31. Bölüm - Fırtına Öncesi Sessizlik (Part I)

3 1 1
                                    

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Hey sen,Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Üst Bilgi: Derin Esen)
***

O gece Peter, kendisini neyin harekete geçirdiğini bilmiyordu. Belki bu yükü tek başına sırtlanmaktan usanmış olmasıydı onu kızların evine iten. Belki günlerdir Derin'le görüşmüyor olmalarıydı. Derin, Peter'a gereken anlayışı göstermiş, onun kendiliğinden gelmesi için sabırla beklemiş ve onu sık boğaz etmemişti. Belki ona sırrını Derin'le paylaşabileceğini hissettiren de buydu aynı zamanda. Nedenler üzerinde düşünmemişti. Yaptığının doğru ya da yanlış olup olmamasıyla da ilgilendiği yoktu o an. Yalnızca yeniden nefes aldığını hissetmek istemiş ve bir şekilde kendini Derin'in yanında bulmuştu.

Kapılarına dikilip de Derin'i görmek istediğinde kızlar gerçek bir şaşkınlık yaşadılar. Öte yandan Derin'in bunu bekler gibi bir hali vardı. Peter'ın yanına geleceğini hissetmişti çünkü. Sırrını paylaşma amacıyla gelmiş olsun ya da olmasın, birbirlerinden uzak kalamayacaklarını biliyordu. Öte yandan ayrı kalmalarının geçerli bir sebebinin olduğuna da emindi.

Ve yanılmadığını da anladı çok geçmeden. Peter, Mickey ile olan biteni anlattığında Derin, şaşkına uğradı, öfkelendi ancak en nihayetinde Peter'ın içine düştüğü çaresizliği hayal ederek yalnız kalmak istemesine hak verdi.

Sonrasında sadece sarıldı ona. Hiçbir şey söylemeyip sunabileceği en büyük desteği, yakınlığını sundu. Sözler bazen gereksiz bir o kadar da yetersiz kalırdı çünkü ve bu an tam da o anlardan biriydi. Kollarını Peter'in beline sarmışken ve başını Peter'ın göğsüne yaslanmışken Derin, bunu çevrelerini saran havada bile hissedebiliyordu.

Bir süre daha bu pozisyonda durduktan sonra yavaşça başını Peter'ın göğsünden çekti Derin. Peter'a baktı ve onun ne hissettiğini belli etmeyen bakışlarla kendisine baktığını gördü. Dudaklarında hafif bir gülümseme oluştu ve her ne kadar aksini istese de ondan hafifçe uzaklaştı.

"Sanırım artık gitme vaktim geldi."

Belinde duran ellerini isteksiz isteksiz kendine çekince Peter da kendi ellerini geri çekmek zorunda kaldı ancak aralarındaki tek hareketlilik buydu. Sanki ikisi de yapmak zorunda hissettiklerini yapmış ve bununla sınırlamış gibiydiler. Çünkü hala tehlike bir şekilde yakındılar birbirlerine. Derin basit birkaç adımla yana kayıp Peter'ın gölgesinden kurtulabileceğinin farkındaydı ancak istediği şey o gölgenin altında bütünüyle yok olmaktı. Peter ise geri çekilmesi gerektiğini bilmesine rağmen Derin'in üstüne yürümek istiyordu sadece. Ve istediğini yapmakta çok gecikmedi.

Derin'e doğru bir adım attı önce; ardından elini onun göğüs kafesinin üstüne yerleştirdi ve tenini hissetti eklemlerinde. Bu Peter'ın içindeki yaklaşma hissini adım adım arttırıyordu. Dudakları hafifçe aralandı ve gözleri Derin'in yüzüne üstten bakarak dudaklarında gezindi bir süre. Ancak birkaç saniye daha yapacağı şeyi erteleyebildi Peter. Ardından öldürücü bir yavaşlık ve tutkulu bakışlarıyla Derin'in boynunu izledi. Elini boyun kavisine yerleştirdi önce; sonrasında ise başını biraz eğerek yüzüne yaklaştırdı usulca. Aralarında çok az boşluk kaldığında duraklar gibi oldu, ardından bir anda kavradı Derin'in dudaklarını. Oraya uzun bir öpücük bıraktı önce. Ardından geri çekildiğinde ifadesi çok daha ciddiydi ve bu o kadar ateşli görünüyordu ki, Derin Peter ne isterse yapmaya hazır olduğunu hissetti.

