Durup nefeslendi bir kaç saniye. Kalp atışı giderek hızlanırken, yumruk yaptığı elini savurdu havaya istemsizce.
Titreyen bacakları adım atmasına engel olurken, kararan gözleri yaşla dolup taştı aradan geçen o bir kaç saniyede.
Yıllar öncesine ait olan görüntüler; birer birer zihninden geçip giderken, sıklaşan nefesine aldırmadan bağırmaya başladı.
"Bana yalan söyledin! Bunca yıl boyunca kandırdın beni! Aramızdan birinin senin için çalıştığını anladı. Ve sen; benim günün birinde bu duruma düşeceğimi bile bile sustun!"
Karşındaki adamın çaresiz feryatlarına rağmen suskunluğunu korurken, keskin bakışlarına donuk bir ifade yerleştirdi Metin Acarerk.
Tek kaşı havalanırken, titreyen dudaklarından sıkkın bir nefes firar etti o an sadece.
Yıllar öncesine ait olan her hatıra, onunda zihninde canlanmaya başladığında karanlık harelerine yerleşen perişanlık dolu ifadeyi gizleyemedi daha fazla.
Birer damla yaş süzüldü kurumuş göz pınarlarından kirli sakalları arasına..
Bir zamanlar; aynı yolu yürüdüğü çocuğun şimdi kendisi tarafından ihanete uğratıldığını düşünmesi kalbinde ince bir sızı oluşturmaya başladığında hafifçe araladı dudaklarını.
"Bir dakika!" dedi tok bir ifadeyle. "Beni dinle önce. Ben sana yalan söylemedim, sadece Songül'ün babası olduğumu sakladım senden o kadar! Ayrıca Sadi ile bir yola çıkmış olman benim suçum değildi. Sen seçtin onu, sen istedin yanında olmasını!"
Duyduğu her cümle nefes almasına biraz daha engel olurken,başını ellerinin arasına alıp, canını yakmak istercesine saçlarını çekiştirdi genç adam çaresizce.
Köstebek olarak Sadi'nin hayatına girdiğini yeni fark ediyor olması onu, içinden çıkılmaz olan karanlık bir girdabın kör kuyularına iyice hapsetmişken kan çanağına dönmüş harelerini karşısındaki adamın gözlerine sabitleyip, "Emin Güngören'nin kim olduğunu adın gibi biliyordun ama değil mi? diye sordu tek nefeste.
"Tek hedefin ona ulaşmaktı. Benim salaklığım da senin işini kolaylaştırmış oldu hepsi bu! Geçmişte yaptığım hatalarımı benim lehime kullandın sen! Ama buna daha fazla izin vermeyeceğim!" dedi soluk soluğa.
"Ona gerçekleri anlatacağım! Daha fazla bu yanlışın içinde olup ona ihanet etmek istemiyorum" dedi ama sustu birden.
Diline ket vuran bütün cümleler boğazını yarıp geçti o an birer birer.
Korkuyor oluşundan değildi şu anki suskunluğu.
Sadi'nin adını her zikredişinde yüreğinin üzerinde hissettiği baskı ket vuruyordu diline.Çünkü çok iyi bildiği bir şey vardı; ihanetin gerekçesi olmazdı.
Ve can dostum dediği adamın, ihanetin soğuk yüzüyle karşı karşıya kalmasına çok az kalmıştı..
~Bu ihanet; yakar yakar yakar.. 🦅🔥~
Yeni bölümde görüşmek üzere 💜🕊️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir küçük sadgül meselesi
Roman d'amourTesadüf diye bir şey yoktur olması gereken olur. Songül ve Sadi'nin de hayatlarının kesişmesi tesadüf değildi olması gereken oldu. Sadi yeni hayatında Songül için her şeyini veremeye hazır. Peki Songül'ü bekleyen gerçek ne? Ve bu gerçeği kimden v...