DerLas (Gay)

1

"Çekilin lütfen."

"Ama seninle küçük bir işimiz var."

Elimdeki kitapları daha çok sıkarken arkamı dönüp hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Bir el beni sıkıca kolumdan yakaladı. Arkamı döndüğümde gülümseyerek bana bakıyordu. Birden beni omzuna alıp ilerlemeye başladı. Elimdeki kitapları yere düşürmüştüm. Ne kadar çırpınsamda kurtulamıyordum.

"Yalvarırım bırak beni!"

Peşimizden gelen arkadaşları da gülerek bana bakıyordu. Soyunma odasına girdiğimizde beni duş başlığının altına koydu. Suyu açtığında tüm bedenim ıslanmaya başladı. Su soğuktu. Kaçmak için ileriye atıldığımda beni sertçe arkaya doğru itti. Boynumdaki kolyeyi avucumun içine alıp sıktım. Direnmeyi bırakıp korkak bakışlarımı yere çevirdim. Soğuk suyun altında titreyerek beklerken onlar gülüşerek beni izliyordu.

Kulağımı dolduran zil sesiyle başımı kaldırdım.

"Kanka zil çalıyor. Bırakalım."

"Siz çıkın. Biz ders bitene kadar buradayız."

Diğerleri çıkarken yalvaran bakışlarım ona döndü.

"Atlas, lütfen bırak beni!"

Birkaç adımla bana doğru gelip suyu kapattı. Bedenim hâlâ titriyor ve üşüyordu.

"Olmaz." dedi alaycı bir sesle oturaklara otururken.

Dolan gözlerim gözlerindeydi. Eğer dersi kaçırırsam konuyu öğrenemeyecek ve sınavdan düşük alacaktım.

"Okuldan sonra istediğini yap ama derse girmeme izin ver. Lütfen!"

"Şu haldeyken bile dersi mi düşünüyorsun cidden?"

"Zorundayım!"

Yavaşça ayağa kalkıp ona doğru ilerledim. Sırılsıklam olan kıyafetlerimden içim belli oluyordu. Vücudumu süzüp gözlerini gözlerime çevirdi.

"Bak Derinciğim." diyerek ayağa kalktı ve üzerime doğru eğildi. "Ben seninle şuan uğraşmak istiyorum. O yüzden ders bitene kadar buradayız. Boşuna yalvarma."

Yumruklarımı sıkarak gözümden düşen yaşla sesimi yükselttim.

"Neden yapıyorsun bunu bana? Ne istiyorsun benden? Sana hiçbir şey yapmadım!"

"Sadece..." dedi sonunu uzatarak. Düşünüyormuş gibi kafasını yukarıya kaldırdı ve tekrar yüzüme baktı. "Canım istiyor." dedi omuzlarını silkerek.

Babası okulun sahibi olduğu için yaptıklarının bedelini asla ödemiyordu. Bu yüzden canı ne isterse yapabiliyordu.

Kafamı çevirip yanından geçtim. Dolabımdaki havlulardan birisini alıp kurulanmaya başladım. Yedek giysilerimi aldım. Odada giyinme kabini yoktu. Herkes birlikte giyiniyordu. Bakışlarımı Atlas'ın gözlerine diktim.

"Arkanı dön."

Yan duran kafasını önüne çevirdi.

"Bakmayacağım." dedi gülerek.

Sinirli bir şekilde üzerimdeki gömleğin düğmelerini çözmeye başladım. Soğuk olduğu için ellerim hâlâ titriyordu. Hareket etmek bile zordu. Akmaya başlayan burnumu yukarıya çektiğimde bakışları bana döndü. Gömleğimi hâlâ çıkaramamıştım. Ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı.

"Çıkaramıyor musun?" dedi alaycı bir tavırla. "Yardım edeyim."

"Gerek yok." dedim sert bir şekilde.

Tam dibime gelip beni izlemeye başladı. Titreyen ellerim yüzünden düğmeleri çözemiyordum. Birden elini gömleğime attı ve çözmeye başladı. Ellerini bileklerinden tuttum ve ittirdim.