"Günaydın gençler." diyerek içeriye girdi Gülay hoca. "Oturun."
Elinde geçtiğimiz günlerde seviyemizi belirlemek için bize yaptığı testler vardı.
"Şimdi..." dedi testleri masanın üzerine bırakarak. "Seviye belirleme testlerinizi okudum. Bazılarınız çok iyi ama bazılarınız rezalet gerçekten!"
Sonra bakışları beni buldu ve gülümsedi.
"Testi tamamen doğru yapan sadece bir kişi var. Onun da kim olduğunu biliyorsunuzdur."
Herkesin bakışları yavaşça bana dönerken ben kimseye bakmadan önüme odaklandım.
"Ben bir karar aldım. Bu karar çoğunuzun hoşuna gitmeyecek ama yapabileceğim başka bir şey kalmadı."
"Ay hocam, dersten mi bırakacaksınız?" dedi korkuyla önde oturan kızlardan biri.
"Yok canım, yerlerinizi bu sınava göre değiştireceğim."
Sınıftan itiraz sesleri yükselirken Gülay hoca eliyle tahtaya vurup herkesi susturdu ve devam etti.
"Dersleri iyi olan birisinin yanına dersleri kötü olan birisini koyacağım. Mesela sınıfın en iyisinin yanına sınıfın en kötüsü oturacak."
Yandan gelen 'pişt!' sesiyle kafamı çevirdim. Atlas gülümseyerek bana bakıyordu.
"Biz birlikte oturacağız o zaman!" dedi sadece benim duyacağım şekilde.
Gözlerimi devirip önüme döndüm. O kadar da olamazdı.
"Yerlerinizi çoktan belirledim." dedi Gülay hoca elindeki kağıda bakarak. "Öncelikle sınıfın en iyisi Derin, en kötüsü de Atlas. O yüzden birlikte oturuyorsunuz."
"Yok artık!" diye mırıldanarak elimi alnıma koydum.
Atlas anında gülümseyerek sırasından kalktı.
"Hocam, ben şimdiden yerime geçebilir miyim?"
En arka sırada tek başıma oturduğum için yanımda kimse yoktu. Gülay hoca gülerek kafasını salladı ve bakışlarını bana çevirdi.
"O sana benzeyecek ha, sen ona değil!"
Onaylar bir şekilde başımı salladım. Gülay hocaya gülümsesemde ağlanacak haldeydim.
Atlas okula kalem bile getirmediği için hiçbir şey almadan direkt yanıma oturdu. Hemen dibime girdiği için kenara doğru çekildim. Tabii ki hiç durmadan aramızı kapattı ve yüzündeki gülümsemeyle bana baktı.
"Notlarım yükselmezse senden bilirim ha!"
"Yatarak yükselmiyor o notlar gerizekalı!"
Yüzünü yavaş yavaş ciddileştirirken kulağıma doğru yaklaştı.
"Biliyor musun? Bana hakaret ettiğinde sana daha çok kötülük yapasım geliyor."
Elimi göğsüne koyup ittirdim ve onu kendimden uzaklaştırdım. Okulu bitiremeden ben bu çocuğu öldürür sonra da hapise girerdim.
Gülay hoca diğerlerinin yerlerini söylerken Atlas sağ kolunun üzerine yatıp bakışlarını bana çevirdi. Bu gerizekalı ders boyunca beni böyle izleyecekti.
Elini yavaşça kaldırıp elimin üzerine koydu ve gülümsedi.
"Ellerin çok küçük!"
"Ya sabır!" diye söylenerek elimi çekmek istediğimde hemen yakaladı ve sıkıca tuttu.
Gözlerini gözlerime çevirdi. Ciddi bir yüzle ve sert bir sesle konuştu.
"Elin elimin altında duracak!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DerLas (Gay)
Romance|Tamamlandı| - Biliyor musunuz? Onun yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki... Çok rahattı, çok umursamazdı. Bir şey yaparken sonunu düşünmezdi. Çünkü onu bekleyen kötü bir şey olmazdı. Etrafında bir sürü arkadaşı vardı. Herkes onu seviyordu. O onla...