78 (Özel Bölüm-2)

594 31 15
                                    

"Bir daha sizin davanıza bakamayacak o!"

"Anlamadım?" dedi Savaş sakin bir sesle.

"Sevgilisi olarak sizinle görüşmesine izin vermiyorum."

"İşini engelleyeceksiniz yani?"

"Evet, tam olarak öyle!"

Hızlıca oturduğum yerden kalktım. Savaş'ın gözleri gözlerimi bulmuştu.

"Çok özür dilerim Savaş bey!"

Atlas beni geriye doğru çekip ellerini masaya dayadı.

"O aldığın çiçeklerin hepsini çöpe attım. Evde bir tanesi bile yok. Sakın bir tane daha alma. Bu sefer çöpe atmam. O çiçekleri sana yediririm."

Savaş'ın bir şey demesine izin vermeden kolumu sertçe yakaladı ve yürümeye başladı. Restorandan çıkıp beni arabasına bindirdi. Şoför koltuğuna geçtiğinde elimi hemen elinin üzerine koydum.

"Son kez yemek yiyelim diye ısrar etti. Geri çeviremedim. Zaten bir daha görüşmeyeceğiz diye kabul ettim. Lütfen kızma."

"O seninle görüşmek için çok hevesli ama..." diye mırıldandı korkutucu bir sakinlikle.

"Atlas, özür dilerim. Gerçekten özür dilerim. Haber verecektim ama-"

"Vermedin. Onu reddetmek yerine beni beklettin."

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

"Ne desen haklısın. Beni affetmen için her şeyi yaparım. Gerçekten özür dilerim."

"Özür dileme." diye mırıldandı. "Gerçekten her şeyi yapacak mısın?"

"Yapacağım."

"Tamam." dedi arabayı çalıştırırken.

Yol boyunca hiç konuşmadı. Eve vardığımızda beni hemen odaya soktu. Üzerimdeki her şeyi çıkardıktan sonra ellerimi arkamda bağladı. Dizlerim bükük bir şekilde ayaklarımı da bağlayıp beni kucağına aldı. Elindeki ilacı dudaklarımdan içeriye soktu.

"Bu ne?"

"Birazdan anlarsın."

İlacı yuttuktan bir iki dakika sonra erkekliğim karıncalanmaya başladı. Bedenim yanıyordu. Göğüs uçlarım sertleşmişti. Deliğimin içi kaşınıyordu.

"Sen..." diye mırıldandım zar zor. "Azdırıcı mı verdin bana?"

İstemsizce erkekliğine sürtünmeye başladım. Kendimi kontrol edemiyordum. Aklımı kaçıracak gibiydim.

Bana hiç dokunmuyordu. Erkekliğim sızlamaya başlamıştı.

"Dokun..." diye inledim kucağında zıplarken.

Yüzümü tutup dudaklarımı öptü. Beni yavaşça yatağa bırakıp kenardaki koltuğa oturdu. Çaresizce kıvranmaya devam ediyordum.

"Atlas, yalvarırım bir şey yap!"

Erkekliğini eline alıp yavaşça çekmeye başladı. Gözleri üzerimdeydi. Sadece ona bakarak boşalmıştım. Erkekliğim hâlâ taş gibiydi. Asla bitmeyen bir azgınlık vardı üzerimde.

"Bu ilacın etkisi ne kadar sürecek?"

"İki-üç gün."

"Ne?"

Kendini çekmeye devam etti. Bedenim titriyordu.

"En azından yalamama izin ver!"

Oturduğu yerden kalkıp beni kucağına aldı. Yere bırakıp yatağa oturdu. Saçlarımı tutup erkekliğine doğru çekti. Hemen ağzıma alıp başımı hareket ettirmeye başladım. Sürekli kendini kökleyip duruyordu. Her boğazıma çarptığında bedenim kasılıyordu. Kendini son kez köklediğinde yere doğru boşalmaya başladım. Aşırı hassastım.

DerLas (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin