76-Final

684 41 25
                                    

O günden sonra kimseyle vedalaşmadan geri döndük. O şehirde kalmak benim için çok zor olacaktı.

Annem yine kimseyle konuşmuyordu. Kendini kaybetmişti. Ben de hiç konuşmayı denemedim. İkimizin de zamana ihtiyacı vardı.

Günler aylar geçmişti. Toprak'ın konusunu hiç açmıyordum. Ağlayasım da gelmiyordu. Sessiz bir şekilde bu süreci atlatmaya çalışıyordum.

Yorgun bir şekilde eve girip kapıyı kapattım. Atlas okuldaydı. O da 5-10 dakikaya gelmiş olurdu. Üzerimdeki ceketi askılığa asıp içeriye doğru ilerledim. Ortalık gözüme çok kirli görünüyordu. Temizlik yapmak için gerekli olan her şeyi aldım.

Dolapları yerinden çekip altlarını temizliyor sonra geri yerlerine yerleştiriyordum. Odamdaki dolabı çektiğimde yere bir şey düştü. Düşen şeye bakmak için eğildiğimde o kolye gözümün önünde duruyordu. Toprak'ın kolyesi...

Kolyeyi yavaşça alıp yere oturdum. Evet, onun için ağlamayacağım diye kendime söz vermiştim ama şu an gözlerim istemsizce doluyordu.

"Güzelim?" diye bir ses geldi yandan. "Ne yapıyorsun?"

Cevap veremeden yüzüne baktım. Çünkü konuşursam ağlayacaktım. Bakışları elimdeki kolyeyi bulunca kollarını açarak bana doğru geldi. Bedenimi sıkıca sararken kulağıma doğru fısıldadı.

"İstersen ağlayabilirsin."

Dediği şeyle birden ağlamaya başladım. Gözyaşlarım omzunu ıslatıyordu. Orada öylece dakikalarca ağladım. Atlas ise sessizce bana sarılıyordu. En sonunda gözlerimi silip başımı kaldırdım. Yüzümü ellerinin arasına alıp dudağıma minik bir öpücük bıraktı ve ardından elimdeki kolyeyi aldı.

"Onu artık tamamen hayatımızdan çıkaracağız. Biz mutlu olmayı hakediyoruz güzelim ve mutlu olacağız. Ne olursa olsun mutlu olacağız."

"Mutlu olacağız." diye mırıldandım sessizce.

"Senin iyiliğin için ne gerekiyorsa yapacağım. Her şey çok güzel olacak. Yeter ki yanımdan hiç ayrılma, tamam mı?"

Başımı aşağı yukarı sallayıp kollarımı tekrar bedenine sardım.

"İyi ki varsın sevgilim."

(5 yıl sonra)

"Kısa bir duruşmam var. Çıktıktan sonra seni ararım. Birlikte geçeriz. Olur mu?"

"Olur güzelim."

"Tamam o zaman. Görüşürüz sevgilim."

"Görüşürüz."

Telefonu kapatıp binadan içeriye girdim. Dediğim gibi kısa süren duruşmadan sonra tekrar Atlas'ı aradım. Telefon çalarken önümde duran arabayla yavaşça gülümsedim. Çoktan gelmişti. Arabaya binip yanağına küçük bir öpücük bıraktım.

"Çok özledim seni güzelim!"

"Ben de seni sevgilim."

"Ege ve Kerim'i ekip eve mi gitsek?" dedi ciddi bir şekilde.

"Saçmalama Atlas! Hadi gidelim. Bizi bekliyorlar."

Bıkkın bir nefes verip arabayı çalıştırdı. Çok geçmeden gideceğimiz kafeye varmıştık. İçeriye girip bizi bekleyen Ege ve Kerim'in yanına gittik ve masaya oturduk.

"Nasıl geçti duruşma?" diye sordu Ege.

"Çok güzel..." diye mırıldandım. "Kesin kazanırız."

DerLas (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin