"Dersi dinle!"
Elim yine elinin altındaydı. Her zaman dikkatle incelediği elimi tekrar tekrar inceliyordu.
"Ders dinleyecek havamda değilim." dedi gözlerini elimden çekmeden uyuşuk bir sesle.
"Sen hiçbir zaman ders dinleyecek havanda olmuyorsun."
"Evet, o yüzden bana 'dersi dinle' demekten vazgeç! Ben elinle oynamak istiyorum."
"Sayende sol elimi yazı yazarken daha iyi kullanmaya başladım." dedim yapmacık bir gülümsemeyle.
"Sağ elini de başka bir şeyde daha iyi kullanırsın." dedi gözlerini gözlerime çevirirken.
Soran bakışlarım gözlerindeyken yüzünde oluşan gülümsemeyle bahsettiği şeyi anlamıştım. Aniden yüzümü önüme çevirip kalemi sol elime aldım ve yazı yazmaya devam ettim. Yüzüm yanıyor gibi hissediyordum.
Bakışlarını üzerimden çekmeden elime bir öpücük kondurdu. Elimi anında geri çektim. Atlas bacaklarımın arasına sıkıştırdığım elime uzanmaya çalıştığında bedenimi hafif yana çevirerek elinden uzaklaştım.
Bu sefer elini bacağıma koyup okşamaya başladı. Yavaş yavaş yukarıya doğru çıkmaya başlıyordu. Eli en sonunda erkekliğime geldiğinde durdu ve erkekliğimi avucunun içine alıp sıktı. Ağzımdan kaçırdığım küçük inlemeyle herkesin bakışları bana dönmüştü.
"Bir sorun mu var Derin?" dedi Gülay hoca endişeli bir şekilde bana bakarken.
"Yok hocam, bacağımı çarptım. Kusura bakmayın."
"Sorun yok, dikkatli ol!" dedi ve derse geri döndü.
Öldürücü bakışlarım Atlas'a döndüğünde elini sertçe bileğinden tutup erkekliğimden uzaklaştırdım.
"N'apıyorsun deli manyak!"
Bileğindeki elimi tekrar avucunun içine alıp masayla eli arasına aldı.
"Sana elini elimin altından çekmemeni söylemiştim."
"Pardon ya, unutmuşum!"
"Sorun değil güzelim."
Bıkkın bir nefes verip önüme döndüm. O ise bakışlarını üzerimden çekmeden beni izlemeye devam ediyordu.
Şuan onunla birlikte olduğum için çok mutluydum ama içimde bir yerlerde küçük bir sıkıntı vardı. Normal bir şekilde otururken bile kalbim sıkışmaya başlıyordu. Daralıyor ve nefes alamayacak gibi oluyordum. Sanırım korkuyordum. Eve dönmekten, babamla, Seren'le karşılaşmaktan, bir daha annemin yüzüne bakmaktan korkuyordum.
"Güzelim..."
Birden irkilerek sıraya doğru dalmış gözlerimi Atlas'a çevirdim.
"Efendim."
"Hadi çıkalım, zil çaldı."
"A- tamam!" dedim hızlı bir şekilde kitaplarımı toplarken.
"Sen iyi misin?"
"İyiyim."
Anlık olarak Atlas'a dönen gözlerimi tekrar önüme çevirdim. Sınıf tamamen boşalmıştı.
Atlas üzerime doğru birkaç adım atıp elimdeki kitapları aldı ve masaya koydu. Ellerini yanağıma yerleştirirken yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Neyin var güzelim?"
"Bir şeyim yok!" dedim gözlerimi kaçırırken.
Yanağımdaki ellerini sıkılaştırırken yüzüme daha çok yaklaştı. Beni kendisine bakmaya zorluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DerLas (Gay)
Romance|Tamamlandı| - Biliyor musunuz? Onun yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki... Çok rahattı, çok umursamazdı. Bir şey yaparken sonunu düşünmezdi. Çünkü onu bekleyen kötü bir şey olmazdı. Etrafında bir sürü arkadaşı vardı. Herkes onu seviyordu. O onla...