Dudaklarını Derin'in dudakları üstünde bekletti Peter. Ardından Derin'in çenesini daha sert kavrayarak dudaklarını tekrar birleştirdi ve daha çok üstüne yürüyerek Derin'in kalçalarının arabaya yaslanmasına neden oldu. Öpüşleri kısa süre içerisinde kabalaşırken, Derin'in omuzları yükseldi ve kollarını Peter'ın boynuna dolayarak onun dudaklarına doğru daha çok ittirdi dudaklarını. Peter ise kaslı kollarını Derin'in beli etrafında sımsıkı çevreledi.

Peter, dudaklarını daha çok aralayarak Derin'in dudaklarına ard arda ıslak öpücükler bıraktı hızlı bir şekilde. Üst dudağını dudaklarının arasına çekip emdi uzunca, ardından dudaklarını geri çekmeden sadece bekletti ve bu sefer daha sakin ancak kesinlikle daha şehvetli bir şekilde alt dudağına geçirdi dişlerini.

Derin Peter'ın boynundaki ellerini onun göğsüne indirdi hızlı bir hareketle. Hiç vakit kaybetmeden yoluna devam etti ve Peter'ın iki kolu ile kaburgaları arasındaki boşluktan kendi kollarını geçirerek onun beline yerleştirdi ellerini. Peter'ın bedenini istekle kendi bedenine bastırdığında Peter güçlü bir şekilde inledi ve tek eli hala Derin'in belinde dururken diğer elini yukarı doğru sürükleyerek Derin'in çenesini kavradığı gibi baş parmağıyla ağzını araladı ve dilini becerikli bir şekilde içeri ittirip Derin'i geri doğru daha çok ittirerek ona bastırdı kendini.

Derin'in dudaklarından sessiz bir inleme döküldüğünde Peter'ın boğazından tekrar bir inleme yükseldi ve Derin'in bacaklarını biraz ayırarak arasındaki boşluğa yerleşip onu tamamen arabaya çivileyerek bastırdı kendini sertçe. Hemen ardından ise Derin'i belinden tuttuğu gibi kaldırdı ve arabanın kapağına oturttu hızlı bir şekilde.

Hareketleri gittikçe hızlanmaya ve yönünü şaşırmaya başlamıştı. Derin sırtının yaya gibi gerildiğini ve Peter'ın ellerinin altında kıvrandığını hissediyordu. Peter'ın yüzünü ellerinin arasına alıp onu öpmeye devam ederken, Peter da Derin'in yüzünü kollarının arasına aldı ve dudaklarının her bir noktasına ıslak öpücükler bıraktı üst üste. Kontrolü tamamen kaybettiğini hissediyordu.

Öpüşleri iyice birbirine karışmaya başladığında Peter Derin'i geriye doğru iterek onu arabanın kapağının üstüne yatırdı hemen. Aniden çalmaya başlayan alarm bile onları durdurmaya yetmedi.

Derin Peter'ın kalçalarının iki yanında duran bacaklarını ona sardı tamamen ve kendine bastırdı bedenini. Peter'ın dudaklarından üçüncü kez bir inleme çıktığında Derin onun kot pantolonundaki baskıyı hissetti. Dudaklarını geri çekip Derin'in çenesinden aşağı sürükledi Peter tembelce. Derin onun yumuşak dudaklarının dokunuşu altında başını geri attı hafifçe ve gözlerini kapatmakla yetindi.

Bahçenin ışıkları birden aydınlandığında ve sesler duyulmaya başlayınca ikisi de ayrıldılar güçlükle.

Gelenler susmayan alarm sesinden dolayı meraklanan kızlardı elbette. Neyse ki onların görüş alanına girene kadar toparlanmışlardı.

***
Ne güzel teselli ettin kız 😌

BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin