"Söz verdin Derin! Yiyeceksin!"
"Atlas, çek şunu! İstemiyorum!"
Bir eliyle yüzümü sıkıca tuttu. Kaşığa aldığı çorbayı dudaklarıma doğru götürdü.
"Eğer dökülürse gerçekten sinirlenirim. O yüzden düzgün dur!"
"İstemiyorum!" dedim ağlamaya başlarken.
Küçük bir çocukmuşum gibi ağzıma zorla yemek sokuyordu.
"Hiç boşuna ağlama! Zorla da olsa yiyeceksin!"
"Nefret ediyorum senden!" dedim ağzıma soktuğu çorbayı zorla içerken.
"Edebilirsin güzelim. Sorun yok."
"Çok kötü birisisin sen!"
"Öyleyim..." diye mırıldandı ağzıma bir kaşık daha sokarken.
"Yeter bu kadar!"
"Aç ağzını!"
"Atlas, sinirleniyorum ama!"
"Ben daha çok sinirleniyorum!"
Dudaklarımı zorlayan kaşığı içeriye almıyordum. Elimle kolunu ittirdiğimde kaşıktaki çorba üzerime döküldü. Sakinleşmek için gözlerini kapatıp derin derin nefesler almaya başladı. Elindeki kaşığı masanın üzerine fırlattı.
"Başa mı dönelim Derin?" dedi sakin tutmaya çalıştığı sesiyle.
Cevap vermediğimde daha çok sinirlendi.
"Konuşsana!" dedi sesini yükselterek. "Sana her gün yemek yenecek demedim mi? Bana söz verdin. Dün izin vermiştim ama bugün de aynı şey olmayacak, anladın mı? Artık yemeğini adam akıllı yiyeceksin!"
"Canım istemiyor ya! Anlamıyor musun?"
"Anlamıyorum! Yiyeceksin dedim, bitti!"
"Bitmedi! Ben ne zaman istersem o zaman yiyeceğim!"
"1 kilo bile vermeyeceksin. Eğer verirsen kötü olur, haberin olsun!"
"Sen bana çok kötü davranıyorsun." diye mırıldandım bakışlarımı ellerime çevirirken.
"Kötü mü davranıyorum yoksa senin iyiliğin için mi uğraşıyorum tekrar düşün! Yine yemek yemeyi bırakırsan dayanamam ben, anladın mı? Çektiğin acıları bu şekilde kendinden çıkarmana izin vermem!"
"Sadece bir süre kendi halime bırak beni. Sonra her şey düzelecek!"
"Öyle olmayacağını sende biliyorsun. Ben seni rahat bırakırsam gözlerimin önünde erimeye başlayacaksın."
Yüzümü ellerime yaslayıp derin bir nefes aldım.
"Bıktım artık senden!"
Bir elini sandalyemin arkasına bir elini de önümdeki masaya yasladı. Beni kollarının arasına almıştı. Kulağıma doğru yaklaşıp sessizce fısıldadı.
"Bıktın mı harbiden?"
Gözlerine bakamıyordum. Onu ittirmeye çalışsamda çekilmiyordu.
"Git başımdan!"
"Bensiz yapabilecek misin?"
Gözlerim dolmuştu.
"Cevabı biliyorsun zaten!" dedim gözümden akan yaşı silerken.
"Yapamazsın..."
Nefesini tenimde hissettiğimde vücudum irkildi. Bedenimi ona doğru çevirip kollarımı sıkıca boynuna sardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DerLas (Gay)
Romansa|Tamamlandı| - Biliyor musunuz? Onun yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki... Çok rahattı, çok umursamazdı. Bir şey yaparken sonunu düşünmezdi. Çünkü onu bekleyen kötü bir şey olmazdı. Etrafında bir sürü arkadaşı vardı. Herkes onu seviyordu. O onla...