Partiler, kovalamacalar, pembe dizilerden fırlamış tekinsiz adamlar, yüzümüze patlayan flaşlar ve bir de... DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİM.
Kendilerini entrikaların kasıp kavurduğu bu gösterişli dünyada bulan dört genç kızın çılgın hikayesi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zaman akıyordu hızla. Tarif edilemez bir güzellikte ve rüya gibi geçiyordu günler. Miami'de yaşamaya başlayalı aylar olmuştu ve onca koşuşturmaya rağmen kızlar belki de hayatlarından ilk kez bu denli keyif alıyorlardı. Mystery Of Sound, okul ve ev arasında geçen yaşamları Leo, Chris, Lucas ve Peter'ın varlığıyla anlam kazanıyor, onlar olmasaydı eğer çekilecek dert olmadığını düşündükleri zorluklar onlar sayesinde gözlerine küçük geliyordu. Çocuklar tek düze giden yaşamlarına aşkı getiriyor, daha önce tatmadıkları duyguları tattırarak onlara zorlukların üstesinden gelme gücü veriyorlardı.
Ancak varlıkları aynı ölçüde güçlükler de yaratıyordu hayatlarında. Onların Mystery Of Sound'a gelmesi patronları için başlı başlına bir sorundu mesela. Bernald'ın gözleri işten kaytaracakları düşüncesiyle devamlı üzerlerinde oluyor, bu da açıkça bir baskıyı beraberinde getiriyordu. Derslere odaklanmak, okulun gerisinde kalmamak ve hayatın akışına yetişmek konusunda zaman zaman çok fazla çaba sarf etmek zorunda kaldıkları da oluyordu; çocuklara kapıldıkları ve dersleri asıp sorumluluklarını aksattıkları zamanlarda özellikle. Ama hiçbiri aşılamayacak problemler değildi onlar için. Çocuklara güvenebildikleri, ilişkileri huzurla devam edebildiği müddetçe gerisi önemsizdi.
Yalnızca tek bir şey yıkabilirdi onları. İlişkilerine olan bağlılıklarını ve inançlarını tek bir şey sorgulatabilir, ilişkilerinin sonunu bir tek bu getirebilirdi. O da kendilerine değer verilmediğini hissetmeleriydi. Değer görmediklerini düşündükleri anda sorgusuz sualsiz ilişkilerine son verebilir ve bu canlarını yaksa da çocukların ulaşamayacakları kadar uzağa, kabuklarına çekilirlerdi.
Ve ne yazık ki o gün tam da bunların yaşandığı bir gündü.
O sabah gazetelere çıkan bir manşetle kızların dünyaları başlarına yıkılmış, düşüncelerine ve kalplerine ızdırap ve karmaşa hâkim olmuştu.
Şöyle yazıyordu manşette, kocaman harflerle ve büyük puntolarla:
"ONLAR YALNIZCA BİRER TAKINTILI HAYRAN!"
Ve sonra da şöyle devam ediyordu haber:
Geçtiğimiz günlerde Leo Martinez''in evinde birkaç kadınla görüntülenen grup üyeleri onlarla herhangi bir ilişkilerinin olmadığını dile getirerek o kadınların yalnızca birer takıntılı hayran olduğunu ifade ettiler.
Haberin geri kalanında ise bu olayın nasıl meydana geldiği anlatılıyor, kızların eve gizlice girdikten sonra zararsız oldukları anlaşılarak evden uzaklaştırıldığı yazıyordu. Haberde yer alanlar bir nevi doğruydu aslında. Fotoğrafın çekilmiş olduğu gün Esin, Derin ve Günce gizlice girmişlerdi eve ancak dostça bir gün geçirmişler ve Leo bunu asla dert etmemişti. Şimdi ise bir şekilde haberlerdeydiler ve çocuklar ilişkilerini reddediyorlardı.
Bunun altında bir bit yeniğinin olduğu açıktı. Ancak kızlar gördükleri haberle öylesine sarsılmışlardı ki altında mantık aramaya, sağduyularına kulak vermeye ve çocukları aklamaya güçleri yetmiyordu.
