2. Sezon 16. Bölümden kesit

1.4K 96 58
                                    

Merdivenin son basamağına ulaştığında, kanepede yatan adamın çıplak sırtına değdi nemli elaları.

Gözlerindeki hüzün yerini buruk bir tebessüme bırakırken, salonun orta yerindeki masayı fark etmesiyle sesli bir nefes firar etti dudaklarından.

Sevdiği adamın, kendisi için hazırladığı masayı mahsun bir ifadeyle izledi bir süre Songül.

Bir kaç saat öncesinde, o masada yaşanılan her anı, Sadi'ye söylediği her cümle birer birer canlandı hafızasında..

Zaten kırgın olan adamı, bin parçaya böldüğü anı anımsayınca, bir damla yaş süzüldü yanağından boynuna.

Dermansız kalan bacakları, sevdiği adama doğru yol almaya başladığında, Sadi'ye sarılıp ağlamak için çırpınıyordu yaralı yüreği.

Onun kokusunda sarhoş olmak, sıcaklığında yok olmak istiyordu..

Bir kaç küçük adımdan sonra, nefes sesleri odanın sessizliğinde yankılanırken durdurdu adımlarını..

Tuttuğu nefesi usulca bırakırken, yavaşça yaklaştı sevdiği adama.

Titreyen ellerini, adamın güçlü kollarına yerleştirdiğinde, burnuna çalınan alkol kokusuyla karışık Sadi kokusuna teslim etti tüm benliğini.

Yaşla dolan gözleri istemsizce kapanırken, aralık olan dudaklarını adamın çıplak omzuna yasladı Songül.

Aynı anda, bir damla yaş daha firar etti yanağından boynuna.

Sırtında hissettiği sıcak nefesin arasına karışan göz yaşının soğukluğu ile içini bir ürperti kaplarken, kapalı olan gözlerini aralayıp, yavaşça arkasını döndü Sadi.

Yanı başında bekleyen kadını belinden yakalayıp, bir saniye bile düşünmeden  çekti kendine.

Tek bir kelime dahi etmeden derin derin baktı sevdiği kadının gözlerine.

Songül'ün ela gözlerinden süzülen yaşlar elinin üzerine damlamaya başladığında , sıcak nefesini kadının tenine yayarak böldü sessizliğini.

"Ağlama" dedi yalvarırcasına.

Parmak uçları, Songül'ün gözünden süzülen  yaşları dağıtırken, titreyen dudaklarının sıcaklığı ile örttü sevdiği kadının nemli dudaklarını.

Sıcak nefesleri birbirine karıştı saniyeler içinde..

Gözlerini aynı anda kapatıp, anın büyüsünde kayboldukları o anlarda, hareketsiz olan dudaklarını ilk kıpırdatan Songül oldu.

"Özür dilerim" diye fısıldadı narince.

Duyduğu cümle ile kapalı olan gözlerini yavaşça aralayıp, gülümseyerek baktı sevdiği kadına Sadi.

"Sen ağlama!" diye mırıldandı  bir kere daha tok sesiyle. Dudakları, bir kere daha sevdiği kadının dudaklarıyla örtünürken, boğazından kalbine doğru yayılan sıcak nefesini soluyarak söndürdü yüreğindeki yangının harını.

"Sen ağlama!

Gül sen!

Gül ki, güneş bu sabah benim için doğsun!"

Yeni bölümde görüşmek üzere 💜 🕊️ ☀️

Yolunuz hep ışıklarla dolu olsun!
Kadınlar gününüz kutlu olsun canımlarım🕊️Hepinizi ayrı ayrı, çok çok seviyorum 💜

Bir küçük sadgül meselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin