"Atlas, konuş benimle artık. Lütfen!"
Bir şey demeden hızlıca odasına çıktı. Nalan abla kapının önüne geldiğinde soran bakışlarını gözlerime çevirdi.
"Kavga mı ettiniz?"
"Küçük bir tartışma, önemli bir şey yok." dedim gülümsemeye çalışarak.
Hızlıca Nalan ablanın yanından geçip üste çıktım. Çantamı odama bıraktıktan sonra Atlas'ın odasına girdim. Gömleğini çıkarmış ve bir kenara atmıştı.
Bakışlarını bana doğru çevirip tekrar önüne döndü. İçeriye girip kapıyı kapattıktan sonra ona doğru ilerlemeye başladım.
"Sevgilim." diye mırıldandım masum bir sesle. "Konuşmayacak mısın benimle?"
Hiçbir şey demedi. Tam önüne geçip kollarımı beline doğru sardım ve başımı göğsüne yasladım. Onu yavaş yavaş ittirip yatağa oturttuktan sonra kucağına çıktım ve ellerimi omuzlarına yerleştirdim.
"Gerçekten çok özür dilerim."
"Tamam, önemli değil. Üstümden kalk, üzerimi değiştireceğim."
"Atlas..." dedim yüzünü ellerimin arasına alırken. "Seni asla ama asla o adama benzetmiyorum. Sen benim için çok değerlisin. O an sadece çok sinirlendim. Kimseye zarar vermemen için öyle şeyler dedim. Yemin ederim!"
"Kimseye zarar vermeyeyim diye babana benzediğimi mi söyledin yani?"
"Öyle değil!"
"Nasıl öyle değil ya? Vücudunu gördüğüm her an içim nasıl acıyor biliyor musun sen? O adamı kaç kere öldürmek istedim haberin var mı? Eğer beni ona benzetiyorsan kendimi mi öldürmeliyim? Seni korkutuyorsam bunu yapabilirim."
Elimi ağzına bastırıp gözlerine baktım.
"Deme öyle şeyler, lütfen!"
Elini bileğime koyup ağzından uzaklaştırdı.
"Tamam, canımın istediği gibi birilerine zarar veriyor gibi görünüyor olabilirim ama ben sana bulaşmayan kimseye bir şey yapmadım. Ben sadece kimsenin seni kırmasına izin vermek istemedim! Mutlu olmanı istiyorum ve bunun için uğraşıyorum."
Gözlerim dolmuştu. Ağlamamak için zor duruyordum. Kollarımı hızlıca boynuna sardım. Gözümden akan yaşlar omzuna akıyordu.
Bir elini belime koyup yavaşça okşadı. Diğer eli de saçlarımdaydı
"Ağlama güzelim." diye mırıldandı.
"Özür dilerim!"
"Sorun değil."
"Seni çok seviyorum. Yemin ederim çok seviyorum!"
"Bende seni seviyorum güzelim."
"Ben çok kötü bir sevgiliyim!" dedim hıçkırıklarımın arasında.
"Hayır güzelim. Kötü bir sevgili falan değilsin. Ağlama!"
Bana sarılarak yavaşça yatağa yattı. Onun kollarında bir süre ağlamaya devam ettim. Ağlamam durduğunda saçlarımı okşuyordu. Arada başıma minik öpücükler konduruyordu. Üzerime çöken yorgunlukla göz kapaklarımı kapattım ve yavaşça uykuya daldım.
Sessizce "seni seviyorum." diye mırıldandım.
(Atlas'tan)
Kollarımda uyuyan bedeninden yavaşça ayrıldım. Hızlı bir duş alıp üzerimi giyindikten sonra Derin'i kucağıma alıp odasına girdim ve onu yatağına yatırdım. Üzerinde hâlâ okul kıyafetleri duruyordu. Olabildiğince nazikçe üzerindekiler çıkardım. Bazen sessizce mırıldanıyor olsada uyanmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DerLas (Gay)
Romance|Tamamlandı| - Biliyor musunuz? Onun yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki... Çok rahattı, çok umursamazdı. Bir şey yaparken sonunu düşünmezdi. Çünkü onu bekleyen kötü bir şey olmazdı. Etrafında bir sürü arkadaşı vardı. Herkes onu seviyordu. O onla...