31

1.6K 98 20
                                    

"Eee... Geldim işte. Ne diyeceksin?"

Hiçbir şey demeden telefonunu çıkarıp masaya koydu. Bir fotoğraf gösteriyordu.

"Bu ne?" dedim telefonu elime alırken.

Fotoğrafı gördüğüm an nefesim kesilecek gibi oldu. Korktuğum başıma gelmişti. Atlas'ın beni öptüğü zamanın bir fotoğrafıydı bu.

Ona çaktırmamaya çalışarak telefonu geri verdim. Gözlerine soran bakışlar atıyordum.

"Eee? Ne bu?"

"Erkeklerin altına mı yatıyorsun?" dedi hiç utanmadan.

"Evliyken başka kadınları altıma almıyorum ya!"

Anında yüzünde oluşan gerginlikle ayağa kalktı.

"Senin sanki dilin uzamış, kısaltmak lazım!"

Tam dibime gelip yüzüm attığı bir tokatla sarsıldım. Ağzıma kan tadı geliyordu. Sinirim bozulduğu için gülmeye başlamıştım.

"Zoruna mı gitti?"

Ben gülünce o da gülmeye başladı.

"Ben şimdi seni istediğim gibi döveceğim ve sen de sesini çıkartmadan buna izin vereceksin."

Kaşlarımı kaldırıp gözlerine baktım. Hâlâ gülüyordum.

"Neyle tehdit edeceksin?"

"'Çok büyük iş adamı Aras Koran'ın oğlu erkeklerle fingirdeşiyor!' diye bir haber çıksa hoş olur mu?"

Yüzümdeki gülme silinirken bakışlarım ciddileşti.

"Onlara sakın bir şey yapma!"

Benim yüzümden hayatlarının etkilenmesini tabii ki istemiyordum.

"Gay olman inan hiç umrumda değil ama seni uzun zamandır dövmediğim için sinirlerim çok bozuk. İkimiz için de güzel bir akşam olacak!"

Hiçbir tepki vermeden bana vurmasını bekliyordum. Alışkındım zaten canımın acımasına. Benim hayatımın normali buydu. Zarar görecek, canım acıyacaktı ve ben de bunu kabullenecektim.

Yüzüme attığı bir yumrukla yere düştüğümde ağzımdan küçük bir inleme çıktı. Elimi dudağıma attığımda elime kan bulaşmıştı.

Belki dakikalarca, saatlerce dövülecektim ama umrumda değildi. Atlas'ın ve ailesinin hayatı benim yüzümden değişmeyecekti.

Karnıma yediğim darbelerle nefesim kesiliyordu. Gözlerim doluyor ancak ağlamıyordum.

Ne kadar süre geçtiğini bilmiyordum. Beni dövmekten yorulduğu için koltuğa oturup dinlenmeye başladı. Zar zor ayağa kalkıp yüzüne baktım.

"Neden ya?" diye mırıldandım. "Çok mu zordu gerçekten?"

"Ne?" dedi kaşlarını çatarak.

"Çocuğunu sevmek çok mu zordu? Hadi sevmeyi geçtim en azından bir baba gibi davranamaz mıydın?"

"Babalar böyledir zaten." dedi pişkince.

"Abimi seviyordun." dedim titreyen sesimle.

Cevap vermeden yüzüme öylece baktı.

"Beni niye sevmedin baba? Ben çocukluğumdan beri her gün bir umutla bekledim. Benim babam da bir gün beni sevecek, başımı okşayacak, arkamda olduğunu hissettirecek diye! Her gün bekledim lan, her gün! Bir kere yüzüme gülmedin! Her seferinde başka bir bahaneyle dövdün. Ben sana ne yaptım ki? Her sözünü dinlemekten, yaptığın her şeye katlanmaktan başka ne yaptım ben sana?"

DerLas (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin