiyordum. Şimdi sen söyleyince öğrendim."

Songül elleri ile kulaklarını kapatırken var gücüyle bağırmaya devam etti.

"Yeter artık. Sus! Bana yalan söylemeyi bırak."

Songül'ün yanına yaklaşıp elini sıkı sıkı kavradı Sadi.

"Ben yalan söylemiyorum Songül. Gerçekten tanımıyordum babanı."

"Sakın" dedi Songül bağırarak. Öfkesi gözünü öylesine kör etmişti ki söylediği hiç bir cümleyi idrak edecek seviye de değildi. Adamın nemli gözlerine tiksinircesine bakarken Sadi'yi bin yerinden bıçaklayacak o soru döküldü dudaklarından.

"Anne ve babamı sen öldürdün değil mi?"

Duyduğu soru ile dünya başına yıkılmıştı Sadi'nin. Aldığı nefes ciğerlerine batarken "hayır" diyebildi kekeleyerek.

"Ben yapmadım Songül yemin ederim ben yapmadım."

"Anne ve babamı ölürdün. Sıra bana geldi değil mi? Beni de öldürmek için girdin hayatıma. Bunca zaman yalanlarınla oyaladın beni."

"Hayır Songül. Nasıl düşünebilirsin böyle bir şey. Ben sana zarar verebilir miyim? Canımı bile veririm ben senin için."

Songül hayal kırıklıkları ile dolu gözlerle baktı Sadi'nin yüzüne.

"Artık yalanlarına karnım tok Sadi. Yıllarca anne ve babamın katilini aradım ben. Meğer çok uzun zamandır burnumun dibindeymiş."

Sadi duyduğu her cümle ile daha da yıkılsada güçlü durmaya çalışıyordu. Şu an Songül'ün yaşadığı hayal kırıklığının farkındaydı ve bu yanlış anlaşılmayı düzeltebilmesi için sağlam durması gerekiyordu.

"Karıcım bak! İki dakika dinle beni yalvarırım sana."

"Dinliyorum Sadi. Anlat hadi. Anne ve babamı nasıl öldürdüğünü anlat. Hatta Nejat Kırdar'ı nasıl temizlediğini de anlat."

Sadi şaşkın bir ifadeyle baktı Songül'ün gözlerine.

"Nejat Kırdar öldü mü?"

"Hı hı!" dedi Songül kaşlarını havalandırıp. "Bana söylediği son söz de anne ve babanı kimin öldürdüğünü kocana sor demek oldu."

Sadi derin bir nefes alıp gücünü toplarlamaya çalıştı. Bu gece duyduğu her şey onda şok etkisi yaratıyor, içinde bulunduğu durumu daha da zorlaştırıyordu.

"Ben gerçekten kimseye bir şey yapmadım Songül. Ne ailene ne de Nejat Kırdar'a"

Alaycı bir gülümseme yerleştirdi Songül yüzüne.

Bir küçük sadgül meselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin