Partiler, kovalamacalar, pembe dizilerden fırlamış tekinsiz adamlar, yüzümüze patlayan flaşlar ve bir de... DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİM.
Kendilerini entrikaların kasıp kavurduğu bu gösterişli dünyada bulan dört genç kızın çılgın hikayesi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Üst Bilgi: Mickey Rivera) ***
"Sonuç olarak her şey onun planıydı. Bana o kıza yaklaşmamı söyleyen oydu ve karşılığında bir albüm çıkaracağına söz verdi. Ama sözünde durmadı ve ben de bu sırrı gizli tutmanın bir anlamı kalmadığına karar verdim. Sözünden caymanın bedelini ödemeli."
Luke, karşılarında oturmuş olan biteni mağduru oynayarak pişkin pişkin anlatırken çocuklar onları yerlerinde tutan sağduyunun sınırlarının zorlandığını hissediyorlardı. Her şey Mickey'nin başının altından çıkmış olsa da Luke denen herif de masum değildi. Çıkarları uğruna Mickey'nin oyununa alet olmuş, Leo'ya beslediği kin yüzünden onun zaaflarıyla oynamıştı. Şimdi arkadaşları mahvolmuş ve bitap vaziyetteydi. Üstelik bu hastalıklı planın her zerresi onlara da dokunmuştu.
Yine de daha fazla bilgi almak için biraz daha sabırlı olmak zorundaydılar. Mickey'nin hak ettiğini bulması için ihtiyatlı hareket etmeleri gerekiyordu. Neyse ki Leo yanlarında değildi. Onun dinlerken bu kadar sakin kalabileceğini hiç sanmıyorlardı. O, çocukların burada olduğundan habersiz evindeydi ve Lucas da aptalca bir şeyler yapmaması için yanındaydı.
Tüm öfkesine rağmen Chris derin bir nefes aldı ve daha fazlası için zorladı Luke'u.
"Yani sen Johnson şirketinin varisi falan değilsin. Tüm bunlar koca bir yalandı ve Leo'nun kuruntularından yararlanarak onu rahatsız hissettirip kontrolünü kaybetmesini sağlamak içindi, öyle mi?"
Luke, başını salladı ancak sonra söylediği şeyle ortamın nabzı aniden öyle bir yükseldi ki saniyeler içinde az önceki dinginlikten eser kalmadı.
"Aslına bakarsanız öyle çok uğraşmama da gerek kalmadı," dedi Luke ve pis pis sırıtarak devam etti. "Arkadaşınız balataları ne kadar sıyırdıysa artık en ufak sözüm zıvanadan çıkmasına yetti. Sonrasında da bildiğiniz şeyler işte... Martinez aslında hep neyse ona dönüştü. Dengesiz, ahmak ve akılsız bir müzisyen parçasına..."
Luke, Leo'nun içine düştüğü halden keyifle söz ederken Peter ayağa fırlayıp onun yüzüne öyle bir yumruk attı ki Luke bir anlığına koltuğunda öylece yayılıverdi. Artık gülmüyordu. Burnunu tutmuş akan kanı durdurmaya çalışırken Chris, bir yenisini daha eklemesin diye Peter'ı tutmak zorunda kaldı ancak onun da bu konuda istekli olduğu söylenemezdi.
"Daha kaçınızı başkalarının hayatlarına burnunuzu sokmamanız için yumruklamam gerekiyor! diye bağırdı Peter ve Chris onu tutarken bu kez Luke'un bacaklarına sert bir tekme attı. "Kaçınızı!"
Ardından Chris'in kollarının arasından sıyrıldı öfkeyle ve Chris de Luke'a bir zavallıymış gibi bakarak aşağılamayla ayaklarının dibine tükürdüğünde oradan uzaklaştılar.
Ve bir karar aldılar. Peter'ın bildikleri de dahil olmak üzere öğrendikleri her şeyi Leo'ya anlatacak, Mickey'den intikam alma zevkini ona bırakacaklardı.
***
Sadece günler sonra Leo'nun intikamı öylesine yıkıcı oldu ki Mickey defalarca dövülmeyi tercih ederdi. Leo, onunla ilişkisini tamamen kesmekle kalmamış, şirketiyle olan anlaşmasını sonlandırarak onun en fazla kazanç sağlayan şarkıcısından olmasını sağlamış ve bu rezil planının tüm ayrıntılarını kamuoyuna duyurarak sektördeki itibarını yerle bir etmişti. Hiçbir meslektaşı onunla iletişime geçmeyecekti artık. Mickey'nin bu zamana dek tırnaklarıyla kazıyarak yükselttiği krallığı gözlerinin önünde dağılıp gitmişti ve bunu durdurmak için yapabileceği hiçbir şey yoktu. Abigail Flores de terk etmişti onu ve ilişkileri bir amaç uğruna yaşanmış olsa da Abigail 'in yokluğu da yakınlığından her daim keyif alan Mickey için sarsıcı olmuştu.
