"Eğer elimle ilgili sapıkça şeyler düşünüyorsan lütfen elimi bırak!"
"Düşünmüyordum ama artık düşüneceğim."
Elimi birden çekmek istediğimde her zamanki gibi elimi sıkıca kavrayıp sert bakışlarını gözlerime dikti.
"Elini çekme!"
"Tamam, çekmiyorum!"
Bakışlarını tekrar elime döndürdü. Bazen parmaklarımızı iç içe geçiriyor bazense elimi büyük avucunun içine alıp sıkıca kavrıyordu. Ellerim onun için gerçekten çok değerliydi.
Zil çaldığında son dersimiz de bitmişti. Kendinden geçmiş olan Atlas'ın omzuna yavaşça dokundum. Gözlerini ellerimden hiç ayırmadan "Hm?" dedi.
"Okul bitti. Hadi gidelim."
"Gidelim güzelim." diye mırıldandı hiç hareket etmeden. "Birlikte çok uzaklara gidelim."
"Uzaklara?"
"Evet, uzaklara..." dedi bakışlarını gözlerime çevirerek. "Bizi kimsenin bulamayacağı bir yere gitmek istiyorum."
Gülerek elimi saçlarına attım ve yavaşça okşadım.
"Birlikte her yere gideriz. Ama şimdi eve gitmemiz gerekiyor."
Elime hızlıca bir öpücük kondurup ayağa kalktı. Kollarını birden bedenime sardı. Bende yavaşça kollarımı boynuna sardım. Ne olduğunu anlayamamıştım.
"N'oldu sevgilim?"
"Seni çok seviyorum."
"Bende seni seviyorum."
"Çok mu seviyorsun, az mı?"
"Çok seviyorum." dedim gülerek.
Boynuma bir öpücük bırakıp bedenimden ayrıldı. Kendi çantasını okula bile getirmediği için benim sırt çantamı eline alıp ilerlemeye başladı. Onun bir adımı benim neredeyse beş adımıma eşit olduğu için hızlı yürümeye çalışıyordum.
"Biraz yavaş yürüsene!"
"Yavaş yürüyorum güzelim." dedi soran bakışlarını gözlerime çevirirken.
"Yetişemiyorum."
Benim için daha çok yavaşladığında okuldan çıkmıştık. Yüzümü okulun bahçesine doğru çevirirken gözlerime takılan arabayla kalp atışlarım hızlandı. Babamın arabası tam okulun önünde duruyordu.
"Atlas..." diye mırıldandım.
Eğer babamın geldiğini söylersem beni asla bırakmazdı.
"Sen arabaya geç, ben hemen geliyorum."
"Neden güzelim?"
"Sınıfta bir şey unuttum. Onu alacağım."
"Ne unuttun? Ben alayım."
"Ben alırım sevgilim. Sen git."
"Ben alayım işte."
"Atlas arabaya git diyorum!" dedim sesim biraz yükselirken.
"İyi, tamam." diyerek ilermeye başladı. Sesinden kırıldığı belliydi.
Arabası okulun arkasında kaldığı için beni göremeyecekti. Atlas gittikten sonra hızlı adımlarla arabaya doğru ilerledim. Ön koltukta babamın şoförü Fatih abi oturuyordu. Ben arabaya yaklaştığımda Fatih abi arabadan indi.
Hızlı bir şekilde arabanın kapısını açıp içeriye girdim. Sert bakışlarım direkt onun gözlerini bulmuştu.
"Niye geldin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DerLas (Gay)
Romance|Tamamlandı| - Biliyor musunuz? Onun yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki... Çok rahattı, çok umursamazdı. Bir şey yaparken sonunu düşünmezdi. Çünkü onu bekleyen kötü bir şey olmazdı. Etrafında bir sürü arkadaşı vardı. Herkes onu seviyordu. O onla...