28. Bölüm - Dönüş (Part II)

3 1 1
                                    

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Hey sen,Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Üst Bilgi: Aylin)
***

Aylin üstüne hoş bir elbise geçirdi hemen.

Leo teknenin içinde gerekli düzenlemeleri yapıyordu. Aylin dışarı açılan kocaman camı ittirerek evden çıktı ve onun yanına ilerledi. Kayalardan dolayı bu biraz vaktini almıştı ancak güvenli bir şekilde teknenin yanına varabildi. Ayaklarından su damlarken basamakları çıktı dikkatlice. Onu gören Leo hemen yanına gelerek elinden tuttu ve tekneye ayak basmasına yardımcı oldu.

Yakamoz denizin üstünde hoş bir aydınlık yaratıyordu. Aylin biraz köşeye ilerleyerek demir korkuluklara yaslandı ve nerede olduğunu, kiminle olduğunu kendisine tekrar hatırlatarak mutlu oldu içten içe.

"Aylin," dedi Leo uğraştığı şeyden başını kaldırarak. Aylin omzunun üstünden ona baktı.

"Efendim?" Leo dalgın dalgın gülümsedi ve cevap verdi.

"Güzel görünüyorsun."

Aylin yarım gülümsemesiyle bekledi önce; ardından dudakları ne diyeceğini bilemezmiş gibi aralandı ve sonunda kendini kocaman bir gülümsemeye teslim etti. Neredeyse sırıtmak üzere olduğu için hemen önüne döndü Aylin ve Leo'nun kadifemsi kahkahasını duydu: pamuk gibi, öylesine yumuşak bir tınısı vardı ki...

Birkaç dakika sonra tekne motor sesiyle beraber hareket etmeye başladı. Bulundukları bölge son derece sakin olsa da, Aylin sahilin diğer kısımları baktığında oradaki hareketliliği ve renkli ışıkları görebiliyordu. İnsanların gürültülü sesleri, fısıltıdan farksız ulaşıyordu onlara.

"Teknenin ismi nedir Leo Martinez?" dedi Aylin arkasına dönerek.

Leo'nun teknenin ortasındaki boşluğa sırt üstü uzandığını görünce yanına ilerledi ve onun yaptığı gibi yanına yatarak gözlerini gökyüzüne dikti.

"Sand Wich," diye cevap verdi Leo. Aylin kaşlarını çattı.

"Sandwich mi? İlginç bir seçim."

"Hayır. Sand Wich," diye düzeltti Leo gülerek.

"Pekâlâ," diyerek eşlik etti ona Aylin. "İkisi arasında aksandan doğan bir farklılık olduğunu varsayıyorum."

"Aslında sadece Sandwich 'in ikiye bölünmüş hali. Araya bir nefes sokuyorsun ve Sand Wich oluyor."

Aylin birkaç saniye boyunca suskunluğunu koruyabildi ancak sonunda dayanamayıp gülmeye başlayınca Leo'da gülmeye başladı.

"Üzgünüm ama ilk kez böyle bir tekne ismi duydum. Genellikle 'Atlantis' tarzı isimler koyarlar."

Leo gülmeye devam ederken kesik kesik cevap vermeye çalıştı.

"Kendisinden Sandwich yerken haberim olduğu için bu ismi verdim zaten. Bir havası olsun diye de ikiye ayırdım. Sand Wich."

"İyi düşünmüşsün," diye cevap verdi Aylin hala gülerken. Ardından tekrar kocaman bir sessizlik oluştu. Neyse ki tam o sırada bu sessizliğe zıt bir şekilde gürültülü bir tekne geçti yanlarından.

İçinde bir parti olduğu belliydi çünkü çok yüksek olmasa da belirgin bir müzik sesi geliyordu kulaklarına. Ve elbette insan sesleri... Müzik bitince bir ara sessizlik oluştu ancak ardından bir erkeğin anonsu duyuldu.

Hanımlar! Şimdide Malibu prensi Martinez 'den bir parça geliyor.

Çığlıklar tekrar yükseldi. Ne hoş bir tesadüftü. Oradaki bayanlar Malibu prensinin yüzebilecekleri kadar yakında olduğunu bilselerdi bir bir denize dökülürlerdi muhtemelen. Ancak tekneleri tamamen karanlık içindeydi ve burası tamamen onlara özeldi.

Leo ayağa kalkarak Aylin'e elini uzattı bir anda. Aylin ne olduğunu tam olarak anlamasa da onun elini tutarak yükseldi. Uzaktaki tekneyi görebiliyordu şimdi. Eteklerinin altından süzülen rüzgâr tüylerini havaya kaldırdı yavaşça.

Leo onun elini bırakmadan gizli bir gülümsemeyle Aylin'i kendine çekti. Başını Leo'nun göğsü ile boynu arasındaki girintide bulan Aylin'in bedeni Leo'ya göre çaprazlanmıştı biraz. Parmaklarını kavrayan Leo'nun parmakları elini serbest bırakarak bileğini kavradı yavaşça; Aylin'in dirseğine doğru bir ürperti yükseldi. Diğer kolu ise belinin buldu vee şarkının o ilk sözsüz kısmı duyulduğunda Leo yüzünü Aylin'in yanağına yaklaştırarak kaslı bedenini hareket ettirdi yavaşça.

Aylin'in yüzünde adım adım bir gülümseme belirdi ve Leo'nun sıcak nefesi kulağına çarparken tek elini onun omzundan yukarı, saçlarının başladığı yere çıkararak Leo'ya uyum sağladı. O kadar güzel kokuyordu ki, Aylin onun boyun eğimine daha çok yaklaşırken buldu kendini.

Leo şarkısının sözlerini söyledi kulağına fısıltıyla karışık.

Aylin sözlerin anlamını elbette biliyordu; binlerce kez çevirisini okumuştu çıktığı ilk günden beri. Ve Leo'nun dudaklarından dökülen her bir harf kulağının çevresinde titreştiğinde, dengesini kaybedeceğini bile hissetti. Şarkıyı hafiften hareketlenmeye başlayınca Leo'nun yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu ve Aylin'in belindeki kolunu biraz daha uzatarak onu tamamen sardıktan sonra bileğinde duran parmaklarını tekrar eline çıkarttı.

Şarkının hareketlendiği kısımda ise yavaşça geri çekildi önce. Ardından Aylin'i elinden tutarak kibarca çevirdi. Aylin'in elbisesinin etekleri hoş bir şekilde sallanırken Leo onun çevresinden dolandı ve Aylin'in dönüşü son bulduğunda ise onu tekrar kendine çekti ve iç gıdıklayıcı kahkahasını atarken Aylin'in saçlarına gömdü yüzünü. Onunla beraber Aylin'de güldü ve tek elini onun boynuna sararken bilmiş bilmiş baktı yüzüne.

"Sence de bu hareketler şu İspanyol ateşi için biraz basit değil mi, Leo Martinez?"

Leo gülümsemesini gizlemeye çalışarak ciddi bir ifade takındı ve dudak bükerken başını salladı. Ardından geri çekilerek Aylin'i tekrar döndürdü ancak bu sefer bitişi önünde değil, arkasında yaptı. Dönüş henüz bittiğinde Aylin'i göğsüne çekerek kolunu onun beline sardı nazikçe.

Leo'nun inip kalkan göğsünü sırtında hisseden Aylin, başını hafifçe omzuna doğru çevirerek göz ucuyla arkasına baktı. Leo'nun yüzü omzunun biraz üstüne, kulağının biraz arkasındaydı ancak Aylin onun dudakları kesik kesik hissediyordu kulağının dışında. Leo'nun tam kaburgalarının üstünde duran parmakları orayı sakince okşadığında Aylin nefes bile almayı unuttu.

Sağa sola sallana sallana hareket eden Leo, Aylin'in saçlarını diğer omzuna alarak yüzüne karşılık gelen tarafı boşlukta bıraktı ve nefesini daha geniş bir alanda gezdirdi. Aylin'in teni dikenli bir görüntüye kavuştu tam o saniyeler içinde. Leo'nun hafifçe güldüğünü duydu ardından.

"Bence," dedi Leo ağır ağır. "Bunlar zorlayıcı hareketler."

Aylin ona cevap bile veremedi bir süre. Leo'nun lanet olası bir İspanyol tarafı vardı ve bu o kadar çekiciydi ki, Aylin onun İspanyol ateşinde ırk değiştirene kadar yanıp kavrulmak istiyordu.

***
Ay, biz de valla! 😩

BENİM DÜNYACA ÜNLÜ SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin