Partiler, kovalamacalar, pembe dizilerden fırlamış tekinsiz adamlar, yüzümüze patlayan flaşlar ve bir de... DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİM.
Kendilerini entrikaların kasıp kavurduğu bu gösterişli dünyada bulan dört genç kızın çılgın hikayesi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Üst Bilgi: Esin) ***
Galeri, Esin'in bugüne kadar görüp görebileceği en zengin sanat eserleriyle doluydu. Ünlü ressamların tablolarından tutun bu yolda yeni yürümeye başlamış genç yeteneklerin eserlerine bile yer açılmıştı burada ve kendi çizimlerinin de bir gün bir galeride sergilenmesinin hayalini kuran Esin'i bu yönüyle de epey bir heyecanlandırmıştı haliyle. Ancak Galeri'yi onun için büyüleyici kılan esas şey bu değildi. Chris'le geziyordu burayı ve o, belki de bu zamana kadar edindiği en iyi gezi arkadaşıydı.
Gördükleri tablo bir insan portresi olduğunda Chris bu çizimlerin ortaya çıkış hikayelerine dair teoriler öne sürüyordu. Portreler bazen çok romantik bir geçmişe sahip oluyorlardı onun senaryolarında, bazen de gayet sıradan bir geçmişe. Bazen de portrelerin yüz ifadelerinden ya da oturuş biçimlerinden öyle ilginç çıkarımlara ulaşıyordu ki Chris, Esin'i güldüren de çoğu zaman bu çıkarımları oluyordu. Ancak teorileri doğru olsun ya da olmasın gerçek olan bir şey vardı ki Esin, ilk kez bir sergiyi gezmekten bu denli keyif alıyordu.
"Ne dersin? Sence de her an kalkıp gidecek gibi görünmüyor mu bu kadın?"
Bir çizimin önünde durduklarında ilginç teorilerinden birini daha ileri sürmüştü Chris ve Esin ufak bir kahkaha atmaktan geri alamamıştı kendini.
"Ne alakası var şimdi? Ben öyle olduğunu hiç sanmıyorum."
Sesinde şaşkınlığın eşlik ettiği bir gülüş saklıydı ve Chris'e hayret ettiği ölçüde sempati de besliyordu. Chris, omzunu silkip muzip bir ifadeyle teorisinde ısrar ettiğinde bu kez muziplik sırası ona gelmişti.
"Saatlerce bir noktada çakılı kalıyor sonuçta. Böyle bir şey istemesi çok da garip olmazdı bence," diye devam ettiğinde Chris, Esin anında yapıştırdı cevabı.
"Yani bu, resmini çizseydim eğer senin de kalkıp gideceğin anlamına mı geliyor?"
Sözlerinde en ufak bir içerleme yoktu ancak Chris'i hazırlıksız yakalamıştı yine de. Chris'in dudakları karşı çıkma ihtiyacıyla aralanıp geri kapandığında Esin, kendini tutamadan güldü ve bir elini omzuna koyarak onu rahatlattı hemen.
"Sakin ol Chris. Böyle bir şey yapmayacağına eminim zaten."
Ardından halinden hoşnut diğer resimleri gezmek için ilerlemeye başladı. Ancak çok geçmemişti ki bu kez Chris, sözleriyle hazırlıksız yakaladı onu.
"Öyle bir durumda sana ne yapacağımı söyleyeyim o halde," dedi ona yaklaşarak. Esin devamında ne geleceğini merak ederek duraksadığında ise her cümlesiyle yavaş yavaş nefesini kesti.
"Sen benim resmimi çizerken öylece durup seni izleyeceğim."
Bir adım atarak ona biraz daha yaklaştı.
"Hareket bile etmeyeceğim."
Bir adım daha attı ve Esin pür dikkat onu dinlerken son noktayı koydu.
"Ve becerikli parmaklarına izin vereceğim."
Esin dudaklarını aralayıp fark etmeden tuttuğu nefesi dışarı bıraktığında geri çekildi ve ona bu kadar yakın olmanın yarattığı heyecanı bir kenara atarak günlerdir aklında dönüp duran o fikri söyledi ona.
"Resmini mahvettiğimi biliyorum. Bu yüzden..." Kısa bir duraklamanın ardından devam etti.
"Bir fırsatın daha olsun ister misin Esin? Resmimi çizebilmen için. Çünkü ben karşında seve seve saatlerimi geçirebilirim."
Esin, Chris'in fotoğrafına bakarak resmini çizebilirdi elbette. Hatta böylesi belki de çok daha rahat olurdu. Ancak Chris'in istediği yalnızca geçmişte yaşanan o malum olayı telafi etmek değildi. Onunla vakit de geçirmek istiyordu. Onu çizim yaparken izlemek ve o, yüz hatlarında bakışlarını dolaştırırken tamamen odağında olduğunu hissetmek istiyordu. Ona bakmaktan, kendisine bakmasından öyle haz alıyordu ki kaskatı oturacak olması umurunda bile değildi.
Esin onun böyle bir teklifle gelmesini beklemiyordu ancak dile getirdiği an fikir, içinde öyle karşı konulmaz bir istek uyandırmıştı ki direnmesi mümkün değildi. İkisi için muhteşem bir deneyim olurdu bu ve her şeyden önce Chris'le daha fazla vakit geçirecek olması anlamına geldiğinden dudakları yanıtlamadan kalbi bu teklifi kabul etmişti zaten.
Yüzünde hevesli bir gülümsemeyle kabul etti hemen. Cevabı Chris'in yüzünde de benzer bir gülümsemeye neden oldu. Ardından hallerinden memnun sergiye odaklandılar tekrar ve Chris öncesinden bile daha ilginç teorileriyle Esin'i güldürmeye devam etti.
