O ahşap iki kişiyi taşımaz

1.5K 116 147
                                    

Sadi gördüğü şeyin gerçek olup olmadığını anlayamamıştı bir süre. Songülü çok özlediği için hayal gördüğünü düşündü ama Songül'ün yanındakinin  Cem olması bu güzel hayali kabusa döndürmüştü.

Elindeki papatyaları kavradı sıkı sıkı. Sinirliydi, telaşlıydı ve çok korkuyordu. Öldürürüm ben bu adamı, yemin ederim öldürürüm diye söylendi kendini kendine. Ve çalan telefonla irkildi birden. Telefonu eline alınca telaşlanmıştı. Arabasının arkasına doğru geçti. Çünkü arayan Songüldü.

Efendim Songül?

Sadi nerdesin?

Evde dedi Sadi emniyetin önünde olduğunu saklayarak.

Tamam Sadi benim emniyette işim uzayacak bir saat kadar. Aklım sen de. Lütfen dikkatli ol evden çıkma ve beni bekle olur mu?

Emredersin komiserim dedi Sadi ve çaresizce kapattı telefonunu. Songülün kendisine yalan söylemesi zaten sıkkın olan canını daha da sıkmıştı.

Telefonu kapatınca huzursuz hissetti kendini Songül. Sadiye yalan söylemek huzursuz etmişti onu. Ama ayak üstü konuşabileceği bir konu değildi bu. Eve gidince saklamadan her şeyi olduğu gibi anlatacaktı ona.
Cem ile yemeğe çıkmanın da iyi bir fikir olmadığını biliyordu aslında.Sonuçta Cem eski sevgilisiydi. Ama onunla bu yüzleşmeyi yapmalı ve Cem'in bu konuyu tamamen kapatmasını sağlamalıydı. Çünkü Sadiye haksızlık etmek ve onu kaybetmek istemiyordu. Merdivenlerden inerken yüzünü Cem'e döndü.

Şu yakında küçük bir esnaf lokantası var oraya gidelim. Çok fazla vaktim yok.

Cem oldum olası nefret ederdi esnaf lokantasında yemek yemekten. Gözlerini devirerek baktı Songül'e.
Saçmalama ya. Gidelim şöyle şık bir restorana adam akıllı karnımızı doyuralım işte.

Songül Cem'in gösteriş meraklısı olduğunu ve bu gidecekleri lokantadaki yemekleri yemeyeceğini çok iyi biliyordu. Ama şu an bu durum umrunda bile değildi.

Vaktim yok dedim ya. Ayrıca yemek yemeğe değil konuşmaya gidiyoruz. Ve kusura bakma ama senin gösteriş merakınla uğraşacak durumda değilim.

Cem duydukları ile güçlü bir kahkaha patlattı. Gösteriş merakı mı? Yapma bebeğim ya. Sağlıklı ve kaliteli şeyler yemek istemek ne zamandan beri gösteriş oldu.

Cem'in tavırları Songül'ün tahammül sınırını çoktan aşmıştı. Uçakta yersin ne yiyeceksen dedi ve yürümeye devam etti.

Uçağım 7'de. 7'ye kadar aç kalacağım ama ama olsun diyerek takip etti onu Cem. Çünkü şu an yapabileceği başka bir şey yoktu.

Sadi hem gördükleri hem de Songül'ün kendisine yalan söylemesi ile neye uğradığını şaşırmıştı. Şu an yaşadıklarını anlamlandıramıyordu. Koca bir boşluk hissetti kalbinde. Songülü kaybetmiş olma düşüncesinin yarattığı koca bir boşluk.
Ayakları geri geri gitse de, göreceği manzaraya hazır olmasa da takip etti Songül ve Cem'i.

Lokantaya geldiklerin de sıcak bir çorba söyledi kendine Songül. Sabahtan beri hiçbir şey yememişti ve sıcak bir çorba midesine iyi gelecekti. Bakışlarını elindeki menüye anlamsızca bakan Cem'e çevirdi.

Sen ne yiyeceksin. Acele et istersen bak garson seni bekliyor.

Cem önce Songüle sonra başında dikilen garsona çevirdi gözlerini. Ben su alacağım sadece diyerek uzattı menüyü garsona.

Cem' in hiç bir şey yememesine şaşırmamıştı Songül. Ama umursamadı. Yüzüne sahte bir gülümse yerleştirdi.

Sen de hiç değişmemişsin biliyor musun? Hala aynı avam davranışlarına devam ediyorsun.

Bir küçük sadgül meselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin