30. Bölüm - Mickey (Part II)

2 1 3
                                    

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Hey sen,Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Üst Bilgi: Peter Vincent)
***

Derin, kavga seslerini duyduğu sırada The Mystery Of Sound'un önündeki konteynırlardan birine çöpleri atıyordu. Bu yüzden duyduklarının ne olduğunu çıkaramadı önce. Ancak basit bir konuşmaymış gibi görünen şey birden bire alevlenerek hararetli bir kavgaya dönüştüğünde Peter'ın sesi çalındı kulağına. Derin'in bilmediği bir sebepten Peter, Mickey'e bağırıyor ve Mickey'nin yalvaran sesiyse Peter'ın yumrukları arasında boğuluyordu.

"Bana daha ne anlatıyorsun Mickey! Beni neye ikna etmeye çalışıyorsun sen! Anlamadım mı sanıyorsun! Aptal değilim ben!"

Ona bir yumruk daha attığında Mickey'nin sesine acılı iniltiler de karıştı bu kez. Derin'i harekete geçiren de bu oldu. Elindeki çöpü bıraktığı gibi soluğu onların yanında aldı. Yalnızca köşeyi dönmesi yetmişti onlara ulaşması için. Döndüğündeyse Mickey, zar zor duvara yaslanmış Peter'a yalvarıyordu.

"Tanrı aşkına dur!"

Peter bir yumruk daha indirmek için harekete geçmişti ki yanlarına koşarak durdurdu onu Derin. Koluna yapışmıştı ancak Peter onu bile görmüyordu sanki. Öfkeden deliye dönmüştü. Derin ellerini göğsüne koyup onu geriye iterek Mickey'den uzaklaştırmaya başladığında ancak kendine geldi.

"Senin... burada ne işin var?"

Transtan çıkmış gibi sarsılmış bir halde sormuştu bunu Peter. Derin'inse ona açıklama yapacak zamanı yoktu. Peter, yeniden öfkesini Mickey'e yönlendirmeden önce onu buradan uzaklaştırmalı, güvenli bir alana götürmeliydi.

"Hadi gidelim buradan Peter. Lütfen, gel benimle."

Ardından Peter'ın karşı çıkmasına fırsat tanımadan peşinden sürükledi onu. Mickey'se zorlukla kendini toparlayıp hızla uzaklaştı oradan.

Derin, Peter'ı kimseye görünmeden The Mystery Of Sound'un depolarından birine götürdüğünde Peter'ın parmakları yara bere içindeydi. Yer yer kanamış, yer yer soyulmuş, büyük oranda hasar içindeydi ancak ona esas acı veren şey Mickey hakkında öğrendiği ancak kimseyle paylaşamadığı gerçekti.

Birkaç gün önce Peter, Abigail Flores ile Mickey'nin bir ilişkilerinin olduğunu öğrenmişti ve birlikte olmaları değildi önemli olan. İki yetişkin insanın bir araya gelmesi son derece doğaldı ve kimsenin karışmaya hakkı da yoktu. Rahatsız edici olan Mickey'nin sırf Leo'nun hayatını yönlendirmekte bir araç olarak kullanmak için Abigail Flores'le bir ilişki yaşamasıydı.

Kendi kulaklarıyla duymuştu bunu Peter. Provalar için şirkette bulunduğu bir gün Mickey'le konuşmak için yanına uğradığı sırada onu telefonda bir başka kadınla konuşurken duyduğunda öğrenmişti tüm gerçekleri. Mickey ısrarla Abigail Flores'i sevmediğini söylemişti kadına. Onunla yakınlaşmasının Leo'ya dair planlarını hayata geçirmekten öte bir anlamı olmadığını anlatmaya çalışmıştı. Abigail Flores'i kendisine bağlarsa eğer Leo'yla ilgili fikirlerini ona da empoze edebilir, annesi aracılığıyla da Leo'yu kontrol edebilirdi çünkü. Tatilden döndüklerinden ve Leo'yla o küçük konuşmayı yaptığından beri üzerindeki hakimiyetini kaybetmeye başladığını hissetmişti Mickey ve hemen bu planı hayata geçirmişti. İlişkileri uzun süredir devam ediyor olsa da Leo'yla ilgili düşüncelerini Bayan Flores'e aşılamaya başlayalı çok olmamıştı.

Peter'ı deliye döndüren de buydu işte. Tüm bunları bilmek ancak kimseye söyleyememekti. Çünkü Peter, Mickey'nin planlarını Leo'ya anlatsa bile onun temelde Mickey'nin annesiyle bir ilişki yaşadığı için kariyerini desteklediği fikrine saplanıp kalacağını biliyordu. Sonrasındaysa yetersizliğiyle ilgili fikirler üşüşecekti zihnine. Babasının isminin gölgesinde yaşama düşüncesini hazmedemediği gibi annesinin gönül ilişkisinden doğan bir kariyer düşüncesi de yiyip bitirecekti onu. Ve Peter arkadaşına bunu yapamazdı. Her ne kadar bunu saklaması doğru gelmese de söylemesi de bir o kadar yanlış geliyordu ona.

Ve Derin, parmaklarına pansuman yaparken bu düşüncelere gömülmüştü Peter. Ona sorular sorarken bu düşüncelere dalmıştı.

"Neden yaptın bunu Peter? Konuşarak çözülemeyecek kadar vahim olan neydi?"

Yargılamak için sormamıştı bunları Derin. Sadece neler olduğuna anlam veremiyordu. Ancak öğrendiklerini kimseye anlatamayacağı gibi onunla da paylaşamazdı Peter. Bu yüzden sorularını cevapsız bıraktı ve pansumanı sessizlik içinde tamamladıklarında gitmek için hareketlendi.

"Tüm sorunların üstesinden birlikte gelebileceğimizi biliyorsun değil mi? Yanında olduğumu biliyorsun."

Peter'ın tüm sessizliğine ve içine kapanıklığına rağmen Derin yalnız olmadığını bilsin istiyordu. Bu hali bir anlığına Peter'ın mahcup hissetmesine neden oldu. Ancak kafa karışıklığı mahcubiyetinin önündeydi. Bu yüzden yalnızca başını sallamak ve Derin'in yanağını okşayıp ona teşekkür etmekle yetindi. Ardından onu da aklında sorularla orada bırakarak The Mystery Of Sound'dan ayrıldı.

***
İyi yaptın aşkım,
daha fazlasını  hakediyordu 👊🏻

BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin