"Derin 75." dedi hoca gözlerimin içine bakarak.
Benden beklediği bir not değildi. Herkes 95-100 almama alışmıştı.
Kalbime bir ağırlık çökerken bakışlarımı aşağıya doğru çevirdim ve ellerimle oynamaya başladım. Kızarmaya başlayan ellerimi Atlas sıkıca tutup durdurdu.
"Aferin güzelim. Harikasın!" diye mırıldandı kulağıma doğru.
Yüzümde buruk bir gülümseme oluşmuştu.
"Atlas 10."
"10 mu?" dedi Atlas şaşkın bir şekilde. "90 puanı nereden kırdınız?"
Tüm sınıf gülerken bakışlarımı gözlerine çevirdim.
"Ezel'in kör annesi daha iyi çözerdi soruları!"
"Önceden hep 5 falan alıyordum ama yükseltmişim işte!"
"Aferin sevgilim ya!" dedim gülerek.
"Seni güldürdüm ama, yetmez mi?"
Sanki öpecek gibi yüzünü yaklaştırırken elimle yüzünü çevirdim.
Zil çaldığında hoca Atlas'ı yanına çağırdı. Büyük ihtimalle notları hakkında konuşacaktı. O hocanın yanına giderken ben de sınıftan çıkıp tuvalete girdim. Midem bulanıyordu. Kusacak gibiydim.
Tuvalete doğru eğildiğim an birden kusmaya başladım.
"Derin!" diye bir ses geldi arkadan. "İyi misin?"
Öksürerek başımı kaldırdım. Ege endişeli bir şekilde bana bakıyordu.
Elimi yüzümü yıkayıp derin bir nefes aldım.
"İyiyim."
"Titriyorsun ama! Revire gitmek ister misin?"
"Gerek yok, teşekkür ederim. Geçer birazdan."
Yavaşça omzuma dokundu.
"Dışarıya oturalım. Hava alırsın."
Olur anlamında kafamı salladım. Birlikte dışarıya çıkıp banklardan birine oturduk. Derin nefesler almaya devam ediyordum. Kalbimin hızı yavaş yavaş normale dönüyordu.
"Daha iyi misin?"
"Evet, teşekkürler."
Bir süre sessizce oturduktan sonra çekingen bir şekilde söze girdi.
"Ben aslında seninle konuşmak istiyordum." diye mırıldandı.
Meraklı gözlerimi ona çevirdim.
"Konuşalım?"
"Ben senden çok özür dilerim. Sana bok gibi davrandım. Yapmamam gereken şeyler yaptım. Sen hâlâ bana iyi davranıyorsun. Kin tutmuyorsun. Ben çok pişmanım!"
Birkaç saniye sessizce yüzüne baktım. Şaşırmıştım aslında. Ege asla özür dileyecek birisi değildi çünkü. Yavaşça gülümsedim.
"Sorun değil."
"İki normal arkadaş olabilir miyiz?"
"Olabiliriz."
Ege'nin yüzünde küçük bir gülümseme oluşmuştu. Tabii bize doğru gelen Atlas'ın bana seslenmesiyle yüzü tekrar düştü.
"Derin!"
Sesi oldukça sinirli geliyordu. Atlas yanımıza gelirken ayağa kalkıp ona doğru ilerledim. Ege'ye bir şey yapmaması için onu durdurmam gerekiyordu.
"Sana bir daha Derin'e yaklaşmayacaksın demedim mi lan ben!"
"Atlas, normal bir şekilde konuşuyorduk. Sakin ol biraz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DerLas (Gay)
Romance|Tamamlandı| - Biliyor musunuz? Onun yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki... Çok rahattı, çok umursamazdı. Bir şey yaparken sonunu düşünmezdi. Çünkü onu bekleyen kötü bir şey olmazdı. Etrafında bir sürü arkadaşı vardı. Herkes onu seviyordu. O onla...