Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻(Üst Bilgi: Leo Martinez)
***Saatler ilerlerken ve eğlence son hız devam ederken bir şey buldu Aylin. Bir künyeydi bu ve yerde öylece durmuş kaldırılmayı bekliyordu. Kimin olduğu belli değildi çünkü konukların hiçbirinden kişisel eşyalarının kaybolmuş olduğuna dair bir dönüt gelmemişti. Ancak elinde sonunda ait olduğu kişiyi bulmak zorunda kalacağını bildiğinden aldı onu Aylin. Bunun için Bernald Richowski'nin emrine ihtiyacı yoktu. Künyeyi şöyle bir evirip çevirdikten sonra cebine atmaya hazırlanıyordu ki kenarına eklenmiş ufak detayı fark ederek durakladı.
Leo Martinez'in imzasıydı bu ve The Mystery Of Sound'da kişisel eşyalarına rastlayabileceği onlarca insan varken Aylin, onun künyesini elinde tutuyordu.
Leo'nun burada olduğu anlamına mı geliyordu bu?
Bakışları anında etrafta dolaştı ve insanlar yalnızca bir anlığına birbirlerinden uzaklaşarak doğal bir açıklık yarattıklarında onu gördü.
Leo. Ona doğru yürüyordu ve nihayet Aylin'i bulmuştu.
Gözleri buluştuğunda dudaklarında keyifli bir gülümseme belirdi ve yüzü hevesle aydınlandığında Aylin ona tüm bunları yaşatanın kendisi olabileceği düşüncesiyle oraya yığılıvereceğini sandı. Leo, yanına yaklaşıp karşısında dikildiğindeyse ne diyeceğini bilemedi önce. Basit bir merhaba çok mu baştan savma olurdu acaba? Yoksa biraz resmiyet mi olmalıydı aralarında? Sonuçta o ünlü olmasının dışında buranın da bir müşterisiydi ve Bernald Richowski onunla sohbet etmesini hoş karşılamayabilirdi. Öte yandan en son ki karşılaşmaları iletişimlerinin böyle bir ilişkiden ibaret kalamayacağını da göstermişti. Bu yüzden Bernald Richowski'nin ne düşüneceğini umursamadan sıcak bir merhaba dedi Aylin ona ama Leo'nun geçen gece kadınlarla olan yakınlığı aklına geldiğinde gülümsemesi yavaşça solmaya başladı.
Leo'ysa yüz ifadesine dikkat edemeyecek kadar Aylin'in varlığına odaklanmıştı. O karşısındaydı şimdi ve önemli olan da buydu. Onunla konuşamadan geceyi sonlandırmak zorunda kalacağını düşünmüştü ve söylemek istediklerini söyleyemeden oradan ayrılabilecek olması ihtimali onu huzursuz hissettirmişti. Şimdiyse rahatlamıştı. Daha önce tanık olmadığı bir heyecan bedeninde dolanırken Aylin'e karşılık verdi ve usulca onunla konuşmaya başladı.
"Bir süredir seni arıyordum."
Aylin, Leo'nun kendisini bu kadar açık şekilde ifade etmesini beklemiyordu hiç. Onu arıyor olabileceğiyse aklının ucundan bile geçmemişti. Mahzende birlikte zaman geçirmek için sözleştikleri doğruydu ancak Aylin, Leo unutur gider diye düşünmüştü. Özellikle onunla ilgili son gözlemlerinden sonra. Leo'nun Aylin'e takılmış olması onun için bile fazla hayaliydi ama yaşanıyordu işte. Leo gençliğinin baharında bir delikanlı gibi hevesli hissediyordu kendini ve bu dönemleri geride bırakmış olmasına rağmen söz konusu Aylin olduğunda o zamanlarına geri dönüyor gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİM
Teen FictionPartiler, kovalamacalar, pembe dizilerden fırlamış tekinsiz adamlar, yüzümüze patlayan flaşlar ve bir de... DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİM. Kendilerini entrikaların kasıp kavurduğu bu gösterişli dünyada bulan dört genç kızın çılgın hikayesi.