Gerçek ise şu şekildeydi; Natalie birkaç gün önce Leo'nun evine gitmiş ve Aylin'den uzak durmasını söylemişti ona. Hatta yetmemiş ayrılmasını ve yeniden kendisiyle birlikte olmasını da istemişti ondan. Leo ise buna karşı çıkmış ve onu uzaklaştırmıştı evinden. Chris'e de bundan söz etmemiş, Natalie'yi de ona bahsetmemesi konusunda uyarmıştı. Böyle bir konuşma asla yaşanmamış gibi yaparak yoluna devam etmişti.
Ne var ki Natalie bunu hazmedememişti içinde. Ardından hepsinin bir araya geldikleri o gece çekmiş olduğu fotoğraf aklına gelmiş ve ilişkileri bir şekilde ortaya çıkarsa eğer bağlı olduğu şirketin böyle bir ilişkiye müsaade etmeyeceğini düşünerek fotoğrafı basına sızdırmıştı. Kızların zarar görmesini de istemişti. Özellikle de Aylin'in. Muhabirlerin bu haberin peşini bırakmayacağını ve er geç kızların kimliklerini öğreneceklerini biliyordu çünkü. Hayatları bir süreliğine de olsa zehir olsun istiyordu ve bunu başarmıştı da.
Mickey'nin de ısrarının etkisiyle sırf basın kızlarla uğraşmasın diye böyle bir açıklama yapmak zorunda kalan çocukların tüm çabalarına rağmen daha onlar ulaşıp da kendilerini açıklama fırsatı bulamadan muhabirler kızları bulmuş ve The Mystery Of Sound' da sıkıştırmışlardı.
Onlarca muhabiri iş yerinin kapısında görmek Bernald için tam bir kabustu. Tanınmış pek çok isme hizmet veren kuruluşu için ismine leke düşmesi demekti bu. Büyük bir uğraş sonucunda sahip olduğu tüm yetkileri de kullanarak muhabirleri uzaklaştırmış olsa da kızlara duyduğu öfke bu yüzden dinecek gibi değildi. Anında defetti onları The Mystery Of Sound'dan. Aynı gün içinde kızlar ikinci darbeyi yemiş oldular böylece ve bu kadarla da kalmayacaktı. Çünkü muhabirler bir sonraki an onları çepeçevre sarıp kuşatmak için hazırda bekliyorlardı ve kızlar gizlice kaçıp evlerine geldiklerinde bu henüz başlangıçtı.
O hafta boyunca kızlar devamlı basın mensupları tarafından rahatsız edildiler. Evlerinden çıkamadılar; çünkü çıktıkları taktirde birilerinin onları yakalayıp soru yağmuruna tutması an meselesiydi. Haberde yazan açıklama onları da tatmin etmemişti besbelli. Gerçeği aramaya ve gün yüzüne çıkarmaya takmışlardı kafayı. Okula da gidemiyorlardı kızlar. Çünkü bir şekilde okuldakiler de haberdar olmuşlardı gelişmelerden ve şimdiden alay konusu olmuşlardı; takıntılı birer hayran olarak.
O günler boyunca çocuklardan gelen aramaları açmadı kızlar. Onlarla iletişime geçmediler ve acılarını kendi içlerinde yaşadılar. Rezil olmuşlardı, sürekli taciz edilmiş, en önemlisi de sevdikleri insanlar tarafından yaralanmışlardı. Güvenleri sarsılmış, ilişkilerine dair inançları yok olmuş ve aşağılanmıştılar.
Ama en azından, birkaç gün sonra da olsa Leo ve diğerlerinin çabalarıyla evlerinin önündeki kalabalık kayboldu. Basın mensupları habere olan ilgilerini kaybetti ve takip eden günlerde kızların hayatı eskiden nasılsa öyle görünmeye başladı.
Birkaç farkla...
Kızlar okula gittiklerinde alaycı gülüşlere maruz kalıyorlardı artık ve çocuklarla da görüşmüyorlardı. Bernald ise onları işten çıkarmıştı.
