44. Bölüm - Ve o an (Part I)

3 0 0
                                    

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Hey sen,Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

O sabah bambaşka bir sabaha uyandı kızlar. Bambaşka bir güne ve bambaşka bir akşama uyandılar. Çocuklar Türkiye'ye dönmüşlerdi o sabah ve kızlar da günün geri kalanlarını meşgul etmeye yetecek ölçüde kritik bir davet almışlardı.  

Leo, Miami'de vereceği konser için dört bilet yollamıştı evlerine ve bu açıkça, ikisinin yeniden bir araya gelebilmeleri umuduyla atılmış bir adımdı.

Aylin'i çağırıyordu Leo.
Hepsinden önce ona sesleniyor ve konsere gelmesini istiyordu.
Bir şans daha diliyordu ondan ve yeniden başlamayı kabul ederse eğer bu kez, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağından emin, korkmadan kollarına atılsın diye de bir not bırakmıştı biletlerin arasına.

"Varsın tüm dünya çılgın olduğumuzu düşünsün, ne çıkar ki bundan?"

Leo sözleriyle artık gizlenmek zorunda kalmayacaklarını anlatmaya çalışıyordu ona. Konsere gelirse eğer birlikte yepyeni bir dünyaya adım atacaklarını ve bu dünyanın kontrolünün tamamen onların elinde olacağını söylemeye çalışıyordu. Notu okuduğunda bir an için Aylin'in yüreği umutla ve heyecanla doldu. Tüm yaşananlara rağmen hala delicesine seviyordu Leo'yu. Yine de tasvir ettiği dünya hayal gibi geliyor, üstelik korkutuyordu onu. İlişkilerinin eleştirel gözlerin önüne çıkması fikri endişe vericiydi.

Ne var ki bu belki de Leo'nun son çağrısıydı. Bir gün, bir şekilde çabalamaktan yorgun düşecek ve vazgeçecek, Aylin'se aklında hep "ya kabul etseydim" düşüncesiyle hayatını geçirecekti. Kabul etseydi yaşanabilecekler dönüp duracaktı zihninde ancak hangisinin gerçekleşip hangisinin gerçekleşemeyeceğini asla bilemeyecekti.

Yaşamadan bilemezdi ve olasılıkları düşünerek heba edilen bir hayat düşüncesi onun için katlanılmazdı.

Bu yüzden ne olursa olsun o konsere gitmeye karar verdi Aylin. Leo'nun gerçekten notta yazdığı türden bir şeye cesaret edip etmeyeceğini bilmiyordu. Tanrı biliyordu ya kendisinin böyle bir şeye hazır olup olmadığından bile emin değildi. Belki o an kaçıp bir yerlere bile saklanabilirdi, kim bilir. Ancak emin olduğu bir şey vardı ki o da ne olursa olsun denemek zorunda olduğuydu. Görmek, bilmek ve en önemlisi geriye baktığında gerçekten yaşadım diyebilmek için denemek zorundaydı.

***

Nihayet konser akşamı gelip çattığında kızlar en az bir buçuk sene önce olduğu kadar heyecanlıydılar bunun için. Geçen yaz o konser için nasıl da para biriktirdiklerini hatırlıyordu hepsi; Leo otele geldiği için nasıl da sevinmişlerdi. Şimdiyse Leo Martinez konserine onları davet ediyordu. Hem de aralarından bir tanesine umutsuzca âşık olarak.

Aylin'i ikna etmek kolay olmamıştı tabi ki. Kızlar onu elbette düşünüyor, elbette iyiliğini istiyorlardı. Ne kadar incindiğini görüyorlardı. Ancak gördükleri bir şey daha vardı; Aylin Leo'dan uzak kaldığı zaman da inciniyordu, hem de her saniye. O Leo ile mutluydu; zarar görsün ya da görmesin. Onunla yaşadığı her güzel an, mutsuzluklarını silip atıyordu, bu kesindi.

BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin