Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻***
Derin, ilk kez Peter'ın evindeydi. O malum magazin haberinin etkileri hafiflemiş, ilişkileri büyük oranda toparlamış ve öncesinden bile daha düşkün olmuşlardı birbirlerine. İlişkilerinin seyrinde değişen bir şey yoktu aslında. Peter aynı Peter'dı. Derin'in peşinden ayrılmıyor, onu şaşırtmaya devam ediyor ve şu dünyada onunla tam anlamıyla uyumlanabilen tek erkek olarak ona mutluluğun kapılarını açıyordu. Değişim Derin'deydi. İlk kez bir ilişkide hakimiyet savaşına girme ihtiyacı hissetmeden yalnızca birlikte vakit geçirmeye odaklanıyor ve kalbi ne diyorsa onu yapıyordu.
O gün de böyle günlerden biriydi. Derin, Peter'a evini gezdirmiş ve mutfağında sonlanan gezinti birlikte yemek yapma aktivitesine dönüşmüştü. Peter, yemek konusunda hünerliydi ve elbette Derin, bunu görmek istemişti. Peter, tezgâhın başında bir o yana bir bu yana giderek malzemelerle adeta bir tat şöleni ortaya çıkarırken o arkasında dolanıyor ve devamlı ne yaptığını görmeye çalışıyordu.
"Hadi ama! Bu kadar gizemli olmaya gerek var mı cidden? Bana ne hazırladığını söylemelisin."
Derin, parmak ucunda yükselip bir kez daha omzunun gerisinden bakarak ne yaptığına anlamaya çalışırken Peter, o iç gıdıklayıcı kahkahalarından birini attı tekrar ve ona dönüp elindeki kaşığın ucuyla hafifçe burnuna vurdu.
"Peki, senin bu kadar meraklı olmana gerek var mı?"
Derin'in burnunun ucuna sos bulaşmıştı ve bu haliyle öylesine cezbedici görünüyordu ki, bir anlığına Peter, eğilip o sosu dudaklarıyla silmek istedi. Ne var ki Derin, ondan önce harekete geçti. Bu kez o parmağını ocakta duran sosa daldırdı ve sosu Peter'ın burnuna sürdü.
"Aha! Oyun istiyoruz demek, öyle mi?"
Peter, dudaklarında muzip bir gülümsemeyle onu bileklerinden tutup kendine çektiğinde bedenleri birbirine yapıştı bir anda ve ne olduysa işte o anda oldu. Gülüşmelerle başlayıp devam eden oyun bir anda tutkuya dönüştü. Derin'in yüzü şaşkınlıkla Peter'inkine doğru kalkmışken Peter'ın gözleri gözlerine odaklandı önce. Ardından yüzünde dolaştı ve en nihayetinde Peter eğilerek dudaklarını Derin'in dudaklarına bastırdı. Bunu öylesine kendinden emin yapmıştı ki, Derin tam da şu anda bunun için burada olmaları gerekiyormuş gibi hissetmişti. Öylesine doğru öylesine yerinde hissettirmişti ki yakınlığı... Ve Peter'ın her hareketiyle birlikte bu his güçlenmeye devam ediyordu.
Peter, dudaklarını hareket ettirmeden önce parmaklarını Derin'in teninde usulca gezdirerek elini dirseklerine çıkardı önce. Ardından da beline yerleştirdi nazikçe. Diğer eli ise teninde gezintiye çıkarak omzuna yönelmiş, boynuna ulaşmış şimdi de yanağını okşuyordu yavaşça. Bu o kadar hoştu ki, Derin tüm bedeninin önce ürperdiğini, ardından gıdıklandığını hissetti. Karnındaki bir sancı leğen kemiği ile kaburgalarının arasında bir ileri bir geri gidiyordu sanki.
Peter, dudaklarını ustaca hareket ettirmeye başladığında Derin kollarının arasında eriyip bitti adeta. Dudakları kor bir ateş misali yanıyordu Peter'ın dudaklarının arasında ve parmakları yanağında dolaşırken tüm kanı teninin altında kaynıyordu. Bu öylesine arzu uyandırıcıydı ki birbirlerinin esiri olmuştular adeta. Öyle ki öpüşleri hızlanıp sıklaşırken bedenleri her saniye daha da yaklaştı birbirlerine, bir süre sonra öpüşleri yavaşlayarak azaldı ve birbirlerinden uzaklaşabildiler nihayet.
"Bana ne yaptın böyle?" diye sordu Peter soluklarının arasında nefes nefese. Derin'inse cevabı çoktan hazırdı.
"Yalnızca sana aşık oldum."
Ondan beklenmeyecek şekilde tüm çıplaklığıyla duygularını dile getirmişti. Bu da Peter'ın yeniden dudaklarına yönelmesine neden oldu. Onun tarafından seviliyor olmak çıldırtıyordu Peter'ı. Bir kez daha birbirlerinin tadını çıkardılar böylece ve ayrıldıklarında soslardan da eser kalmamıştı.
***
Bir sos meselesi 🥵
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİM
Novela JuvenilPartiler, kovalamacalar, pembe dizilerden fırlamış tekinsiz adamlar, yüzümüze patlayan flaşlar ve bir de... DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİM. Kendilerini entrikaların kasıp kavurduğu bu gösterişli dünyada bulan dört genç kızın çılgın hikayesi.