Günler geçmişti. Üniversite tatile girmişti. Ben o zamana kadar Derin'e hiçbir şey söylememiştim. Toprak da kötü olan hiçbir şey yapmamıştı. Arada Derin'i arıyordu. Biraz konuştuktan sonra kapatıyorlardı. Onunla konuştuktan sonra Derin çok mutlu oluyordu. Böyle olunca içim daha çok acıyordu. Üzerimde büyük bir yük vardı ve bundan kurtulamıyordum. Derin yine üzülecek diye ödüm kopuyordu. Birazcık bile üzülse onu hemen mutlu etmeye çalışıyordum.
Bindiğimiz uçaktan inip bavullarımızı aldık. Dışarıya çıktığımızda benim ailem ve Derin'in ailesi bizi bekliyordu. Gözlerim Toprak'ı bulduğunda sakin kalmak için derin bir nefes aldım. Hiçbir şey belli etmemem gerekiyordu.
Hepsiyle sarıldıktan sonra Derin kendi ailesiyle giderken ben de babamlarla gittim. Aklım Derin'de kalmıştı. Ayrıldığımızdan beri ona mesaj atıp duruyordum.
"Oğlum, hiç yüzümüze bakmıyorsun. Aylardır görüşmüyoruz!" dedi babam gülerek.
Yavaşça gülümsedim.
"Evde bol bol sarılacağım."
"Tamam o zaman."
"Orada bir çocuk vardı. Kimdi o? Daha önce hiç görmedim." dedi ön koltukta oturan Nalan abla.
"Derin'in abisi."
Birden kaşlarını çattı ve bana doğru döndü.
"Abisi mi? Ölmemiş miydi?"
"Yaşıyormuş. Biz de şaşkınız."
"Derin için zor olmuştur." diye mırıldandı. "Neyse ki sen varsın."
Yüzümde küçük bir gülümseme oluştu.
"Neyse ki ben varım."
O da gülümsedi.
Miraç birden kucağıma çıktı ve kollarını boynuma sardı.
"Çok özledim seni abi!"
"Ben de seni çok özledim bücür!"
Ona her bücür dediğimde çok sinirlenirdi. Şimdi hiçbir tepki vermemişti. Demek ki gerçekten beni çok özlemişti.
Eve vardığımızda hemen odama çıkıp eşyalarımı yerleştirdim. Aşağıya indiğimde çoktan yemek masasını hazırlamışlardı.
"Çok özledim senin yemeklerini Nalan abla!" dedim gülerek.
"İstediğin kadar yemek yaparım sana!"
Masaya oturup yemeğimizi yemeye başladık. Babamın şakaları ve esprileri sayesinde sürekli gülüyorduk.
Derin'i de yanımda istiyordum. Her ne kadar gülsem de aklım hâlâ ondaydı.
Yemeği bitirdiğimde odama çıkıp yatağıma yattım. Yoldan geldiğim için yorgundum. Telefonumu elime alıp Derin'le olan mesajlarımıza girdim.
Atlas: Çok özledim seni.
Derin: Ben de seni!
Atlas: Biraz uyuyup dinlen güzelim. Yorgunsundur. Uyandığında beni ararsın.
Derin: Tamam sevgilim.
Telefonu kapatıp bir kenara koydum. Gözümü kapatsam da rahatça uyuyamıyordum. İçimde bir korku vardı. En sonunda uykuya daldığımda gördüğüm bir kâbusla tekrar uyandım. Toprak Derin'e zarar vermeye çalışıyordu. Telefonum çaldığında birden irkildim. Derin arıyordu.
"Güzelim, iyi misin? Bir şey mi oldu?"
"Sakin ol, bir şey olmadı. Uyanınca ara demiştin ya!"
"Ha doğru!" diye mırıldandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DerLas (Gay)
Romans|Tamamlandı| - Biliyor musunuz? Onun yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki... Çok rahattı, çok umursamazdı. Bir şey yaparken sonunu düşünmezdi. Çünkü onu bekleyen kötü bir şey olmazdı. Etrafında bir sürü arkadaşı vardı. Herkes onu seviyordu. O onla...